İnternette okey oynamak

Memleketi Kurtaran Adam

Bir komşum var. Ömrünün hatırı sayılır bir kısmı bilgisayar başında geçiyor. Ama öyle bilgisayar başında bir iş falan yapmıyor. O bir öğretmen. Okuldan gelir gelmez salondaki bilgisayarı açıp geçiyor okeyin başına...

Gece saat bir, iki, üç fark etmez, ne zaman baksam salonun ışığı yanar. Bilirim ki, komşum okey oynuyor. Bıkmadan usanmadan saatlerce...

Geçen bayram kendisini ziyaret için gittiğimde çocukları açtı kapıyı. “Buyurun babam salonda” dediler. Girdim yanına, “komşum hoş geldin, sen kusura bakma, ben şu oyunu bitiriveriyim. En heyecanlı yerindeyim” demez mi?

Kül tablası ağzına kadar dolmuş sigara izmaritinden, arka arkaya yakmaya devam ediyor sigaraları. Kaptırmış kendini... Bana okey arkadaşlarını anlattı. Pek çoğu öğretmenmiş. Her şehirden varmış. Bu okey en az dört kişiyle oynandığı için, buluştukları internet ortamında binlercesi varmış. Çoğuyla bi şekilde tanışmışlar. Buradan sıkı dostluk kuranlar da varmış. Hatta bu okey sitelerinden evlenenler bile varmış. Tabi bir de bunun evliliği yıkılanları var...

Yıllar önce bir işim dolayısıyla bir resmi kurumumuza gitmiştim. Dört kişinin çalıştığı bu resmi dairemizin geniş odasına ilk girdiğimde herkes bilgisayarının başında harıl harıl çalışıyordu. Maalesef ben çalışıyor zannetmişim. Onlar dört arkadaş, internetten aynı siteye girip birbirleriyle okey oynarlarımış. Ben nereden bileyim. Birisi beni samimi buldu da deyiverdi. Çok kızmıştım...

Kahvelerde okey oynayanlara falan bişey demiyorum artık. Demek ki bu adamların yapacak başka bişeyleri yok...

Evinde bilgisayarın başına geçip ömür bitirenlere de bişey demeyeceğim. Bu onların tercihi...

Devletin veya patronunun bilgisayarında iş yapması gerekirken saatlerini işe değil de bu tür oyunlara ayıranlara sözüm. Onlara her türlü hakareti yapmak gelir içimden...

...

Geçenlerde bir kurumumuzda müdürlük yapan arkadaşım uğradı ve yanında çalışan memurların çapsızlığından bahsetti. Sıradan bir yazıyı bile yazmaya aciz, lise mezunu diye vaktiyle birileri tarafından devlet kurumlarına yerleştirilmiş bu kişilerin kendi açıklarını kapatmak, kendilerini geliştirmek için gayret göstermek gibi bir çalışmalarının olmadığını afedersiniz zart zurtla mesaiyi doldurduklarını konuştuk. Çalıştığı kuruma üç kuruşluk faydası olmayan ve 657 korumasında bulunduğu için de aybaşında maaş alamamak gibi bir korkuyu hiç hissetmeyen bu tür insanların üstüne bir de mesai içinde internetten bilgisayar oynamalarına tahammül edemem...

Dünya krizden kırılırken, yüz binler işsizlikten kıvranırken sıcacık mekânlarda ekmek elden su gölden yaşayıp da faydalı işlere kafa yormayanlara kızıyorum.

Kırmızı sekizliyi veya sarı dörtlüyü çekmek için girdikleri strese iş ve aş için de girmeli insan.

İşini hakkıyla yapan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler günü kutlu olsun...

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.