Memduh Oğuz nerede, Atilla Kart?

M. Mustafa Özdemir

 

Atilla Kart; kamuoyunun malumu, Memduh Oğuz’un avukatı…

Atilla Kart; Fevzi Kayacan’ın da avukatı…

Atilla Kart, İzmir’de FETÖ davasında tutuklu AK Parti Eski milletvekili İlhan İşbilen’in de avukatı…

Atilla Kart, Kayseri’de FETÖ davasında tutuklu işadamı Hamdi Kınaş’ın da avukatı…

Atilla Kart, “FETÖ’nün Konya Baro Yapılanması”na yönelik davada tutuklu sanık Cafer Canbaz’ın da avukatı…

Atilla Kart, aynı davada bir tutuksuz yargılanan bir sanıkın daha avukatı...

Daha başka FETÖ sanıklarıylla ilgili vekillik aldıysa ya da alırsa onlar da zamanla ortaya çıkacak.

***

Memduh Oğuz, FETÖ’nün en kripto elemanlarından birisi.

Fikren yapının ne kadar içinde olduğunu bilemem ama “parasal” anlamda yapının tam ortasında.

Onun bürosunda ve bilgisayarında ele geçirilen bilgi ve belgeler, Konya’daki FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesinde “en önemli kaynak” olmuştur.

Onun için FETÖ’nün Konya’daki veri hafızası diyebiliriz.

Memduh Oğuz’la ilgili birçok haber yaptık.
Bunlardan birisi de Memduh Oğuz’un yurt dışına kaçmasıyla ilgili haber serisiydi.

Memduh Oğuz’un UYAP adresinde bulunamamasıyla ilgili haberi sadece Konya değil Türkiye de ilk kez Memleket’ten öğendi.

Devamında bazı ulusal basın yayın organlarında da konuyla ilgili haberler çıktı.

***

Baş müvekkiliyle ilgili bu haber avukat Atilla Kart’ı çok rahatsız etti.

Müvekkilin kaçmadığını, hatta kaçmayacağını söylüyordu.

Okuyucularımız hatırlayacaktır, 5 Ağustos 2016’daki köşe yazımda da yazmıştım.

Atilla Kart, Oğuz’un o zamanki diğer müvekkilleri Adem Sezer ve Lale Örsal’la birlikte 18 Haziran 2015’te yargılamanın yapıldığı Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesine 3 tane belge sundu.

Bunlar nelerdi:

Memduh Oğuz’un, yönetim kurulu üyesi olduğu, Antalya’daki çok tanınmış bir süt ve peynir firmasının olağan kuruluna katıldığına dair toplantı tutanağı,

Marmaris’te bir noterdeki düzenlettiği vekaletname örneği,

Antalya’daki bir mahkemede davacı vekili olarak duruşmaya katıldığına dair örnek.

***

Savunmalarında da şunları söylediler:  “Soruşturmanın başından beri “müşteki vekilleri, kolluk, yandaş medya, bir bölüm işadamları vasıtasıyla ortaya konulan kumpasın bir benzerinin daha sergilendiğini hayretle ve ibretle gözlemledik. Devlet nüfuzunu ve ilişkilerini yerel güç odaklarıyla birlikte istismar eden, yandaş medya-havuz medya ilişkileri üzerinden bilgi kirliliği yaratan, soruşturma aşamasında uygulanan infaz ve itibarsızlaştırma girişimlerinin bir kez daha senaryolaştırıldığını gördük. Oluşturulan bu kurguyla adil yargılama etkileme amaçlanmıştır. Bilgi kirliliği üzerinden oluşturulan kamuoyu ve yandaş medya üzerinden sayın mahkeme etki altına alınmak ve bu yolla müvekkilimiz hakkında yurt dışına kaçma girişiminin bulunduğu algısı yaratılarak yeni bir tutuklama istihsali amaçlanmıştır.”

***

Ama biz yine de “koskoca Atilla Kart yalan söyleyecek değil ya” diye bekledik.

Bekledik de neyi gördük.

Memduh Oğuz’un firar ettiğini

Memduh Oğuz’u kolluk güçleri bulamadı, bugüne kadar gören de olmadı!

Bunun üzerine Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

FETÖ’nün Konya Baro Yapılanmasına yönelik Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada da Memduh Oğuz, “firari sanık” olarak yargılanıyor.

Yani Memduh Oğuz’un kaçak olduğu bugün emniyet ve Türk mahkemeler tarafından tespit edilmiş durumdadır.

***

Atilla Kart, o gün FETÖ davası için “oyun, kurgu, kumpas” diyordu.

Tarih kaçtı: 16 Haziran 2015…

Peki, sonra FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi oldu.

Bu kanı bozuklar, bu alçaklar, bu kansızlar 248 vatan evladımızı şehit etti.

2 binin üzerinde vatandaşımız  da gazi oldu.

Kimi elini, kimi gözünü kaybetti.

Bu alçaklar şanlı ‘Meclis’imizi bombaladılar, halkı kurşunladılar…

Bütün bunlar oldu da Atilla Kart, bugün o günden farklı şeyler mi söyler mi oldu?

