Söze başlarken söyleyelim ilk ihaneti şeytan yapmıştır. Şeytan Rabbimizin Âdem’e secde et emrine karşı çıkarak melekiyet sıfatına ihanet etmiştir. Hemen şunu da şeytanın ihanetinin arkasına eklemiş olalım. Şeytandan sonra Yahudiler rablerine ve peygamberlerine ihanet ettiler. Çağımızda da Siyonistler insanlığa ihanet etmeye ve lanetliklerini yaşatmaya devam etmekteler. Bu inançsal sapkınlıklarından dolayı insanlığı hedeflerine koyarak katliam ve kaos yaşatmayı ibadet olarak sürdürmedeler. Milletlerin inançlarına, kültürlerine, sosyal yaşamlarına, siyasetlerine, ekonomilerine saldırılarını amansız şekilde sürdürmedeler. Milletler inançları, dili, kültürü, teneffüs ettiği hava, nimetlerinden beslendiği coğrafyada, ortak kutsalları ile bir bütünlük yaşamı içerisinde. Bu bütünlük esas anlamda küresel anlamdaki kimliklerimizin resmidir. Bu vazgeçilmezlerimizi sahiplenmek küresel çapta canlılığımızın, gücümüzün ve var oluşumuzun göstergesini oluşturur. Hepimiz bu bütünü oluşturan organların parçasıyız ve kendisiyizdir. Ulusların içinde maalesef kendini zayıf, sağlıksız görüp özgül ağırlığının farkında olmayanlar var. Aydın, seküler görünümlü, yetiştirilen batılılaşmış elitlerin rolü sıkıntı oluşturmakta ulusların içinde. Bu elitler kendi toplumlarına, kültürlerine, dillerine ve dinlerine yabancılaşmış; adeta birer “mankurt” haline gelmiştir. Medenileşmeyi yakalamak sevdasında batılılaşmayı tercih ettik ve bu tercih neticesinde yine benzer elit kesimler kendi içimizde ortaya çıktı.
Bütüne zarar veren gönüllü talipler faaliyet ve eylemlerle ihanet etme yoluna sapmış görünüyorlar.
“İhanet” insanın, insana, özüne, kutsallarına ve topraklarına yaptığı alçaklık ve utanılacak bir durumdur. İnsan fıtratında bahşedilmiş şerefi yok etme ve inkâr girişimi tam ifadeyle zavallılıktır. İhanet bilerek, isteyerek, kasten şeytani bir ruh ve düşüncenin eyleme dönüşmüş halidir. Her coğrafyanın, her milletin içinde çıkan habis ur gibi hastalıktır “ihanet”. İhanet tek ifadeyle kalleşçe yapılan alçaklıktır. “Alçaklık” bir seviye burada alçak kavramına saygısızlık etmeyelim. Bu seviyesizlik tam anlamıyla çukurluktur. Çukurluk bataklığına saplanmış kimliksizlerin adıdır “ihanet”. İnsanlık bu çağda mazlum halklara özellikle Müslümanlara yapılanlara sırtını dönmüş, zalimi seyrederek zulme rızada “ihanet” içerisindeler. Dönüp tarihe baktığımızda ihanetlerin çok örneklerini okuruz. Ama alenen tüm insanlığın izlediği Gazze Soykırımına şahitlik edilmedi. Son 21 aydır Gazze’deki Siyonist teröristlerin yapmış olduğu soykırıma insanlığın sessizliğini “ihanet” olarak kabullenme işini insanlığımızın vicdanlarına havale ediyorum. Vicdan sahipleri olarak kendimize sorarsak; Gazelli çocukların, annelerin katliamına karşı çaresizliğimiz ve eylemsizliğimiz “ihanete” yakın duruyor. Hani nerede bizim Ümmet kardeşliğimiz? Küresel emperyalistlerden beslenen içerdekiler huzuru, güveni ve gelişme ivmesini gördükleri an devreye girip sabote işlerine başlar. Zamanı ve emir gelince kendi özüne, vatanına, kardeşlerine ve dinine ihanet etme şeytanlığına soyunurlar. Allah’a olan kulluk sıfatından çıkıp, şeytanın elçisi görevine soyunup ihanette yarışa tutuşurlar. İhanet kavramı hiçbir sağlıklı aklın kabullenebileceği bir yol olmamalıdır. Hiç insan, insana, ülkesine, inancına, milletine, medeniyetine ihanet içerisinde olabilir mi? Elbette olmaması gerekir. İnsan için bu soruyu sormak bile utanç verici. Amma velâkin son çeyrek asra bakın!.. Bilhassa Müslüman olan ülkelerde küreselcilerin beslemeleri iç ihanet şebekelerin ihanetlerine çokça şahitlik ettiğimiz aşikâr. Afganistan, Irak, Libya Suriye, İran’daki ihanetler. Bizdeki Pkk ve 15Temmuz hain kalkışma Fetö ihaneti. Daha geçen hafta Terörsüz Türkiye girişimi arifesinde LeMan’ın Peygamber Efendimiz üzerinden tamı tamamına milletimizin bütünlüğüne, kardeşliğine kaos çıkarma, sabote girişimi karikatür “ihanet” alçaklığı. Charlie Hebdo alçaklığının kopyasını çizen hedefin nereye sonucun ne olacağı bilinen bir “ihanet” aymazlığı. Buna cüret eden pespaye zavallılar. Yarım asırdır elit kisvesi adı altında sanatçı, eğitimci, yazarçizer, bilim insanı görünümünde rol yaptınız. Bu ülkenin inancına, kültürüne, ahlakına, kardeşliğine, ecdadın misyonuna, batı adına, aydınlanma adına ihanet ettiniz. Sinema, dizi, tiyatro çağdaşlık adına inançlı insanları barbar gösterme rolünü oynamaktan zevk aldınız. Rollerinizde Ahlak ve maneviyatı batının LGBT sapkınlığı ile gelecek nesilleri, subliminal mesajlarla genç zihinleri hedefe koydunuz. Savunma projelerinde bilim insanlarına, sabotaj ve suikastlarla ihanet ettiniz. Siyasi iktidarlara küresel efendilerinizin buyruğu ile her on yılda bir darbe ile ihanet ettiniz. Lakin bu kutlu millet İslâm’ın sancaktarı olmaya devam kararlığındadır. Lider ülke rehber olarak mazlum halkların güvenini boşa çıkarmayacak. Ecdadının yolunda Filistin Davasının terk edilmeyeceğini küresel haramilere ilan etmiştir. Varsın bundan sonrasını Soykırımcı Siyonistler ve içerden satın aldıkları destekçileri düşünsün…