Konyaspor saldırınca bir başka güzel oluyor

Selman S. Akyüz

Futbolda motivasyonun ne kadar önemli olduğunu Braga maçı o kadar güzel gösterdi ki, sahadaki Konyaspor’u tanımakta zorlandım. Maç başlar başlamaz sahada ne yaptığını bilen, tamamen galibiyete odaklanmış, ligdeki istikrarsızlığın ve Avrupa Ligi’ndeki iki yenilginin stresini üzerinden atmış harika bir Konyaspor izledik. Özellikle maçın ilk 20 dakikasında Braga’ya top göstermediler. Adamlar neye uğradığını şaşırdı.

İyi olduğu dönemlerde en iyi yaptığı şey olan dar alan paylaşmalarıyla topu ayağında tutma özelliğini yeniden oturtan Atiker Konyaspor, sahanın hemen hemen hiç bir yerinde aksamadı ve kanatlara hızlı inme üzerine kurulu taktiğinin meyvesini 9. Dakikada aldı. Ömer Ali’nin harika ortasında Bajic müthiş bir feyk ile topun Miloşeviç’e gitmesini sağladı. O da düzgün bir vuruşla Konyaspor’un Avrupa’daki ilk golünü atarak tarihe geçti.

 

25 ile 35. Dakika arası rakibin etkisiz baskısı nedeniyle oyun biraz Konyaspor sahasına yıkıldı ancak bu kez de kontra ataklar geldi. Ali Çamdalı’nın harika oyunu sayesinde orta sahayı çok hızlı geçen Konyaspor tribündeki Portekizli gazetecileri bile kızdırdı. Takımın bıraktığı derin boşlukları gören gazeteciler yanımda homurdanıp durdular. Teknik Direktör Jose Posseiro da kontrolü tamamen kaybetmişti.

İkinci yarı Braga’nın gol için yükleneceği açıktı. 10 dakika baskılı oynadılar. Konyaspor savunması gelen atakları kolay savuşturdu. Portekiz ekibi daha fazla risk alıp arkada açık verme dakikalarına girerken saçma sapan bir gol geldi. Skubiç arkasında bekleyen adamı Nasıl görmedi anlamadım.

Top rakibin önüne giderken resmen seyretti. Kale sahası içinde pas bekleyen Hassan Koka basit bir gol attı.

Bu arada şunu belirtmek gerekiyor: Maçın ilk yarısında sertliğe müsamaha gösteren ve Bragalılar’ın sık sık tepkisine maruz kalan hakem, ikinci yarı tam tersine sürekli düdük çaldı. İlk yarıdaki sert oyununu sürdüren Konyasporlular art arda gelen kartlarla birden sinmek zorunda kaldı.

Golü yedikten sonra daha çok mağlubiyetten korkan, rakibin üzerine gitmek yerine üzerine gelmesini bekleyen bir Konyaspor görüntüsü vardı. Tıpkı hakem gibi ilk yarı çok iyi oynayan Ali Çamdalı da özellikle top dağıtmada ikinci yarı zıt bir profil ortaya koydu. Fakat tabloyu lehine çeviren Braga’ydı.

İlk yarı yaptıkları hataları yapmadılar. Özellikle kanatlardan ilerleyen Konyasporlu oyuncuların önünü iki bazen üç oyuncuyla kapatarak net önlemler aldılar. Taraftarın yoğun arzusunu hisseden Konyasporlu oyuncular son 10 dakika galibiyet için baskı yapsa da basamakları yavaş yavaş çıkan bir takım olduğunu gösterdi. Yenilgi, beraberlik derken en azından Gent maçında bir galibiyet gelir diye umuyoruz ama şu bir gerçek ki Konyaspor saldırınca çok daha tatlı bir takım oluyor. Bireysel hata olmasa oyun disipliniyle bu maç galibiyetle kapatılırdı.

Bu sene Avrupa’da böyle geçer, önemli olan lig maçları. Fenerbahçe’ye patlamak gerek ama Konyaspor’u bu maçta son 20 dakika yorulmuş gördüm. Umarım yansımaz.