Yenilenebilir enerji, inşaat ve madencilik gibi “parlak” alanlarda faaliyet gösteren ARSİM, sonunda karanlık tünelin sonundaki ışığı değil, konkordato sürecini gördü.
Şirket, mali darboğazdan çıkamayınca çareyi mahkemeye sığınmakta buldu. Mahkeme de bu talebe olumlu yaklaşarak firmaya 3 ay süreyle geçici mühlet tanıdı. Bu süre zarfında şirketin iflas etmesi engellenecek, alacaklıların kapıya dayanması hukuken mümkün olmayacak.
Ancak bu mühlet, “rahat bir nefes” anlamına gelmiyor. Zira şirketin tüm yönetim kararları artık bağımsız komiserlerin iznine bağlı olacak. Öyle ki şirketin kapı kolunu değiştirmesi bile kurulun onayıyla olacak kadar sıkı bir denetim başlıyor.
Daha önce konkordato sürecini başlatan ilk ekip ise görevi devretti. Yeni atanan üç kişilik geçici komiser heyeti artık şirketin nabzını tutacak. Alacaklılar açısından ise kritik bir süreç işlemeye başladı: Mahkeme, isteyen alacaklılara konkordato talebine itiraz etme hakkı tanıdı. Ancak bu itirazı yapmak isteyenlerin eli çabuk tutması gerekiyor.
Bir zamanlar güneş enerjisiyle umut dağıtan ARSİM’in şimdi en büyük umudu, bu geçici mühletin kalıcı bir çözüme evrilmesi. Aksi takdirde, madencilikten gelen bir şirket için “dibe vurmak” sadece mecaz olmayabilir.