ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Aslında biz olağanüstü hali millete ilan etmedik, olağanüstü hali biz kendimize ilan ettik. Çünkü ülkeyi büyük bir tehlikenin eşiğine getiren bu ihanet şebekesini, ülkenin bütün kurumlarından, bütün kılcal damarlarından çıkarıp atmak için böyle bir olağanüstü hale ihtiyacımız vardı." dedi.
Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Oda ve Borsa Başkanları İle İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, darbe girişimine karşı 81 il, 160 ilçedeki 365 oda ve borsanın eş zamanlı olarak, "Demokrasi vazgeçilmezimiz, milli irade gücümüz, kardeşliğimiz, geleceğimiz" sloganıyla açıklamalarda bulunduklarını, akşamları da meydanlardaki demokrasi nöbetlerinde yerlerini aldıklarını belirtti.
Esnaf ve tüccarın hamurunun, millet ve vatan sevgisi olduğunu vurgulayan Yıldırım, esnaf ve tüccara teşekkürlerini iletti.
Darbecilerin hızla tespit edilip ve adalete teslim edilmesi amacıyla Olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini anımsatan Yıldırım, "Aslında biz olağanüstü hali millete ilan etmedik, olağanüstü hali biz, kendimize ilan ettik. Çünkü ülkeyi büyük bir tehlikenin eşiğine getiren bu ihanet şebekesini, ülkenin bütün kurumlarından, bütün kılcal damarlarından çıkarıp atmak için böyle bir olağanüstü hale ihtiyacımız vardı." diye konuştu.
Ekonomik ve sosyal hayatın aynen sürdüğünü ve eskisinden daha fazla canlanarak devam edeceğini belirten Yıldırım, bayram öncesi verdikleri müjdeleri hatırlattı.
- "Bu milletin muasır medeniyetler seviyesi yolculuğunu durduramazsınız"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle bu müjdelerin önüne geçebileceğini sandığını anlatan Başbakan Yıldırım, "Dedik ki 'Meclisimizi bombalayabilirsiniz, insanlarımızı tarayabilirsiniz ama bu milletin muasır medeniyetler seviyesi yolculuğunu durduramazsınız.' Meclisimizi çalıştırmaya devam ettik, birbirinden önemli, iş hayatını ilgilendiren kararların hepsini aldık ve kanunlarını çıkardık." ifadesini kullandı.
Bu kapsamda, damga vergisinde ciddi düzenlemeler yaptıklarını, indirimlere gittiklerini vurgulayan Yıldırım, şirketlerin kuruluşları ile gerekiyorsa tasfiyelerini kolaylaştırdıklarını, çek konusunda yeni düzenleme yaparak, istismarın önüne geçtiklerini kaydetti.
Yurt dışına hizmet veren şirketlere vergi istisnası getirdiklerini, muhtasar ile sigorta beyannamelerinin birlikte verileceğini, yatırımların üzerindeki her türlü vergiyi kaldırdıklarını sıralayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yepyeni bir yatırım teşvik sistemini hayata geçiriyoruz. Nasıl olacak bu? Ürün bazında bir projeniz var, bu projeyi getireceksiniz ilgili bakanlarla doğrudan pazarlık edeceksiniz, sizin ihtiyacınız olan her türlü teşviği sağlayacağız. Götürü usulde teşvik yok. Katma değeri yüksek özellik arz eden bölgesel kalkınmaya, istihdama katkı sağlayan yatırımlara sınırsız özel destek var. Yani konfeksiyon işi değil, terzi işi destekler geliyor. İhtiyacı olana göre, yapacağınız işe göre destek geliyor. Biz karar vermeyeceğiz, siz karar vereceksiniz. Hangi işi tutacağınızı, o iş için hangi desteğe ihtiyacınız olacağınızı konuşacağız, o destekleri sağlayacağız. Niye yapıyoruz? Çünkü üretmeye ihtiyacımız var. Üretemezsek, istihdam oluşturamazsak, ürettiklerimizi satıp, refahımızı artıramazsak maalesef bu sorunları yaşamaya devam ederiz. Onun için mutlaka sizin ihtiyacınız olan bu teşvikleri getireceğiz."
- Vergi prim borçları 36 ay taksitlendirilecek
Vergi prim borçlarını da 36 aya kadar taksitlendireceklerini açıklayan Başbakan Yıldırım, burada da bir uzlaşmaya gittiklerini, ayrıca vergiyle ilgili davaların ortadan kaldırılacağını, bütün dosyalarda mahkemeye değil, uzlaşma yoluna gidileceğini ifade etti.
Birikmiş vergi ve gecikme cezalarının tamamını kaldırdıklarının da müjdesini veren Yıldırım, matrah artırımı getireceklerini bildirdi.
"Geçmişe sünger çekiyoruz, yeni bir sayfa açıyoruz" diyen Başbakan Yıldırım, işletme kayıtlarını düzeltme imkanı verdiklerini de aktararak, şöyle konuştu:
"Bu kasa fazlası, eksiği, hesap, kitap tutmuyorsa, stoktan gelen farklar bunların hepsini hallediyoruz. Gizli, saklı bir şey yok, onu oraya mı koyalım, bunu buraya mı koyalım, bunu maliyeci görür, bunu bilmem kim görür, malınızla rüsva olmayacaksınız. Her şey açık. Beyan edeceksiniz, helalleşeceğiz olup bitecek ama ondan sonra aynı işe devam yok tamam mı, anlaştık."
Varlık barışı konusuna da değinen Yıldırım, "İçeride, dışarıda para var. Bu parayı da bakamıyorsunuz, aman çalınır mı, alınır mı, bir sürü zahmeti var, getirin ortaya çıkarın, para da işe yarasın, yatırıma dönsün, ekonomiye katkı sağlayın siz de 'paran varsa derdin var' derdinden kurtarın. Paran yoksa derdin yok mu diyeceğiz, yine derdin var ama hiç değilse para gelsin, bir işe yarasın." dedi.
Devletin işlere karşı hafiyelik yapmayacağını, işlerin büyütülmesi, artırılması için destek vereceğine işaret eden Başbakan Yıldırım, "Bir bakış açısı değişikliğine gidiyoruz. Şüpheli bakış açısından, güvenen ve destekleriyle yanında olan bir yönetim anlayışı." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, darbe girişiminin Türkiye'nin ekonomisini sarsamadığını belirterek, buna darbe gününde vatandaşların 2,5 milyar lira karşılığı dövizi bozdurarak, bankaya yatırmaları örneğini verdi.
O günden bugüne 11 milyar dolar dövizin, Türk parasına çevrildiğini açıklayan Yıldırım, "Vatandaş hem darbeyi önledi hem de ekonomiyi yoluna koydu, işte böyle de bir milletiz biz. Bu millet ayakta alkışlanır, böyle bir milletiz biz." diye konuştu
(Sürecek)
AA