Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe'nin cenaze töreninde ayağına giydiği yırtık ayakkabılarla Türkiye'yi ağlatan baba Recep Gökçe, bir babanın çaresizliğini ve gururunu gözler önüne seriyor.
Türkiye onları ilk, AA muhabirine "oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" cümleleriyle tanıdı. Her ikisi de 75 yaşında Recep ve Ayşe Gökçe çiftinin... Adeta olayın simgesi haline gelen çiftin yüzlerindeki derin çizgiler, sanki 75 yıllık hayatlarında çektikleri tüm zorlukları, zorlu coğrafyadaki hayat mücadelesini özetliyor.
Yaşamları hep yoklukla, yoksullukla geçen, üç ayda bir aldıkları maaş ile geçimlerini sağlayan 5 çocuklu Gökçe çifti, tuvaleti dışarıda, banyosu ise oturma odasının bir bölümü perdeyle çevrilen alanda olan iki odalı bir evde yaşamını sürdürüyor.
Çift, sabah oğullarının mezarını ziyaret etti
Lastik ayakkabıları dışında hiç ayakkabısı olmayan çift, oğullarının dünkü cenaze törenlerinde yine herkesi duygulandırdı. Ayşe ninenin ağıtları, Recep dedenin ayağındaki yırtık ayakkabı görenleri, dinleyenleri hüzünlendirdi. Recep Gökçe'nin ayağındaki ayakkabı, tüm mahsur kalan işçilerin aileleri gibi adeta yoksulluğu gözler önüne serdi.
Gece boyunca rahat uyuyamayan çift, sabah saatlerinde oğullarının mezarı başında dua ederek, gözyaşı döktü. Yetkililer, Recep dedeye ayakkabı hediye etti.
Duygularını ve yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan Recep Gökçe'nin dilinden, yine herkesi duygulandıracak cümleler döküldü.
"Onları kimseye muhtaç ettirmem"
Recep Gökçe, bundan sonra 55 yıllık hayat arkadaşı Ayşe, torunları Recep, Duygu ve gelinine sahip çıkmak için mücadele vereceğini anlattı.
Özellikle torunlarını, elinden geldiğince kimseye muhtaç etmeyeceğini vurgulayan Gökçe, oğlunun mezarını yaptıracağını, borçları varsa onu da ödeyeceğini dile getirdi.
Parası olmasa da hep "var" demiş
Bugüne kadar parasız günleri geçse de hep idare ettiğini aktaran Gökçe, "Bana çok söylediler, 'ihtiyacın varsa bize söyle' derler. 'Tamam söylerim' derim. Ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var derim ızdırabımdan" diye konuştu.
Gökçe, cenaze töreninde giydiği ayakkabılarla ilgili ise şunları söyledi:
"Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde. 'Elindeki lastiği atıver' derler. 'Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi? Param yok alamadım. Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım."