M.Nurettinle İstanbula bakmak-II

yazar-64

Münir Nurettin’le İstanbul’a Tepeden Bakmak - II

 

Musiki ile ilgili kaleme aldığı bir başka yazıda Batılı düşünürlerden örnek vererek fakir şöyle demişti: “Ünlü Alman düşünür Gothe, müzik hakkında şöyle der: “Sanatın soyluluğu olağanüstü büyüklükte müzikte gerçekleştirilebilir; çünkü tamamen biçim ve içerik olan müziğin ortaya koyduğu her şey yüce ve soyludur. Kutsal olan kendi soyluluğuna uygun- dur. Burada müzik, tüm zamanlar ve dönemlerde aynı kalan hayat üzerin- de en büyük etkiye sahiptir.”  F.W. Schelling ise meseleye ritim açısından yaklaşarak şunları ilave eder: “Müziğin ilk kategorisi ritimdir. Ritim müzikte sonsuzun sonluda imgele- mi olarak çoklukta birliktir. Doğanın kendisinin uyarımıyla olan hiçbir in- san buluşu, ritimden daha dolaysız değildir. ‘Ritim, müzikteki müziktir ve o halde bu sanatın doğası bakımından ondaki egemen olan şeydir.’ Ritmin çoklukta veya çeşitlilikteki birliği, biricik olarak tonların müziksel belirleniminde bulunur.”(1)

Müziği Gothe gibi sanatın soyluluğu olarak ifade ettiğinden biraz daha özele indirgeyecek olursak, o zaman biz de şöyle diyebiliriz: Bir milletin en soylu sanat eseri kendi sesini onda bulduğu, şiir denilen musikidir. Onun heybetini ve asaletini gösteren elbisesi de(şarkı/eser) yine yerli terzileri tarafından(Bestekâr) yerli kumaşlarıyla(güfte) biçilmiş olanlarıdır.

Yahya Kemal’le İstanbul’a tepeden bakmak bir başkadır. O bakışa bir de Münir Nurettin elbisesini giydirdiğimizde, dünyaya bile tepeden bakarsınız… Çünkü o bakıştaki heybet cihana hükmetmiş bir medeniyetin heybetidir. Kuru bir cihangirin bakışı değil.

Konuyu Hazretin diğer yapıtlarını da hatırlatıp “Aziz İstanbul” ile hitama erdirelim.

 “Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül, Saki, Safa-yı Metle Parıldasın Camımız, Hülyama Doğan Son Güneşim, Son Hevesimdi, Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek, Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde, Rindlerin Akşamı, Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur, Endülüs’te Raks, Aziz İstanbul, Sessiz Gemi, Rindlerin Ölümü, Sen Şarkı Söylediğin Zaman, Dumanlı Başları Göklere Ermiş, Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar, Söyle Sevgili”(2)

 

BİR BAŞKA TEPEDEN

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!

Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.

Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!

Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

 

Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,

Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.

Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada

Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.

 

Dipnotlar:

(1)Onur AKBAŞ, www.memleket.com.tr , “Kaiti Garbi ve Esena Mono”, 17 Nisan 2007, Memleket Gazetesi

(2) http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%BCnir_Nurettin_Sel%C3%A7uk

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.