İnönü'nün unutulmayan esprileri

Hayatını kaybeden Erdal İnönü, siyasette zarif üslubu ve esprili kişiliği ile hatırlanacak.

İnönü'nün unutulmayan esprileri

İşte Prof. Dr. Erdal İnönü'nün zarif kişiliğinin yanı sıra, esprili kişiliğini de yansıtan bazı diyalogları:

 

GÖREMEZSİNİZ TABİİ!

Kendisini sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar:

- Sayın inönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek?

- Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.

 

ÖLÜRÜM YOLUNA

Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben "Ölürüm yoluna" diye haykırır.

Erdal Bey cevap verir: Dur, ölme. Bir oy bir oydur.

 

O BENİM İŞTE!

Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş. Şoför:

"Sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun" demiş.

"O, benim" diye cevap vermiş Erdal Bey...

Şaşırmış taksi şoförü...

"Yahu" demiş, "...birisi daha var. Harbiye'nin oralarda dolaşıyor. O da aynı Erdal İnönü".

Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış:

"O da benim..!"

 

BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ

SHP genel başkanlığı dönemimde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garsonun "Bir şey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine "Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir.

 

FİLM İYİ Kİ BİTTİ

SHP Genel Başkanıyken Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Paris'e gitmişti. Beraberinde SHP Genel Sekreter Yardımcısı İstemihan Talay da vardı. Toplantıdan sonra Champs Elysees bulvarındaki bir sinemaya gittiler. Filmin öyküsü, iki mafya ailesi arasındaki çatışmaydı. İki saat boyunca beyaz perdede silahlar konuştu. İnönü film bittikten sonra koltuğundan kalktı. İstemihan Talay, "Filmi nasıl buldunuz?' diye sordu.

İnönü cevapladı:

— Çok beğendim ama iyi ki bitti. Yoksa çok daha fazla adam ölecekti…

 

KARAYALÇIN YAPAR!

Kars ve Van mitinglerinden Ankara'ya dönüyordu. Sivas üzerinde uçağın pilotu

"Efendim Ankara semaları kapalı. Kirli bulutlar var. İnişimiz çok güç olabilir. " dedi. Ön koltukta gazete okuyan İnönü'nün cevabı ise şöyle oldu:

— Hiç bir şey olmaz merak etmeyin. Ankara Belediye Başkanı Karayalçın çok çalışkandır. O kirli bulutları hemen temizler!

 

PLATONİK AŞK

İnönü SHP Genel Başkanıyken dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile görüşecekti. O günlerde İnönü Yılmaz'ı sert biçimde eleştiriyordu. Yılmaz, Necati Bey caddesinde bulunan SHP Genel Merkezine geldi. SHP ile ANAP Genel Başkanları baş başa uzun bir görüşme yaptılar. Herkes sert tartışmalar yaşanmasından endişeliydi. Görüşme sonrası dönemin SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, İnönü'ye biraz da endişe ile görüşmeyi sordu. İnönü şöyle dedi:

— Çok iyi geçti, Mesut bey partimize âşık oldu. Ama platonik.

 

BEN KEDİ MİYİM?

İnönü gençlik yıllarında evinde otururken mutfaktan bir çığlık duydu. Eşi Sevinç Hanım "Erdal koş fare var' diye bağırıyordu. İnönü istifini bozmadı ve eşine öyle seslendi:

— Ne yapayım Sevinç. Ben kedi miyim?

 

NECCAR BEY

İnönü İzmir'e mitinge gidiyordu. Uçakta İzmir milletvekili Neccar Türkcan, yanına gelerek "Efendim İzmir'de vurucu bir konuşma yapmalısınız. Yumruğunuzu da kürsüye vurun. Nasıl iktidara geleceğimizi sert bir üslupla anlatın lütfen' dedi. İnönü ise şu cevabı verdi:

- " Peki, ben anlatırım, sonra sözü size bırakırım. Vuruculuğu ve diğer işlemleri siz yaparsınız'...

 

Vatan gazetesinin derlediği bu diyaloglara biz de küçük bir katkıda bulunalım. Eminiz ki merhum İnönü ile ilgili daha pek çok böyle unutulmayacak ince espriler mevcuttur.

 

KITLIĞIN NEDENİ ANLAŞILIR

Bilindiği gibi ANAP iktidarı döneminde, dönemin başbakanı Turgut Özal ve muhalefet lideri Erdal İnönü arasında tatlı sert bir iktidar-muhalefet çekişmesi yaşanıyordu. Bu çekişme iki liderin karşılaştığı zamanlarda da karşılıklı diyaloglarına yansıyordu. Bu konuda anlatılan anekdotlardan birisi de şöyle:

 

Bir gün Başbakan Turgut Özal ve muhalefet lideri Erdal İnönü bir toplantı nedeniyle karşı karşıya gelirler. Özal, İnönü'nün dikkate değer zayıflığına takılarak ona zarif bir gol atmak ister ve şöyle der:

 

-"Sayın İnönü. Siz bu ülkenin ana muhalefet partisinin liderisiniz. Bir çok vesileyle yurt dışı gezileriniz oluyor. Burada Türkiye'nin durumunu yakından bilmeyen yabancı muhataplarınız, Türkiye'de bir kıtlık olduğunu düşünebilir. Bu da ülkemizin imajına zarar verir" der.

 

İnönü'nün cevabı da tıpkı Özal'ın esprisine konu olan fiziki özellikle ilgili olur:

 

—Evet, sayın başbakanım haklısınız. Ama bu bahsettikleriniz sizi tanıdıkları zaman kıtlığının nedeninin ne olduğunu çok kolay anlayabilirler.

 

Hatırlanacağı gibi Merhum Turgut Özal da kilolu vücut yapısıyla ünlüydü..

 

TEŞEKKÜRLER O İŞİ KENDİM DE YAPABİLİRİM

Bir diğer anekdot ise, İnönü'nün siyaset dünyası içindeki farklı ve mütevazi duruşunu çok iyi yansıtıyor. İnönü, partisinin il kongreleri için için Anadolu'daki parti teşkilatlarını ziyaret ediyordu. Ancak bu gezilerde gösterilen abartılı ilgi ve gereksiz jestler, bu tür davranışlardan hoşlanmayan İnönü'nün canını sıkmaya başlamıştır. Ziyaret ettiği bir il teşkilatında da aynı muameleyle karşılaşır. İnönü ayağa kalkınca herkes ayağa kalkar, o oturunca oturur ve her hareketi adeta sessiz bir emir gibi algılanır. Ziyaret sırasında İnönü bir ara ayağa kalkar. Genel başkanlarının ayağa kalması ile odada bulunan bütün parti yetkilileri aynı anda ayağa kalkar. Bu duruma daha fazla tahammül edemeyen Erdal İnönü odadaklilere döner ve; "Arkadaşlar gerçekten çok naziksiniz. Ancak ben o işi tek başıma da yapabiliyorum" der ve odadan çıkarak tuvalete yönelir.

 

ensonhaber

Türkiye Haberleri

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı Cenani Ayaydın'ın Babası Son Yolculuğuna Uğurlandı
Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete'de
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası var: Ankara'da hepsi ücretsiz
20 dakika rötarlı iftarın sebebi ortaya çıktı
Bayram Tatili 9 Gün Oldu! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kamu Çalışanlarına Müjde