KONYASPOR’A ŞANS DUASI

Selman S. Akyüz

Hala hayıflanıyorum. Çok üzülüyorum. Konyaspor, Adana ve Göztepe maçlarını kazansaydı, Elazığspor’un yerine maça öylesine çıkan taraf olacaktı. O zaman görseydiniz bu stadyumdaki şöleni. Maalesef hiç hazmedilemeyecek bir görüntüydü. Geçtiğimiz yıl Elazığspor, Şekersporlu futbolcuları Elazığ’daki maçta döve döve yendi ve Bank Asya 1. Lig’e çıktılar. Süper Lig’e yükselmeleri ise tamamen Kasımpaşa, Konyaspor ve Çaykur Rizespor’un kadro kaliteleri ve camialarının büyüklüğüyle ters, saçma sonuçlar almasından kaynaklandı. Ama geçen yıl yaptıklarının üzerine, bu yıl, asıl beni üzen Bülent Uygun gibi bir teknik direktörle Süper Lig’e çıkmış olmaları. Çok daha sinir bozucu. Neyse…

Maçla ilgili söyleyecek çok fazla şey yok aslında. Stadyuma gidemediğim maçı televizyondan, hele bir de Tansu Polatkan’ın anlatımıyla izleyince insanın iyice uykusu geliyordu.

Osman Özdemir play of maçlarına oyuncu hazırlama ya da oynatacaklarını dinlendirme yedek ağırlıklı bir kadroyla çıktı. İlk iki şansını kaybeden Konyaspor’un çok kritik play of maçlarında, maalesef, kurtarıcısı olacak bir oyuncu görünmüyor. Ama bazı futbolcular, Elazığ maçında yaptıklarıyla; “biz, en azından ligin ikinci yarısında dönem dönem oynasaydık, bu takıma iç sahada kaybettiği maçlarda belki ilaç olabilirdik” mesajını verdiler. O oyuncuların en önemlileri Feyyaz, Ali Kireş, Abdülkerim Kılıç ve özellikle Can Parlayan’dı. Ama bu oyuncuları sık sık oynatmayı, Osman Özdemir göze alamadı. Yani onların antrenman performansları, en azından 70. dakikada oyuna girmelerine ve maç tecrübesini zinde tutmalarına yetmedi. Bu saatten sonra da oynamaları, Konyaspor’u bu yıl mahfeden Robak’ın ve son haftalarda çok kötü performans sergileyen Gökhan Emreciksin’in dinlenmelerine hizmet etmekten öteye gitmeyecek. Çünkü yine oynamayacaklar. Göztepe maçından sonra hayretler içinde dinledim. Başkan Ahmet Şan, ‘Robak olmadığı için maçı kaybettik” dedi. Çok şey beklenen bu futbolcular iyi dinlenseler de maç kazansalar.  

Evet, “Osman Paşa” bu kadroyla küçük hataları olsa da takımı Süper Lig’in kapısından döndürüp play ofa götürmeyi başardı. Beklediğimizin ötesindeki bu sonuç başarı, başarısızlık değil, başarıdır.  

“Peki bu maçlarda ne olacak?” sorusu bana sorulunca; “Konyaspor’un, maçları penaltılara götürmek dışında tur atlama şansı yok” diyorum. Yani penaltı, şansa kaldığına göre Konyaspor’un şanslı olmaktan başka şansı yok. Çünkü insanlar kabul etmek istemese de, Karşıyaka, Bolu ve Gaziantep Büyükşehir Belediye maçlarının nasıl kazanıldığı ortada. Karamboller, penaltılar, kendi kalesine goller… Genç oyuncular iç sahada stres yapıp, kontra taktiğini rakibe kaptırınca da bu sonuç kaçınılmazdı.

Konyaspor yine “atıp yatma” taktiğini uygularsa play ofta şansı var. Şu haliyle diğer üç takımın da ilk maçta Yeşil Beyazlılarla karşılaşmayı istemesi çok normal. İlk rakip, Kasımpaşa. İki zorlu maç var. Eğer geçilirse çok zorlu iki maç daha var. Kasımpaşa maçları bence ikinci tura göre daha kolay olacak. Sürpriz olmazsa Konyaspor ve Adanaspor final oynar. Ama bu Akhisar gibi vasat bir takımın Süper Lig’e çıktığı Bank Asya’da her şey olabilir.   

Elazığ galibiyeti moral olmasının ötesinde, umarım, iç saha fobisinin tamamen bittiğinin habercisidir. Çünkü Konyaspor’un morale değil gol attıktan sonra skoru koruma özelliğini yeniden kazanmaya, şanslı olmaya ihtiyacı var. Gerek yok ama futbol maçı için dua edilecekse de direkt olarak kazanmak için değil, şanslı olmak için dua edilmeli.