İki Önemli Tespit ve İki Önemli Rica…

Şakir Tuncay Uyaroğlu

1. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi…

Saygı değer okuyucularım, “Veteriner”, Latincede “hayvan” demektir. Bundan dolayıdır ki, hiçbir veteriner hekim, kendisine “veteriner (hâşâ huzurdan ‘hayvan’)” denmesini istemez. Bütün veteriner hekimlerin iş yerlerinde, kartvizitlerinde hep “veteriner hekim” tamlaması kullanılır.

Bu meslek isminin aslı “veteriner hekimi”dir. Ama biz, yeter ki “veteriner” denmesin düşüncesiyle “veteriner hekim” ifadesine bile razıyız.

Nedendir bilinmez; ilgili meslek erbaplarının gösterdiği duyarlılık, veteriner hekim yetiştiren eğitim kurumunun isminde görülmemektedir.

“Veteriner Hekimliği Fakültesi (Hayvan Hekimliği Fakültesi)” olması gereken eğitim kurumunun ismi, hâlâ “Veteriner Fakültesi (Hayvan Fakültesi)” dir.

“Diş Hekimliği Fakültesi” derken, “hekim” sözünü kullanıyoruz, ama “Veteriner Fakültesi” derken bu söze rağbet etmiyoruz, üstelik kayıtsız şartsız kullanmamız gerektiği hâlde.

09 Mart 1954 tarih ve 6343 sayılı kanunla yürürlüğe giren “veteriner hekim” sözünden yola çıkarak, Veteriner Fakültelerinin adı mutlaka değiştirilmelidir.

“Veteriner Hekim” ve “veteriner” kelimelerinin arasındaki farkı görmek için şu ifadelere dikkat buyurun lütfen: “Veteriner Hekimleri Birliği” (“veteriner” değil), “Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü” (“veteriner hekim” değil), “veteriner ilaçları” (“veteriner hekim” değil)…

“Veteriner Fakültesi”, eskiden” Mekteb-i Baytariye (Baytar ‘Veteriner Hekim’ Okulu)” şeklinde ifade edilirdi.

Bu arada, şunu da hatırlatmakta fayda var: Veteriner Fakültelerinde okutulan “Veteriner Hekimliğin Tarihçesi” isimli derste ilk olarak “Veteriner mi, veteriner hekim mi?” konusu üzerinde durulmaktadır.

Dünya dillerinin tamamında; söz konusu meslek erbapları için “veteriner” unvanına ek olarak, kesinlikle “hekim” kelimesinin o dildeki karşılığı da kullanılmaktadır.

Almanca: Tierärzte, İngilizce: Veterinary Doctor, Fransızca: Médecine Vétérinaire, Romence: Medic Veterinar, Portekizce: Médico Veterinário, Malayca: Aku Dokter Hewan, Endonezce: Dokter Hewan, Arnavutça: Mjeku Veterinar, Estonyaca: Veterinaar Arstidele, Filipince: Beterinaryo Doktor, İrlandaca: DochtúirTréidliachta, İzlandaca: Dýralækningum Læknir, Latince: Veterınarıus Doctor, Yunanca: κτηνιατρικό γιατρό, Hintçe: पशु चिकित्सक, Rusça: ветеринарный врач, Japonca: 獣医の医者, Arapça: البيطرية, Farsça: دامپزش کان…

Bunca serzenişten sonra, sıra yüreğimize su serpen bir tespite geldi. Meğer Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan üniversitelerden birinde, veteriner hekimi yetiştiren kurumun adı Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi şeklinde geçiyormuş. Bu bilgiyi benimle ve arkadaşlarıyla paylaşan Veteriner Fakültesindeki öğrencim Alperen Varalan beyefendiye şükranlarımı sunuyorum.

Gönül isterdi ki, bu muhteşem tablo Ana Vatan’daki üniversitelerimizde de olsun. İnşallah, bu uygulama bizim için de güzel bir emsal teşkil eder ve biz de “Su-i misal, emsal olmaz.” sözünü tersine çeviririz. Bu güzelliğe imza atan Yakın Doğu Üniversitesi yetkililerine, yürekten teşekkür ediyor; en kalbî duygularımı, muhabbetlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Sözlerimize mesnet olsun diye de, bu şaheser uygulamayı fotoğrafıyla belgeliyorum.

 

2. Torku Ağaçlandırma Güzergâhı

Konya’mızın gururu Torku Şeker… “Kıyametin kopacağını bilseniz dahi, bir fidan dikiniz.” düsturundan hareketle; başta çevre yollarımız olmak üzere, pek çok yurt köşesinde milyonlarca ağaç fidanı dikerek, takdire ve tebrike şayan bir işe imza atmak öyle her babayiğidin harcı değil elbet. Bu projede emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Ne büyük asalet, ne büyük bir gurur. Ağaçlandırma bölgelerinin başlangıcında gördüğümüz levhaların, ağaç şeklinde tasarlanması da ayrı bir güzellik.

Ancak; bunca güzelliğe gölge düşüren bir önemli Türkçe kusuru var, o da “güzergâh” kelimesinin genelde yanlış yazılması. Büyük ihtimalle, bu levhalar aynı atölyede hazırlanıyor; zira gördüğümüz ürünler birbirinin adeta kopyası. Levhaların çok azında ”güzergâh” kelimesini doğru yazılmış şekilde görürken; önemli bir kısmında ise kelimenin ya “güzerğah” ya da “güzergah” şeklinde kayda geçmesi bizi derin bir hüzne sevk ediyor.

İstirham ediyorum, lütfen yaptığınız bu ulvî hizmetin gölgelenmesine izin vermeyin ve “güzergâh” kelimesinin doğru yazılmasını sağlayın…

Malumunuz olduğu üzere, “güzergâh” kelimesi Farsça kökenli ve dilimizde böyle yazılması gerekiyor. Kelimenin yazılışı, geçmişten bugüne hiç değişmedi. Anlamı da; üzerinden ya da önünden geçilen yer, yol demek. Farsçada yer ve zaman isimleri yapmakta kullanılan “gâh” ekiyle oluşturulan bütün tamlamalarda tarzımız, tavrımız hep aynı…

çargâh, dergâh, dügâh, girizgâh, güzergâh, ibadetgâh, ikametgâh, istinatgâh, karargâh, kıblegâh, namazgâh, nişangâh, ordugâh, pençgâh, secdegâh, segâh, sultaniyegâh, şâmgâh, tahtgâh, talimgâh, tezgâh, ticaretgâh, yegâh, ziyaretgâh…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.