Konya’da kazanmak şart

yazar-49

Geçen hafta Konyaspor, Malatya’da mağlup olunca neredeyse bütün gazetelerde ve televizyon yorumlarında birden bire sert eleştiriler ardı ardına yazılmaya ve konuşulmaya başlandı. Kadro yetersizliğinden, hocamızın verdiği taktik hatasından bahsedilmeye başlandı. Neredeyse Tayfun’un sahada yaptığı alkışlanmaya değer centilmenlik hareketin bile gereksizliği ortaya kondu.

Bir kere şunu iyi bilmek lazım.Hedefimiz ne? Sezon başında nasıl bir hedef ortaya kondu? Ben hafızalarımı zorluyorum, iddialı bir beyanat hatırlamıyorum. Konyaspor bu lige göre mütevazi yapısıyla bana göre iyi bir takım kurdu. Geçen seneden çok önemli üç oyuncumuzu da kaybettik.Şu ana kadar da herşey iyi gidiyor. Kimsenin çıkıp da “siz ne yapıyorsunuz?” diyecek bir durumu yok. Çünkü amacın ligde kalmaksa şu ana kadar herşey iyi gidiyor demektir. Her maçı kazanacak bir lüksümüz zaten yok. Her maçı kazanırsak şampiyon oluruz. O zaman da milyonlarca dolar ve Euro harcayan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a ayıp olmaz mı?

Gaziantep maçı bizim açımızdan çok zor bir maçtı. Mutlak kazanılması gereken bir maç. Öyle de oldu. Kazandık ve rahatladık. Ama şimdi de herkes "efendim birkaç dakika daha olsaydı neredeyse maçı verecektik" demeye başladılar. Ama birkaç dakika daha olmadı ve maçı kazandık. Bu kadar. Bütün dileğimiz önümüzdeki iki haftada Sivas ve Manisa maçlarından da puanlar alabilirsek belki 2-3 puan yanılgıyla tahmin edilen 23-24 puanla devreyi kapatabiliriz. Bu da harika olur.Ben şahsen Sivas maçından çok umutluyum.

*     *     *

Birazcık Konya Şeker-Göztepe maçından bahsetmek istiyorum; Göztepe'den 40-50 taraftar gelmiş. Gelmez  olsalardı. Bizim Emniyet’ten yine abartılı davranışlarla içeriye girenlere çıkanlara bir sürü sert davranışlar. Ellerde kameralar, sürekli tribünü çekmeler. Seyirciyi sürekli baskı altında tutarak neredeyse tezahurat yaptırmamak.30-40 Nalçacı taraftarı Şekerspor’u sürekli desteklemeye çalışırken, tezahuratın şekline müdahale etmek. Zaten güneşe karşı maç izliyorsun. Güneş bir yandan, baskı bir yandan. Rahatsız oldum, devre arası gideceğim. Kapıda duran genç komiser kapıyı kilitlemiş, anahtarı da cebine koymuş. “Kardeşim kapıyı aç gideceğim” diyorum, “hayır açmam” diyor. “sebep ne?” diyoruz. Nalçacı gurubundan 3-5 kişi gelmiş, içeriye sokmamak için kapıyı kilitlemişler. Biz bastırıyoruz, “aç, gideceğiz” diye, o da “açmam diyor. Sonunda bize söylediği “başmüdürümden öyle talimat aldık” demez mi. Ben de o zaman sizin bu yaptıklarınızdan “sayın başmüdürümüzün haberi bile yoktur” dedim.

Ne yapılmak isteniyor bilmiyorum.Maça gidilmesi istenmiyorsa böyle şeylere gerek yok.

Bir bakarsınız Başmüdürümüz bu yazıyı okur da bundan sonraki tedbirleri daha düzenli olur. Olur mu olur, haydi hayırlısı...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.