Mevlana'nın 20'nci kuşak torunu olduğunu öne süren Faruk Çelebi Yarkın, Mevlana'nın erkek soyundan geldiklerini ve 19'uncu erkek soyundan gelen torunun halen yaşadığını söyledi. Yarkın, “Mevlana'nın erkek soyundan gelen ve erkekten erkeğe geçen ‘Zükur Çelebi’ soyundanız. Bununla ilgili elimizde mahkeme kararı var. Daha önce Mevlana Müzesi'nin yanında hamam vardı. Bu hamam gelir getirmediği için 1950 yılında yıkılmış. Yıkılmadan önce hamamın gelirinin bir kısmı, Mevlana'nın 18'inci kuşak torunu olan dedem Ziya Çelebi'ye veriliyormuş. Dedem öldükten sonra da 19'uncu kuşak torunu olan babam Kemal ve kardeşi Osman Çelebi Yarkın'a veriliyordu. Hamamın yıkılma kararı alınması üzerine babam ve amcam Konya Vakıflar İdaresi'ne itirazda bulundu. Bunun üzerine babam ve amcamın Mevlana'nın soyundan gelip gelmediği konusunda dava açıldı. Konya Asliye Hukuk Yargıçlığı tarafından 1948/663 Esas numarası ile görüşülen davada karar, 1948/843 numarasıyla verildi. 8 Haziran 1948'de Hakim Vahdi Öymen, Ziya Çelebi ile oğulları Kemal ve Osman Çelebi Yarkın’ın Mevlana Celaleddin Rumi’nin torunları olduğuna karar verdi” diye konuştu.
ABD'Lİ PROFESÖRLER SOYAĞACINI ÇIKARTTI
Faruk Çelebi Yarkın, Amerikalı profersörlerin yaptığı araştırma sonucu çıkarttıkları soyağacında da kendisinin 20'nci kuşak torun olarak göründüğünü ve erkek soyundan geldiği için ‘Zükur Çelebi’ olduğunun belirtildiğini öne sürdü. Yarkın, şunları söyledi:
“Amerikalı profersörlerinin, Mevlana'nın soyağacı ile ilgili yaptığı araştırma da da Zükur Çelebi olduğumuz belirtiliyor. Soyağaçı belgesinde Hz. Mevlana'nın 18'inci kuşak torunları olarak Ziya Çelebi ve Sıtkı Çelebi gözüküyor. 19'uncu kuşakta dedem Ziya Çelebi'nin oğulları olarak babam Kemal ve amcam Osman Çelebi ile Sıtkı Çelebi'nin oğlu Saim Çelebi Yarkın’dır. Emekli Kurmay Albay olan Saim Çelebi, 103 yaşındadır. Şuan 6 ay Ankara’da, 6 İstanbul'da yaşıyor.”
TORUNLAR TÖRENLERE NEDEN ÇAĞRILMIYOR?
Hz. Mevlana’yı Anma Törenleri’nde Postnişin (Şeyh) görevinin Konya’daki en yaşlı ve erkek soyundan gelen kişi olarak kendisine veya Türkiye’deki en yaşlı torun olan ve erkek soyundan gelen Saim Çelebi’ye verilmesi gerekirken, Esin Çelebi Bayru’nun bu görevi yerine getirdiğini anlatan Faruk Çelebi Yarkın, “Postnişin olmaktan filan vazgeçtik. Çünkü biz hiçbir zaman medyatik insanlar olmadık; olamadık. Ancak insan en azından hatırlanmak ve saygı görmek istiyor. Yıllardır Mevlana’yı Anma Törenleri’ne bile davet edilmiyoruz. Oysa Hz. Mevlana’nın kanını biz taşıyoruz. Son törenler için Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden parasıyla bilet alalım istedik. Kendimiz için de değil, İzmir’de yaşayan Mevlana torunları için. Bir yetkili, ‘Önüne gelen de Mevlana torunu oldu. Herkes Mevlana torunu olduğunu iddia ediyor. Biletler tükendi. Yok size bilet’ dedi. Biz bunları hak etmedik. Günlerdir bana söylenen bu sözlere üzülüyorum” şeklinde konuştu.
ESİN ÇELEBİ BAYRU ‘İNAS ÇELEBİ’
Faruk Çelebi Yarkın, Mevlana'nın 22’nci kuşak torunu Esin Çelebi Bayru'nun ‘kadın soyundan' geldiği için ‘inas çelebi’ olduğunu belirtti. Yarkın, şöyle konuştu:
“İki türlü çelebilik vardır. Biri, erkekten erkeğe geçen çelebilik ki, bu asıl çelebiliktir. Buna ‘Zükür Çelebilik’ denir. İkincisi; torunlar arasında kız bulunması durumunda ortaya çıkar ve buna da ‘İnas Çelebilik’ denir. Bu nedenle Esin Çelebi Bayru, ‘İnas Çelebi’dir. Esas çelebili biziz. Çünkü Hz. Mevlana'nın kanını taşıyoruz. Mevlana törenlerinde hiç hatırlanmıyoruz. Paramızla satın alacağımız bileti dahi bulamıyoruz. Ayrıca öldükten sonra da Mevlana Müzesi yanındaki Üçler Mezarlığı'nda bulunan dedemlerin mezarının yanına defnedilmek istiyorum.”
Faruk Çelebi Yarkın'ın oğlu, 51 yaşındaki Sıtkı Selim Çelibe Yarkın da, 20'nci kuşak torunu olduğunu, ‘medyatik' olmak için çelebilik soyu üzerinde konuşmadıklarını söyledi. Yarkın, “Halkımızın doğru bilgilenmesini istiyoruz. Biz ‘Zükür Çelebi’ koluyuz. Bizim kolda en son ben varım. Benim oğlum olmadığı için benim tarafım devam etmeyecek. Amcamın oğullarının, çocukları sürdürecek. Mevlana'nın soyu bir kola bağlı olarak bitmiş değildir. Öbür kollardan devam edecektir. Bunun halkımızın bilmesini istedik” diye konuştu.
Çelebi ve İnas Çelebilik
ÇELEBİ, Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan olarak biliniyor. Buna karşılık; Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin neslinden gelen erkek çelebilerin kızlarına, ‘İnas çelebi' deniliyor. İnas, ‘hanım' anlamına geliyor. Erkek çelebiler de ‘zükur çelebi’ unvanı kullanıyor. Mevlana'nın 22’nci kuşak torunun Esin Çelebi Bayru bu konuda açıklama yapmak istemediğini belirtti.