Mezar bilirkişileri

Memleketi Kurtaran Adam

Erkek okurlarımızın pek çoğu hayatlarında en azından birkaç sefer bir mezarlıkta defin izlemiştir. Babasını kaybeden, dedesini, annesini, babaannesini vesarie...

Her defin sırasında cenazenin en yakınından bir iki kişi kazılan çukura evvela girer ve yavaşça cenazenin defni gerçekleşir. Anası-babası öleni oğlu koyar mesela kabrine...

Ve her defasında da izleyicilerden birileri dışarıdan işe karışır. Taşı eğri koydun der, cenazeyi fazla çevirdin der, ayaklarını yana alın der. Der de der...

Ben bunlara mezar bilirkişisi diyorum...

Bu işleri çok biliyorlar. Ama bir gün bir yakınlarının cenazesini mezara yerleştirmeleri icap ederse bunların, bilmeliler ki onlara da bir kusur bulan çıkacak...

Ömrümde belki 40-50 kez defin izledim, birilerinin laf etmediği veya bir eksiklik bulmadığını görmedim. Bilmiyorum bu belki iyi bişeydir!..

Cenaze kabre yerleştirildikten sonra sıra toprak atmaya gelince de ayrı bir kargaşa kopar. Millet birbirinden küreği kapmaya çabalar...

20 küsur yıl öncesiydi. Bir yakınımın cenazesini kabre götürmüştük. Adet olduğu üzere sırayla herkes bir kürek toprak da ben atayım diye bir birinin eline bakıyordu. Derken, sağı solu belli olmayan birisinin eline geçti kürek. Eyvah dedim, ama daha müdahale edemeden adam küreği öyle bi salladı ki anlatamam. Küreğin sapını arkasında sessizce merasimi izleyen adamcağızın suratına vurdu. Anam diye bir feryat koptu. Esasen anasını kabre yerleştiren kişi bile bu kadar çığlık atmamış, bu kadar feryat etmemişti. Uzun süre adamcağızın kendine gelmesini bekledik. Adamcağız, yarı sersem vaziyette birilerinin yardımıyla mezarın dışına götürüldü. Sonrasını bilmiyorum...

...

Mezarlar henüz sırası gelmeyenler için en güzel ibret mekânlarıdır, ama anlayana. Hele o bir türlü beğenmeyen, sokurdanan, laf yetiştirenler için bulunmaz yerlerdir. Maalesef her seferinde daha mezarlığın kapısından çıkmadan birilerini çekiştirmeler, bir sigara yakıp dünyanın bin türlü meselesine kafa yormalar başlıyor. Ahh ah, keşke...

Her nefis ölümü tadacaktır, ayetini okuyup geçtiğimiz ama bir türlü kendimizi o tadacağımız aleme hazırlamadığımızı bile bile henüz ölmedik, deyip geçmeler olmasa...

Güzel bir sözle mevzumuzu kapatacağız, ama ondan önce patronumuz Adem beyin kayınpederi İsmet Aladağ’a Allah’tan rahmet, geride kalanlarına sabır diliyorum.

“Demir tava gelir kömür biter, akıl başa gelir ömür biter.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.