Güneş gitse kim size geri getirecek

Fahri Kubilay

 

Güneşiniz gitse kim size geri getirecek?

 

Bölgemizden de küçük büyük her insanın şahitlik ettiği güneş tutulması bazılarına göre bir tabiat olayı bazılarına göre muhteşem bir görsel şölen bazılarına göre depremi tetikleyen bir sebep, bazılarına göre de sıradan bir olay gibi gözükse de bana Allah’ın kitabından okuduğum kıyamet ayetlerini hatırlattı. Olayı yaşarken irkildim, korku sardı beni tüylerim diken diken oldu. O günün geleceğine mutlak iman edenlerden biri olarak rabbimizin bize rehber olarak gönderdiği kitabından okuduğum kıyamet ayetlerini bir anda zihnimden geçirdim:                                                                                             Sûr ’a üfürüleceği o gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır, ve her biri ‘boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir güneşin olmadığı bir dünyayı,  dağların yerinden oynatılarak hallaç pamuğu gibi atıldığını,    göğün çatlayıp yarıldığını ve yıldızların tek tek döküldüğünü Hz. Adem den kıyamete kadar yaşamış tüm insanlığın kabirlerinden çıkıp gösterilen hedefe doğru yöneldiklerini, tabiatta  zerreler haline dağılmış insan kemiklerinin  ruhlarıyla  birleşmesi sonucu dünyada her insanda  ayrı olan   parmak uçlarının bile derlenip toparlandığını, güçlünün üstün olanın hakim olduğu hayvanlar aleminde küçüklerin büyüklerden hep kaçtığı o vahşi ortamı bırakarak bir araya nasıl  toplandığını. Dünyanın üçte ikisini kaplayan denizlerin nasıl? Ateş haline geldiğini gök perdesi açılıp her şey ortaya çıktığını, cehennemin yakıcı ateşi parladığında ve cennetin gözler önü-ne getirilip yaklaştırıldığını

Kişilerin kendi kardeşinden, annesinden ve babasından nasıl kaçtığını ve her insanın kendi derdine düştüğünü, yerin o şiddetli sarsıntısından tüm ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı insanların bize ne oluyor diyerek hayretlere düştüğünü… 

“Kıyamet günü ne zamanmış” diye soranlar için haydi bakalım nereye kaçacaksınız, nereye sığınacaksınız,  sığınılacak herhangi bir yer yok bu günün gelmesini hiç ummuyordunuz,   dünyayı kendi gücünüz, kendi otoriteniz kendi denerleriniz için yakıp yıkıp sahte cennetler inşa etmiştiniz,  yetimin malını yediniz,  Allahın kitabını Allahın peygamberini dinlemediniz,  namazı kılmadınız, zekâtı vermediniz, kendi ellerinizle yaptığınız şeylerden Allah’a eşler koştunuz,  adaletli davranmayıp kendinize etrafınızdakilere zulmettiniz,  menfaatiniz için olmadık yalanlar söylediniz,  haram kılınan şeyleri meşrulaştırdınız ve Ahiret’i terk edip dünyada sonsuza kadar kalacağınızı zannettiniz ve can köprücük kemiğine gelip dayandı haydi bakalım kime sığınacaksınız kim kurtaracak makamınız mı? yoksa  dünyadaki servetiniz mi?  “Olaya kim müdahale edecek, kim kim?”  dendiği zaman ölüm korkusundan ayaklar birbirine dolaşacak… O gün sevk, yalnızca Allah’adır dönüş sadece onadır. Ve o gün bazı yüzler vardır kapkaranlık gelmeyecek zannettikleri o gün gelmiş her şey bitmiş mal mülk, şan şöhret makam otorite hep geride kalmış, iş işten geçmiş ‘keşke toprak olsaydım’ diyecek ama yapacak bir şey yok artık. Bazı yüzlerde var ki o gün apaydınlıktır; güler ve sevinç içindedir çünkü o güne inanmıştı o günün geleceğine inanmıştı ve hayatını, yaşamını o güne göre ayarlamıştı. (Rabbim bizleri o gün yüzleri aydınlık olanlardan eylesin)

Ve kendi kendime dedim ki, “hadi güneşiniz gitti kim size güneşi geri getirecek”

       

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.