Ölümlü 19 Mayıs

yazar-8

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 19 Mayıs 2003'te ''19 Mayıs'ı stadyumlardan kurtaralım'' demişti. Bugün 17 Mayıs 2005 ve öğrenciler açısından hâlâ değişen bir şey olmadı. Derslere girmeyen ve megafonlardan çıkan cırtlak seslerle hocalarından fırça yiyen çocuklarla, toz toprağın içinde bir takım manası anlaşılamayan hareketlerle geçip gidiyor törenler. Tek yenilik, geçen yıl çalışmalarda ölen çocuklardan dolayı ambulansların bekliyor olması. Cuma günü Adana’dan bir haber geldi 19 Mayıs çalışmaları sırasında bir yavrumuzu kaybettik.Türkiye'nin çeşitli yerlerinde başlayan 19 Mayıs provalarında, ne olduğu belli olmayan müzikler eşliğinde çocuklara komut yağıyor. Rolleri icabı dans eden ve birbirlerinin omuzlarına sırtlarına basarak çıkmaya çalışan çocuklar, yorulup mola alamayınca oldukları yere yığılıp kalıyorlar. Bu arada yapılan gürültü ve rahatsız edilen çevre de cabası. Sonuç ise kimsenin bir daha hatırlamayacağı ve söz etmeyeceği, insanları günün gerçek öneminden soğutan bir tören... Bakan Çelik, Buluşma Forumu toplantısına katılan öğrencilerin 19 Mayıs törenlerinin kutlanma biçimlerine dönük eleştirilerini dinledikten sonra şu açıklamayı yapmıştı:''Ben de sizin gibi düşünüyorum. Sizinle aynı görüşteyim. 19 Mayıs kutlamalarını stadyumlardan kurtarmak gerekiyor. Bugün törenler vardı, bakıyorum siz de bir operasyon peşindesiniz. Bu teşebbüsünüze yürekten katılıyorum. Törenleri bu durumdan kurtarmak konusunda sizinle aynı düşüncedeyim. Artık bu sembolik törenler dünyanın hiçbir yerinde kalmadı. İşin içerik ve ruhu bir tarafa bırakılıyor. Zarf var ama mazruf eksik kalıyor.'' Milli eğitimin en üstü böyle söylemişti, maalesef hayata geçirilemedi. 19 Mayıs coşkusunu sadece gençler olarak değil milletçe hissetmek istiyoruz. Belki her il ve ilçe de festivale dönebilir 19 Mayıs. Ereğli’de 19 Mayıs törenlerine hazırlıklar başladı, işin ilginç olanı ne biliyor musunuz? Eğitim sisteminiz bitmiş, Haziran ayında ÖSS gibi hayati bir sınava girecek lise 3 öğrencileri bugün stadlarda 19 Mayıs çalışmaları için ter döküyor. Gireceği hayati önem taşıyan sınav için hazırlıkları ne olacak şimdi, gençlerin kaybedecekleri bir yılı kim telafi edecek? Sonra 19 Mayıs sadece okullarda okuyan çocuklara mı özgü, nerede üniversite gençliği, nerede çalışan gençler, evlerinde oturan gençler nerede? Lisedeki öğrencilerin kaderleri ile oynamak reva mı? Onları en önemli sınavları öncesinde okuldan alıp, dershanelerinden alıp, ritmik jimnastik hareketleri yaptırmaya çalışmak ne kadar doğru. Sonra herkes çalan müziğin ritmine göre oynayacak, çocuk bilmiyorsa oynamayı ne olacak? Ben resim yaparım derse, iyi şiir okurum ama oynayamam derse ne olacak? Diyor da ama dinleyen yok. Bir an önce bu kutlamalara çeki düzen verilmeli, yoksa gençliğinin baharındaki bu öğrencileri de burada kaybedeceğiz. Ekmeğinden kesip dershaneye yazdırdığı çocuğunu göndermek isteyen veliler çaresiz. Bir tarafta son ay içerisinde hastanelerden aldıkları raporlarla okula gitmeyen öğrenciler, diğer tarafta 19 Mayıs çalışmalarına katılan öğrenciler. Bu nasıl yarış olacak, nasıl? Bir yıl daha kaybetmeye öğrenci velilerinin tahammülü yok. Bu çocukların kaderi ile oynamayın. Üniversite öğrencilerine bırakın bu işi, layıkıyla yapacaklardır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.