Özteke özür diler mi?

M. Ali Köseoğlu

365 gün yerel yazı yazmak kolay bir şey değil…

Uğur Özteke’yi anlıyorum…

Dün sağ olsun Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve TYB Konya Şubesi’nin birlikte düzenlediği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun katılımcı olduğu şehir konferanslarının davetiyesini köşesinden duyurdu.

O, ‘Davetiyeyi düzenleyenleri şiddetle kınıyorum’ dese de, 2012 yılbaşından bu yana bir yandan genel kurulunu gerçekleştiren diğer yandan da 14-15 kültürel etkinliğe imza atan TYB’den de böylece bahsetmiş oldu.

Bu arada, elbette bu yazıyı ‘aynı çatı altında çalıştığımız’ Uğur Özteke’nin “Yazarsan cevabını veririz” dediğimi belirttiği için kaleme alıyorum…

Bir kurum açıklaması olarak değil, ‘aynı çatının’ vermiş olduğu hak olarak…

***

Yaygın basında böyle şeyler çok olur…

Aynı gazetede olmalarına rağmen farklı görüşteki yazarlar birbirlerine cevap verirler.

Bu cevap verme aralarındaki husumetten değil, düşünceye tahammül erginliğindendir.

‘Aynı çatı altında’ hep cilveleşme olacak değil ya…

Görüş ayrılıkları da olur.

***

Uğur Özteke, davetiye ile ilgili ‘geçirme’ bir yazı yazacağını söyleyince şaşırdım…

Davetiyede Kıbrıs adasının görünümü yer alıyor…

Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafı ve Türkiye ile KKTC’nin bayrakları…

Uğur Özteke’nin belirttiği gibi davetiyelere yerleştirilen fotoğraf, harita da değil.

Hoş, harita da olabilirdi ya…

Önce Özteke’yi anlamaya çalıştım, bir kusur gerçekten var mı diye…

Sonra da hiçbir kusur olmadığını görüp, “Bu konuda ‘yazma’ diye sana ricada bile bulunmam” dedim…

O kadar kusursuz ve altından ne kadar zorlarsanız zorlayın ‘kötülük’ çıkaramayacağınız faydalı bir kültürel etkinlikten, demek ki böyle bir yansıma da çıkarılabiliyor.

Pes.

***

Konunun anlaşılması açısından yazıyorum:

Hazırlanan çalışmadan illa rahatsızlık duyacaksa ‘Rumlar’ duyabilirler…

Yani diyebilirler ki “Rum tarafını da Türklerinmiş gibi göstermişler afişte.”

Ama açık yüreklilikle ifade etmek gerekirse böyle bir kasıt bile yok.

Özteke, ‘Kötüye kötü diyenin kellesi gidiyor’ gibi cümlelerle ‘sansasyonel’ bir hava katmış yazısına…

Ama maalesef bence ‘iyiye’, kötü diyenler gün görüyorlar bu dünyada.

Öbür dünyaya inancımız ise çok şükür sağlam.

***

Her ne kadar fevri davranmış ve doğru bir yaklaşım göstermemişse de Uğur Özteke’nin ‘milliyetçi’ duygularına anlayış gösteriyorum.

Bu arada askerliğimi Kıbrıs adasında yaptım.

Kayınpederim de kolunda şarapnel taşıyan bir Kıbrıs gazisidir…

Askerden, benim gibi onlarca Mehmetçiğin sevgililerine, annelerine ve babalarına gönderdikleri kartpostallarda, hep bu davetiyede kullanılan Kıbrıs adasının görüntüsü vardır ve hiçbiri vatan haini değildir.

Konunun akıl sahiplerince kavranması için Kültür Bakanlığı’ndan Dart Şampiyonası’na, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nden Düşünceye Özgürlük Girişimi’ne kadar…

Etkinliklerini duyurdukları afişte ‘ada’ olarak kullandıkları çalışmaları buraya ekliyorum.

Bir yanlışlık olsaydı kesinlikle özür dilerdim. Özteke, ‘özür diler mi’ orasını bilmiyorum…

Uğur Özteke’yi de ‘sadede’ gelmeye davet ediyorum.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (10)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.