Galatasaray deplasmanı her Anadolu takımı için zordur. Tribün baskısı, hakem psikolojisi, kadro kalitesi… Hepsi birleştiğinde bu tür maçlarda hata lüksünüz yoktur. Konyaspor, Rams Park’ta bu gerçeği bir kez daha acı şekilde hatırladı.
İyi Başlangıç, Erken Kırılma
Yeşil-beyazlılar maça önde basarak ve tempolu başlayarak umut verdi. Ancak daha 4. dakikada Torreira’nın müdahalesi kırılma anıydı. O pozisyonda birçok yorumcu kırmızı kart beklerken hakem sarı kartla geçiştirdi. Eğer orada Galatasaray 10 kişi kalsaydı maçın seyrinin tamamen değişeceği çok açıktı.
Bireysel Hatalar Bedel Ödetti
Galatasaray kötü oynadığı bölümlerde bile bireysel yetenekleriyle fark yaratabilen bir takım. Konyaspor’un yediği gollerde ne yazık ki bireysel hatalar ön plandaydı. Markaj hataları, konsantrasyon kayıpları ve basit top kayıpları, tabelanın 3-0’a gelmesine yol açtı.
Umut Nayir’in Golü ve Geç Gelen Tepki
79. dakikada Umut Nayir’in golüyle skor 3-1’e geldi. O dakikadan sonra Konyaspor biraz daha öne çıkmaya çalıştı ama bu reaksiyon hem geç kaldı hem de rakibin savunma disiplini karşısında etkisiz kaldı. Oyun genelinde üretkenlik anlamında ciddi sıkıntılar vardı.
Hakem Faktörü
Maçın önüne geçmek istemem ama şunu yazmadan da geçemem: Torreira’nın pozisyonu ve maçın başındaki yönetim tarzı Konyaspor’un oyun planını direkt etkiledi. Anadolu takımları bu tür kritik kararları genelde kendi lehine göremiyor. Bu da sahadaki mücadelenin adaletini sorgulatıyor.
Sonuç: Derslerle Dolu Bir Mağlubiyet
Konyaspor’un bu maçtan çıkaracağı çok ders var. Cesaretli başlangıç doğruydu ama bu oyun disiplinle birleşmeyince sonuç getirmedi. Bireysel hatalar telafi edilemedi, hakem kararları da işin tuzu biberi oldu. Yine de ligin henüz başında olduğumuzu unutmayalım. Doğru analiz ve gerekli önlemlerle bu mağlubiyet, ilerisi için değerli bir ders olabilir.
Konyaspor lige aslında iyi bir başlangıç yaptı. Fakat son üç haftada yaşanan puan kayıpları can sıkıyor. Rams Park’taki yenilgiyi de ben açıkçası “bir beceriksizlik” olarak görüyorum. Bu mağlubiyetin telafisi var; haftaya oynayacağımız Başakşehir maçı ise kırılma niteliğinde olacak. Orada alınacak bir galibiyet, yeniden toparlanmanın fitilini ateşleyebilir.