Casusluk soruşturması kapsamında tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyalarını şekillendirdiği ortaya çıkan Hüseyin Gün’e ait cep telefonunda yapılan incelemede, geniş bir temas listesine ulaşıldığı iddia edildi. Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre Gün’ün telefon rehberinde 6 bin 587 kişi bulunuyor ve bu kişiler arasında çeşitli ülkelerden eski istihbarat çalışanları, bürokratlar, siyasiler ve üst düzey isimlerin yer aldığı öne sürülüyor.
Yetkili makamlardan konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, soruşturma kaynaklarına dayandırılan iddialar kamuoyunda tartışma yarattı. Bu iddialara göre Gün’ün özellikle İngiltere, İsrail ve ABD’de geçmişte istihbarat alanında görev almış bazı kişilerle temasının bulunduğu ileri sürülüyor. Ayrıca soruşturma tutanaklarına yansıyan bilgilerde, yabancı aktörlerle yapılan yazışmalarda Türkiye’deki siyasi süreçlere ilişkin değerlendirmelerin yer aldığının iddia edildiği belirtiliyor.
Soruşturma kapsamında, Gün’ün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı bazı isimlerle de irtibatlı olduğu öne sürüldü. İncelemelerde kırmızı bültenle aranan ve örgütün üst düzey yöneticilerinden biri olarak tanımlanan Mustafa Özcan’ın isminin de geçtiği iddia edildi. Gün’ün sorgusunda, Özcan ile 2012’den itibaren sınırlı temasının bulunduğunu söylediği aktarıldı.
Soruşturma dosyasına giren telefon kayıtlarında yer aldığı iddia edilen bazı yabancı isimler arasında şu kişiler bulunuyor:
Richard Moore (eski MI6 Başkanı), Allen Sir Mark (eski MI6 çalışanı), Aaron Barr (eski CIA çalışanı), Jami Miscik (eski CIA istihbarat direktörü), David Meidan (eski Mossad yetkilisi), Amir Aviv (İsrail eski generali), Jonathan Shaw (İngiliz ordu generali), Fiona Hill (ABD ulusal istihbarat analisti), Birnbaum George (Netanyahu’nun eski danışmanı), Chemi Peres (Şimon Peres’in oğlu) ve Ron Klain (eski Beyaz Sarayı Genelkurmay Başkanı). Bu kişilerin Gün ile hangi kapsamda ve ne tür bir ilişki içinde oldukları ise resmi olarak doğrulanmış değil.
Soruşturmanın devam ettiği, iddiaların somut delillerle desteklenip desteklenmediğinin ilerleyen süreçte netlik kazanacağı ifade ediliyor. Resmî makamlar, dosyadaki bilgilerin hukuki çerçevede değerlendirildiğini ve sürecin adli merciler tarafından yürütüldüğünü belirtiyor.