ANKARA (AA) - ZEYNEP BEYZA KILIÇ - Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) Başkanı Tuğba Salman Gürcan, bir yapıda enerji verimliliği esaslarının doğru uygulanmasıyla ısınma ve soğutma için dışarıdan temin edilen enerji ihtiyacının neredeyse sıfırlanabileceğini bildirdi.
Pasif ev kavramı ve Türkiye’deki uygulanabilirliği hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gürcan, pasif evlerin yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerji verimliliği tekniklerinin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıktığını ve bu yapıların kendi ihtiyaçları kadar enerji üretip tükettiklerini dile getirdi.
Gürcan, enerji verimliliği konsepti içinde yalıtımın başı çektiğini ama tek başına uygulandığı takdirde yapılan masrafa değer bir sonuç alınamayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Yüzde 90 ve üzeri enerji tasarrufu sağlanması için dikkat edilmesi gereken 5 bileşen var: Yalıtım, hava sızdırmazlık, ısı köprüleri, pencereler ve ısı geri kazanımlı mekanik havalandırma sistemi. Bu bileşenlerden biri uygulanmazsa yapıda enerji verimliliği tam anlamıyla sağlanmadığı gibi kullanıcıları için de ciddi konfor ve sağlık problemleri doğar. Pasif ev konseptinin enerji verimliliği esaslı bu 5 bileşeni bir arada uygulandığı takdirde yapının ısınma ve soğutma için ihtiyaç duyduğu enerji neredeyse sıfırlanır. Ardından dahil edilen ısı pompası veya güneş panelleri gibi yenilenebilir ve çevre dostu enerji sistemleri ile şebekeden bağımsız, faturasız evler inşa etmek mümkün.”
- “Yönetmelik süreci hızlandırılmalı”
Gürcan, enerji verimliliği konusunda etkili ve somut çıktıları olacak çalışmalar yapmakta Avrupa ülkelerinin gerisinde kalındığını belirterek, acilen bu konuda yönetmelik oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmasından dolayı, enerji tasarruflu binaların bir lüks değil zorunluluk olduğuna dikkati çeken Gürcan, bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının son yıllarda çalışmalar yürüttüğünü, bu çalışmaların birçok olumlu çıktıları olduğunu ama somut anlamda mevzuatta köklü bir değişime gidilemediğini söyledi.
Gürcan, “Enerjinin gittikçe daha da önemli olduğu günümüzde, yönetmelik mümkün olduğunca en kısa sürede hazırlanmalı. Bu yönetmelik sayesinde mimar ve mühendisler tasarımlarında enerji verimliliğini esas almak zorunda kalacak. Zamanla halk da bu kriterleri benimseyecek” ifadesini kullandı.
Pasif bina yaklaşımının özellikle gelişmiş ülkelerin kalkınma planları ve hatta kanun ve yönetmeliklerinin içinde yerini aldığına dikkati çeken Gürcan şöyle devam etti:
“2019'un başından itibaren AB üyesi ülkelerde inşa edilecek her türlü binanın, pasif ev standardında olması öngörülüyor. Türkiye’ye bu gelişmelerin yansıması uzun zaman almayacaktır. Evet ilk başta belki sancılı olacak ama yapı sektörümüzün gerek uygulamacı gerekse malzemecileriyle birlikte bu konuda çok hızlı yol alacağına inanıyorum. Gereken alt zemin hazırlandığı takdirde yapı sektöründe bu devrimi gerçekleştirebilecek donanıma sahibiz.”
- "Farkındalık arttırmada uzmanların payı büyük"
Gürcan, Türkiye’de pasif ev konseptinde inşa edilen yaklaşık 10 proje olduğunu ve bunların arasında Alman Pasif Ev Enstitüsünce resmi sertifikalı bir yapı bulunduğunu aktararak, “Yeni başvurularla birlikte bu sayının çok geçmeden artacağına inanıyoruz. Farkındalık ve konunun bilinirliği arttıkça biz inanıyoruz ki ilgi de artacak” dedi.
Konunun yayılması ve farkındalığın artması için yeni uzmanlar yetiştirilmesinin önemini vurgulayan Gürcan, SEPEV olarak geçen yıl Almanya’daki Pasif Ev Enstitüsünün hazırladığı sertifikalı pasif ev tasarımcısı eğitimini ilk kez Türkiye’de verdiklerini ve bunun sonucunda 5 yeni sertifikalı pasif ev tasarımcısı kazandıklarını sözlerine ekledi.
AA