Konya’nın ikiz kuleleri

Memleketi Kurtaran Adam

Konya’nın ikiz kuleleri

 

Bildiğiniz gibi sabık belediye reisi Özkafa giderayak Konya’ya 42 katlı bir eser kazandırdı. Bitirmek nasip olmadı, ama bu işin artısı da eksisi de ona ait. Özkafa gideli iki yılı geçti, yerine gelenler de yarıyı gördü neredeyse, ama hala şu Selçuklu Kulesi’nin akıbeti belli değil. Biliyorum bana daha bitmedi ki diyenler olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimine de daha çok var, ama birileri yerine kimin geleceğini erkenden merak ediyor kardeşim. Ben de şimdiden Selçuklu Kulesi’nin ne olacağını merak edenlerdenim…

Şimdi sıkı durun, daha Selçuklu Kulesi’nin ne olacağı belirlenmemişken, yanına ikincisinin yapılması belediye meclisinde konuşulmaya başlanmış. Bazı meclis üyelerimiz diyorlarmış ki, “Tek başına çirkin duruyor, bunun yanına ikincisini yapalım. İkiz kuleler olsun.”

Bize bişey demek düşmez şu halde. Çünkü gerçekte böyle bişeyin işareti yok. Lakin, şu ikiz kule meraklısı meclis üyelerini merak etmiyor değilim. Gerçekten böyle bir istekleri varsa çıkıp herif gibi gerekçeleriyle anlatsınlar bize. Biz de gerekiyorsa sahip çıkalım. Öyle değil mi?

 

Türk demokrasisine yapılan kaçıncı suikast bu?

 

Geçen hafta Cuma şu Danıştay cinayetini konu etmiş ve arkaplanına yönelik kuşkulardan bahsetmiştik. Cinayeti kimin ne amaçla işlediği yavaş yavaş ortaya çıkarken, hükümete fırlatılan oklar, bumerang gibi geri dönüp yayı elinde tutanlara saplandı. Muhalif tarafta bulunan tüm kişi ve kurumlar, devekuşu misali başlarını saklasalar da kıçları dışarıda kaldı…

Şimdi gelelim bundan sonra olacaklara. Evvela yeni saçmalıklara hazırlıklı olmalıyız. Bundan sonra sırada yeni bir cinayet var mı bilemem, ama irtica tehlikesine vurgu yapmak için Aczimendiler, Fadimeler gibi geyikleri bolca izleyeceğiz, dinleyeceğiz. Eski kasetler Başbakan dahil olmak üzere yeniden gözden geçirilecek. Hele Bülent Arınç’la ilgili olanlar…

Ankara’da gerginlik had safhada iken Başbakan’ın umurunda olmadan (!) gezmesi bir bakıma iyi. ‘Enerjimi saçmalıklara harcayamam’ der gibi. Lakin, umarım kafa yoruyordur. Aksi takdirde, demokrasimiz yeni bir suikastla daha karşı karşıya. Hem de kaçıncı kez…

 

Kenan Evren konuşmuş!

 

Konuşabildiğini biliyorduk zaten. 1980’den bu yana hep konuştu, ne susmak istedi, ne de birileri ona “susun lütfen!” dedi. Ve Türk medyasının gülleri onu hep sisli günlerde, buhranlı zamanlarda hatırladı. Vatan gazetesinden bir kızcağız gidip 90’lık büyüğümüzün görüşlerini merak etmiş. Acaba yaş ilerleyince yeni başka bişeyler söyleyiverir de ben yakalar mıyım diye. Ne gezer…

“Asmayıp da beslese miydik?” gibi harika cümleler aynı yerinde duruyor. İlginç olanı ise, AK Parti’yi DP’ye benzetmesi. Adnan Menderes’in de son dönemlerde pek çok uyarıyı dikkate almadığını ve neticede bildiğimiz sonuçların ortaya çıktığını…

Aradan yarım asır geçmiş, hala aynı örnek verilebiliyor. İnanmıyorum yaaa... 45-50 sene evvelki yanlışlardan bahsediliyor ve günümüze örnek veriliyor…

Neyse, faili belli cinayetlerle faili bilinmeyen cinayetleri bir kutuya koyup karıştırdıktan sonra masanın üzerine döksek elimize faili meçhul bir ucube mi çıkar yoksa piyonlarla şahlar, vezirler aynı torbanın içinde satranca dizilip oynanacakları günü mü beklerler???

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.