ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK - Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Proje Yürütücüsü Ozan Veryeri, doğal alanları korumaya yönelik çalışmalar kapsamında son 18 ayda 17 yasadışı yapılaşma ve kıyılarda betonlaşma girişimini tespit ettiklerini ve şikayetleri üzerine bu girişimlerden 14'ünün Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca durdurulduğunu söyledi.
Veryeri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde yapılan altyapı ve üstyapı yatırımlarının "doğal hayata uygunluk" yönünden incelenmesinin giderek daha çok önem taşıyan bir konu haline geldiğine, bu konuda son dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimleri ve sivil toplum kuruluşlarının hızlı ve koordineli çalıştığına dikkati çekti.
Veryeri, "Yasadışı yapılaşmalar ile yanlış yerde yanlış yatırım girişimleri, Marmara Bölgesi'nde sanayi ve madencilik, Ege ve Akdeniz'de ise turizm temelinde yoğunlaşıyor." ifadelerini kullandı.
Dernek olarak sorumlu balıkçılık projeleri, önemli doğa alanlarına yönelik tehditlerle mücadele ve sit alanlarının korunması gibi konularda çalışmalar yaptıklarını aktaran Veryeri, "Son yıllarda ülkemizin genelinde bazı çalışmalar artınca 'doğal hayata uygunluk' kavramı yeniden kamuoyunda tartışılır oldu. Bu konuda sivil toplum kuruluşları, güvenlik güçleri ve başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların koordineli bir şekilde çalışması işleri kolaylaştırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "17 girişimden 14'ü durduruldu"
Doğayı korumanın yatırımı engellemek anlamına gelmediğini ve tek amaçlarının daha yaşanabilir bir Türkiye olduğuna dikkati çeken Veryeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef bir takım çevreler doğal alanların korunmasıyla ilgili atılan adımları 'yatırımı engelliyorlar' gibi gerçekle yakından uzaktan alakası olmayan söylemlerle itibarsızlaştırmak istiyor. Halbuki bizim attığımız tüm adımlar hem kolluk güçlerince hem ilgili bakanlıklar nezdinde takip ediliyor.
Son 18 aylık süreçte dernek olarak 17 yasadışı yapı ve kıyılarda betonlaşma girişimi tespit ettik. Bunları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve kolluk kuvvetleri ile paylaştık ve çok kısa sürede bu girişimlerin 14'ü kesin olarak durduruldu. İki yapı tamamlandı, bir yapının ise izlenme süreci devam ediyor. Açıkçası devlet kurumlarının bu kadar hızlı ve kararlı hareket etmesini bizler de beklemiyorduk. Ancak SAD'ın ve ilgili bakanlıkların çok güzel bir işbirliğine şahit olduk."
- Marmara, Ege ve Akdeniz'de STK'larla iletişim ağı kurulacak
Veryeri, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarının doğal alanların tahrip edilmesini önlemek adına en önemli anahtar olduğunu belirterek, "Maalesef bazı danışmanlık firmaları eksik veya hatalı bilgilerle ÇED raporu verebiliyor. Firma ilk başlarda bunun kendisi için iyi olduğunu düşünse de sahada gerçek bilimsel verilerle karşılaşınca işlerin rapordaki gibi olmadığını kısa sürede anlıyor. Yanlış ÇED, yatırımcı firmayı milyonlarca dolarlık bir zarara sokup, kısa sürede iflasa sürükleyebiliyor. Kaldı ki her yanlış ÇED, bölgeye yapılacak doğru yatırımın da önünü keserek ülkemizin milyonlarca dolar gelirden mahrum kalmasına da sebep oluyor." diye konuştu.
Kıyı alanlarında kamusal çıkarın ve doğa hakkının en üst seviyede korunması amacıyla "doğru yere doğru yatırım" ilkesini benimsediklerini anlatan Veryeri, Marmara, Ege ve Akdeniz'de 20'ye yakın sivil toplum kuruluşunun temsilcileriyle bir araya gelerek iletişim ağı kuracaklarını da açıkladı.
AA