Öbür tarafta görüşürüz…

Memleketi Kurtaran Adam

Karikatüre iyi bakın. Sakallı olmayı evrensel kabul edip üstünde durmuyorum. Çünkü CHP sıralarında oturan sakallıları nereye koyacağız o zaman? Üstünde durulması gereken ve altı kalın çizgilerle defalarca çizilmesi gereken nokta, şu hastalık derecesindeki ön yargı!

AK Parti’de saçını sıfıra kazıtmış, sakallarını rasgele salmış, dahası yeşil takke giymiş milletvekilleri gördünüz mü? Ya da parti kurmayları gördünüz mü? Bu soruya evet demeye kalkmayın sakın, ağzımı bozarım!..

Yeşil ve siyah elbise giymiş adamlar, duvarında Kur’an-ı Kerim asılı toplantı odası ve hemen yanında da iktidar partisinin tabelası… Haritayı açmışlar, Türkiye’yi yeşil bayraklarla feth ediyorlar. Kırmızı çizgili yerler her halde kendileri gibi düşünenlerin sözü geçtiği yerler. Bu çizgiyi çizen adam ister ‘şaka yaptım’ desin, ister ‘espirik patlattım’ desin, kafasında acayip, acayip olduğu kadar da vahim bir din ve dindarlık imajı var. Ve bu adam düpedüz hasta! Hastalık virüsünü de ha bire kusup etrafa yaymaya çalışıyor!

Aynı  ön yargıları taşıyan, ya da aynı ön yargıları başkaca nedenlerle pompalayan kişilerin varlığı, bir partiyi veya kitleyi, daha doğrusu milyonlarca kişiyi ötekiler olarak görmek ve ötekilerin Türkiye’nin geleceğini belirleme hakkı yok demek değil de nedir? Türkiye’de ötekiler vardır. Ama bu ötekiler sanıldığı veya sandırılmaya çalışıldığı gibi bu karikatürde tablolaştırılan çevreler değil, bilakis, bu düşüncesini kapkara kaleminden her eline geçen kağıt parçasına çizen dünyasını içki markaları ve (afedersiniz) genç hanımlar oluşturan pezevenk tipli heriflerdir. Bunların dünyalarında nikah, gereksiz ve geri bir saçmalıktır. İçki sudan daha kutsal, kadın açabildiği kadar vücudunu açması gereken şehvet makinesi ve her şeyin gönüllerine göre gitmesi için elzem olan para olmazsa olmazlarıdır.

Türkiye hiçbir zaman İran olmaz, olamaz da zaten. Türkiye hiçbir zaman Suudi de olamaz. Türkiye ancak aslına döner. Ve o saydığınız devletler ancak Türkiye olmaya çalışabilir. Korkmayın, kimse Türkiye’yi alıp bir yerlere götürmeye de kalkışamaz, götüremez de…

Gazeteleriyle, TV’leriyle, radyolarıyla her gün içki yasağı konusunu işleyen, hükümet bir yıkılsa diye kurşun döktüren, Türkiye’nin ötekilerine diyecek sözümüz çok, ama demeye gerek yok. Çünkü biz onlara göre yokuz. Önemsiziz.

Benim için de bu karikatürü çizen, bu karikatürdeki çizgiyi paylaşan, benimseyen herkes hastadır. Tedavileri çok kolaydır, ama hasta olduklarını kabul etmedikleri için de “Öbür tarafta görüşürüz!” demekten başka bir şey demek gelmiyor içimden.

Görüşürüz…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.