Tarih ve kültür şehri Konya’nın bazı semtlerinde hâlâ gelenek ve görenekler yaşatılıyor.
1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla tekke ve zaviyelerin kaldırılmasının ardından dervişlerin beslediği kedilere 90 yıldır Şems-i Tebrizi Türbesi ve Camisinin karşısındaki evin sahibi İsmet Nine bakıyor. İsmet Balkan’ın evinin önündeki 8–10 kaptan yüzlerce sokak kedisi, her gün sabah ve ikindi olmak üzere iki öğün yemek yiyor. Balkan ailesinin kedilere harcadığı mamanın aylık bedeli ise 800 YTL civarında.
90 YILDIR DEVAM EDEN GELENEK
İsmet Balkan (87) annesinin yıllardır devam ettirdiği geleneği “Tekke ve zaviyeler kaldırılmadan önce Şems-i Tebrizi hazretlerinin bulunduğu türbeye dervişler gelirmiş. Dervişlerin yemekleri ise kazanlarla Mevlana Türbesi’nden alınırmış. Dervişler yemeklerini yedikten sonra kazanlarda kalan yemek artıklarını kedilere verirlermiş. Yüzlerce kedi, dervişlerin yemek artıklarından beslenirmiş. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla tekke ve zaviyelerin kaldırılmasının ardından kediler sabah ve öğleden sonra karınlarını doyuracak yer bulamayınca ortalıklarda gezmeye başlamış. Rahmetli annem kedilerin aç kalmasına dayanamayıp evin önüne yemek kapları koymuş. Ve o gündür bugündür yüzlerce sokak kedisi karınlarını bu evin önünden doyurur” diyerek anlatıyor.
YÜZLERCE KEDİ PERDENİN AÇILMASINI BEKLİYOR
İsmet ninenin yaşlanmasıyla birlikte kedilere bakma görevini kızı Havva Balkan üstlenmiş. Havva Balkan kedileri o kadar çok seviyor ki onlara ‘çocuklarım’ diye hitap ediyor. Anneannesinin hem ismini hem de geleneğini yaşatan Havva Balkan’ın hikâyesi de çok ilginç. Kedilere her ay marketten lüks mamalar aldığını belirten Havva Balkan “Sabah erkenden kalkarım. Yüzlerce kedi benim perdemi açmamı bekler. Perdemi açınca hepsi birden yolun karşı tarafından evimizin önüne hücum eder. Ben de yemek kaplarını doldurur, onların karınlarını doyururum. İkindi vakti tekrar gelen kediler yine aynı kaplardan karınlarını doyurur” diyor.
UMREDE TAVAF EDERKEN KEDİLER DE GELDİ
Kedileri çok sevdiğini söyleyen Havva Hanım, iki yıl önce gittiği umre ziyaretinde tavaf yaparken yaşadığı anısını anlatırken gözleri doluyor. İstanbul sosyetesi ile gittiği umre ziyaretinde tavaf yaparken üç tane kedinin arkasından gelerek tavafa katıldığını belirten Balkan, “Yıllardır sokak kedilerine hiçbir karşılık beklemeden bakıyorum. Onlarca sakat ve yaralı kediyi tedavi ettirerek yaşamalarına vesile oldum. Bunun mükâfatını da gördüm. Kutsal topraklarda tavaf yaparken üç kedi beni hiç yalnız bırakmadı” şeklinde konuşuyor.
Musikiyi çok sevdiğini söyleyen Balkan kedilerin nankör olmadığını belirterek, “Evimde 15 kedi var. Yüzlercesine de sokakta bakıyorum. Kediler benim her şeyim. Yıllardır devam eden merhamet dolu bir geleneği sürdürmenin gururunu yaşıyorum” şeklinde duygularını dile getiriyor. Mustafa Varol-Memleket