İç savaş

M. Faik Özdengül

Geçen çarşambadan beri gündemden uzaktım. Haber dinlemedim. İnterneti açmadım. Televizyon seyretmedim. Gazete okumadım. Bu hiç bir sorun oluşturmadı bende. Bugün döndüm şehre. Açıp baktım eksiği telafi için. Şimdi de hazım problemi yaşıyorum bu anda. O kadar çok şey olmuş ki. Önceleri de olmuştu. Elli yıl önce. Yüz yıl önce. Beş yüz yıl. Bin yıl.

Her seferinde konuşuldu neler olup bittiği. Kuyruklu yıldız çarpacaktı dünyaya 1800’lerde. Kadınlar bunu konuştu kapı önlerinde. Yorumlar yaptılar. Korktular. Çareler aradılar. Kıyamet kopacak dediler. Endülüs’ten çıkarılırken Müslümanlar inanamadılar neler olduğuna. Parça parça olmuşlardı önce. Sonra da yutuldular. Hep savaş vardı bir yerlerde. Bitti denildiği zamanlarda daha da yoğunlaştı. Birinci, ikinci dünya savaşları. Ondan sonra olmaz artık denildi. Hep daha da yoğun yine yaşandı. Şimdilerde de yaşanıyor. Çünkü savaşların aslı barıştır demişti Hz Pir.

Hep güç arayışı. Yaşamın ana şeması hiç değişmedi. Adem’in iki oğlunun kavgası hiç bitmedi. Bitmeyecek de. En ilkel dürtü güç. İnsanın bilinçdışındaki iki temel dürtüsünden biri. Yaşam ve ölüm. Haz ve saldırganlık. Birisi keyfe diğeri korunmaya yönelik. Bunları dengeleyip bastıracak ve olumlu kullanacak olgunlaşmış bir ego oluşturma faaliyeti de bize yüklenmiş görev. Yaşamın sınav olması bu yüzden. Sıkıntılı problemli insanları dinlediğinizde bu olgunluğa ulaşmamış olanlar hep sızlanır biliyorsunuz. Hep benim başıma geliyor derler, yanı başlarında savaşlar yaşandığı halde. Her nimetin bir külfeti olduğunu ya öğrenmemişlerdir ya da unuturlar sık sık. Öyle der Hz Pir: “Her nimetin bir gamı vardır.” Her şey bedeliyle. Sahip olduğumuz iyilik ve güzelliklerin sayısı daha da fazla oysa. Bir hikaye anlatmalı burada sanırım.

Bir sakanın eşeği vardı. Aç, susuz, hasta, zavallı. Ne derseniz deyin. Bakımsızlıktandı. Sahibinde yok ki buna yedirsin. Seyisin biri gördü eşeği. Sahibini payladı. Ne bunun hali böyle diye. Eşek umutlandı. Sızlanıp duruyordu. Belki de sızlandığı için eşek diye anlatıldı hikaye bilemiyorum. Seyis sahibinden izin istedi. Biraz ver buna ben bakıyım dedi. Padişahın tavlasına götürüyüm. Orada bakım iyidir. Götürdü eşeği. Bakımlı atların olduğu padişah ahırına. Eşek şaşkınlıktan bakakaldı o bakımlı taylara, atlara. Hepsinin yiyecek ve içecekleri zamanında fazlasıyla veriliyordu. Buna da verdiler. Keyfine diyecek yoktu. Derken davullar öttü. Bir velveledir koptu. Bağrışlar çağrışlar. Sefer var. Savaş var. O atların hepsine eyerler yüklendi. Doğruca savaş meydanına. Eşek bekledi günlerce. Sonra bir kısmı döndü. Her tarafları yara bere içinde atların. Seyisler bakıma aldılar her birini. Kiminde ok yarası, kiminde kılıç. Eşek anladı bu bakımın nedenini. Ben perişanlığıma razıyım dedi. Her nimetin bir bedelinin olduğunu da anladı.

Şehre geri döndükten sonra birden bire onca olan biteni nasıl hazmetmeli nasıl yorumlamalıyım? Bunu sordum kendime ben de. Hangi duygu? Duygumu anlamaya çalıştım. Donup kalmaydı benimki de. Bunca yaşananlardan benim sorumluluğuma düşen neydi? En önemli soruyu sordum kendime. Neden sorumluyum neden sorumlu değilim? Biraz yukarı çıkıp bakmak istedim önce olan bitene. Bireysel sorumluluklarıma baktım. Yeterince tam olarak yerine getiremediğimi fark ettim. Şimdilik dursun diğerleri önce kendi sorumluluklarımla ilgileniyim dedim. Onlardan biri de bu yazıydı. Önce buna odaklandım. Yazarken de yukarıdan baktım şehre. Şehrin yüksek bir tepesinde balkonum ve gece geç saatlerde yazdım. Gecenin görüntüsü, rüzgarın sesi, şehrin ışıkları bu olaylar olmadan nasılsa hala öyleydi. Her ne kadar yaşanan her iyi şeyin bedeli olduğunu yazmak istesem de zihnimin bir kenarı savaş kelimesiyle meşgul olmalı ki o yöne kaydı. İçimizdeki savaş ta dışarıdakinden hiç aşağı değil. Daha da büyük belki.

Tüm çabamız iç savaşı halletmek önce. Dışarıdakiler de içteki gibi hep devam edecek nasılsa.

www.pozitifdegisim.com

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.