Kararın hayırlı olsun...

M. Ali Köseoğlu

Ahmet Davutoğlu Hocamıza inanıyorum...

Gerçekten de AK Parti’nin kaderi Türkiye’nin kaderi haline gelmiştir...

Bugün siyaseten farklı isimlere sahip partiler olsa da hepsinin tek bir hedefi var; o da AK Parti’siz bir Türkiye...

***

AK Parti’siz bir Türkiye’yi yaşadık; biliyoruz...

Korku tünellerinden geçtik; karanlık tünellerdi...

İkna odalarına soktular...

Başörtümüz yüzünden üniversite kapılarından çevrildik...

Oğlumuzu gururla gönderdiğimiz asker ocağının kapısından içeriye almadılar bizi...

İmam Hatip Liseleri’ni yok etmeye çalıştılar...

Çocuklarımızı Kur’an öğrenmeye gönderemediğimiz; içimizin acısını dışımıza taşıramadığımız, Allah’a şikâyetle geçen yıllar...

Eşimiz başörtülü olduğu için askerlikten, polislikten atıldığımız...

Ekmek parası için belediyelerde/şirketlerde iş bulmuşsak; belediye başkanlarının / şirketlerin, fişlendiği... Pek çoğumuzun ‘namaz kılıyor’ diye fişlendiğimiz yıllar.

***

Hastane kuyruklarını unutmadık...

İlaç kuyruklarını...

Ekmek kuyruklarını...

Fakirliği, yoksulluğu ‘kaderimiz sandığımız’, liranın bol sıfırlı olduğu, azıcık parası olanların bir gecede iflas ettiği, bankaların hortumlandığı fakat kimseye ‘hırsız’ denilemeyen, anayasa kitapçığının başbakanın yüzüne çarpıldığı fakat kimsenin kimseye ‘diktatör’ demeyi aklının ucuna getiremediği, sözde demokratik yıllar...

***

...1995-1996-1997-1998... Radyo günleri...

Her gün radyo istasyonuna polislerin elini kolunu sallayarak geldiği; ‘basın mensubu’ olduğumuzu doğru dürüst ifade edemediğimiz, gazetede yayımlanmış bir haberi radyoda okuduğumuz için hüküm giydiğimiz yıllar...

Sık sık, yasasız, hükümsüz, hukuksuz kapatma kararlarıyla karşılaştığımız acı günler...

***

Sermayenin ‘yeşil’ ve ‘kırmızı’ hale geldiği...

Yeşilden nefret edildiği yakın tarihimiz; kara talihimiz...
Kombassan ‘Petlas’ı almış; rahatsızlar... Faisal Finas’ı almış; rahatsızlar...

Haşim Bayram Hoca’dan duymadık mı şu cümleleri:

-Elimde BDDK’nın iki yazısı var. Bize Faisal’ı devretmemiz için bir gece süre tanıdılar. ‘Hissenizi devredin yoksa yarın faaliyetinize son vereceğiz.’ dediler. Kime devrettiğimizi bile bilmiyorduk.

***

Başbakan Ahmet Davutoğlu Hocamızın dün gençlere kurduğu cümleleriyle:

-Ülkemize kurulan tuzakların, terör şebekelerinin ardındaki karanlık odakların tek hedefi ülkemizin güçsüz olması, dolayısıyla senin güçsüz, geleceğinin karanlık olmasıdır. Senin ve kuşağının geleceğini ipotek altına almak istiyorlar. Senden, özellikle hocan olarak şunu istiyorum; Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar katan AK Parti'ye oy vererek, bu tuzağı boz, ülkemizin geleceği ile kendi geleceğini kendin aydınlat. Zira sen ülkemizin yarınısın, geleceğimizin umudusun ve dinamizmimizin kaynağısın. Senden mutlak sandık başına gitmeni, temel vatandaşlık hakkın olan oy verme hakkını kullanmanı istiyorum.

-Kararın hayırlı olsun.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.