Hayır: Bugün de aynı şeyleri söylüyor..

Hâlâ “oyun” diyor, “kurgu”  diyor, “kumpas” diyor, “tiyatro” diyor.

Polisi suçluyor, savcılıkı suçluyor, Konya şehrini suçluyor, iktidarı suçluyor.

FETÖ’cü hainlerden başka herkesi suçluyor.

Müşteki vekili meslektaşlarını bile suçluyor.

Kolluk, (kolluk soruşturmalarda savcıya bağlı çalışır), müşteki avukatları, bazı işadamları ve yandaş medya (o da biz oluyoruz) kumpas kurmuşuz, önceden kurgulanmış tiyatro ve oyunu oynuyormuşuz!

Bunca ihanet, bunca alçaklık ortada iken insan bunu söylerken “millete ne derim, şehit yakınlarına ne derim, gazilerin yüzüne bakarım” diye düşünür biraz sıkılır.

Millete saygın yok, kendine de saygın yok!

Seni bile kandıran adamın avukatlığını yapıyorsun Atilla Kart!

***

Bak Atilla Kart!

2012 Adli Yargı Hakim ve Savcı Seçme Sınavıyla ilgili suç duyurusunu sen yapmadın mı?

Senin suç duyurundan sonra bu soruşturma açılmadı mı?

FETÖ’cülerin HSYK’da cirit attığı dönemde soruşturma “takipsizlikle” sonuçlanmadı mı?

Sonra ne oldu: Yeni bilgi ve belgeler bulununca bu soruşturma yeniden açıldı.

Bu durumda senin o tarafta değil, bu tarafta olman gerekmiyor mu?

O zamandan bu zaman ne değişti Atilla Kart?

***

Atilla Kart!

Suç duyurusunda bulunduğun “hırsızlık” tam da senin müvekkillerinin de olduğu Konya Baro Yapılanması davasının ortasındadır.

Van’da FETÖ’den tutuklanan Cumhuriyet Savcısı H.İ.D’nin “Bana Konya’da hukuk derneğinde sınav sorularını gösterdiler” dediği dernek FETÖ’nün hukuk ini olarak kullanılan “Denge Hukukçular Derneği”dir.

Savcının soruları gösterdiğini söylediği ve fiziken tarif ettiği kişi de bu davada, senin de iyi bildiğin, tutuklu bir sanıktır.

“Sabit” kod adlı Abdülkadir Yılmaz da malumun avukatların imamı…

Malumun o da senin baş müvekkil gibi firari…

***

Bak Atilla Kart!

Kumpas, kurgu, şantaj, oyun…

Bunlar candaşın olduğun FETÖ’cülerin mahir olduğu konulardır.

O kadar kolay mı ‘Memleket’e yafta yapıştırmak.

Memleket gazetesi şu şehirde kimse ortalarda yokken bu alçak örgütün üzerine korkusuzca gitti, bedeli ödemeyi göze alarak gitti…

Konya halkı, milletimiz bu hainlerin gerçek yüzünü görsün diye…

15 Temmuz başarılı olsaydı, sen şimdi ortalıklarda rahat rahat gezecektin.  Ama bizim bir mezarımız bile olur muydu bilmiyorum.

Sonuçta şu dünyada herkes bir yanda bir tarafta yer alır.

İlla bir konumlandırma yapılacaksa sorun yok;

Biz milletin “yandaş”ı olduk, senin gibi milletine kurşun sıkan vatanını satan hainlerin “candaş”ı olmadık!

***

Bak Atilla Kart!

2012 yılında, “soru çalıyorlar” diye şikayet ettiğin yapılanmanın üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan, kimisi de Türk devletini ve adaletini tanımayarak firar etmiş kişilerin, bugün avukatlığını yapıyorsun.

Milletvekiliyken demediğini bırakmadığın, soru önergeleri verdiğin yapıya mensup olduğu iddiasıyla yargılanan kişilerin avukatlığını yapıyorsun.

O tarihten bu yana ne değişti Atilla Kart?

Yoksa; sana da mı şantaj yaptılar, sana da mı kumpas kurdular?

Seni de mi kasetle tehdit ettiler?

Öyle bir durum varsa korkma;

Emin ol biz bu hainlere karşı senin de yanında oluruz.

***

Sadede gelelim Atilla Kart!

Merak ediyorum, kamuoyu da merak ediyor;

Kaçmadı diye belgeler gösterdiğin Memduh Oğuz;

Şayet kaçmadıysa nerede?

Yerini biliyor musun?

Mesela hiç müvekkilinle davayla ilgili bir şey sorma, fikir alışverişinde bulunma gerekliliği hasıl olmuyor mu?

Bu durumda müvekkilinle görüşüyor musun?

Görüşüyorsan nasıl görüşüyorsun?

Şayet yerini bilmiyorsan;

Nerede olduğunu bile bilmediğin birisini savunmaya devam edecek misin?

Yerini öğrendiğin takdirde, TC’nin sorumlu bir vatandaşı olarak, savcılığa, polise bildirir misin?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.