Ekonomik kriz ve kuklacı!

Fahri Kubilay

Esnaf sıkıntılı, kiralar yüksek,  kiralık ev bulunamıyor, piyasada müthiş şekilde nakit sıkıntısı var, alınan krediler ödenemiyor,  şehrin bazı caddelerinde sürekli dükkânlar el değiştirirken bir devre damgasını vurmuş bankalar caddesi can çekişiyor, bazı caddelerde park edecek yer yok,  daire fiyatları büyükşehirlerle yarışıyor,  ev kiraları Konya’yı geçmiş durumda…

 

Tüm bunları alt alta koyup değerlendirme yapacak olursak herhalde ekonomik kriz diyerek açıklamak kolaycılık olur.

 

O zaman da sorarlar adama kardeşim ekonomik kriz var da.

 

-Neden Seydişehir’de 120–130 bin TL’ye daire satılıyor?

-Ekonomik kriz var da Seyyitharun bulvarındaki dairelere neden asgari ücret kadar kira isteniyor?

-Neden kiralık ev bulunamıyor?

-Neden caddelerde park edecek yer yok?

-Neden ara sokaklara bile sürekli yeni işyerleri açılıyor?

-Neden sürekli modelli araçlar trafikte tescil ettiriliyor?

-Madem kriz var neden sürekli yeni bankalar geliyor?

Olaya birde başka cenahtan bakalım madem kriz yok o zaman..

 

-Neden kefalet kooperatifi üyelerinden tahsilât yapamıyor?

-Neden krediler geri ödenemiyor?

-Neden senetler protesto oluyor?

-Neden çeklerin arkası yazılıyor?

-Neden kredi kartları mağdurları sürekli çoğalıyor?

-Neden esnaf sürekli kredi kartından para çekmek zorunda kalıyor?

-Neden esnaf siftahsız dükkân kapatıyor?

-Neden esnaf sürekli para aramak zorunda kalıyor?  

-Neden piyasada iş yapan para sıkıntısı çekiyor?

-Neden araçlar  bağlanıyor?

-Neden işsizler ordusu sürekli çoğalıyor?

….

O zaman şu çağrıya ne demeli: Seydişehir Esnaf Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Muzaffer Çatal, “1 Temmuz itibari ile kooperatifin borç takip oranlarını belirli bir seviyeye düşüremezsek kredi dağıtmamız imkânsız hale gelecek” diyor.  O zaman durum vahim demektir. Hadi hayırlısı bakalım…

…..

KUKLAYA BAKMAYIN KUKLACIYA BAKIN

İlçemizde yaşanan son siyasi olaylar ile ilgili birkaç cümle söylemek isterim.

Toplum olarak zaafımız bu bizim; kuklacıyı bırakır kuklaya bakarız. Kuklayı ciddiye alır, onun hal ve hareketlerinden, derin anlamlar yüklemeye, onlar üzerine olmadık yorumlar yapmaya bayılırız.

Seyircinin tüm dikkatini üzerine çektiği kuklanın hiçbir marifetinin kendisine ait olmadığı gerçeğini görmezden geliriz. İşte kuklacının bizden istediği şey de budur: Kendisine değil, kuklaya dikkat çekmek.  Kuklaya kızar kuklayı alkışlarız, kuklayı yuhalar ve ıslıklarız, fakat kuklacıyı omzumuza alırız.

Kuklacı ile kukla arasındaki gizli bağlantıyı fark edemeyenlere söylemek istediğim şey şu: Kuklacı bizim dikkatimizi kuklaya çekerken  yine malı götürmesin!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.