LONDRA (AA) - Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) raporunda, Türkiye'nin bankacılık sektörü ve mali dengelerinin istikrarını koruduğu belirtildi.
EBRD’nin Londra’daki genel merkezinde düzenlenen Yıllık Konferans kapsamında yayımlanan raporda, Türkiye'nin bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl ise yüzde 3,4 büyüyeceği öngörüldü.
Raporda, önümüzdeki dönemde yerel ve bölgesel belirsizliklerin artması, küresel finans piyasalarındaki artan oynaklık nedeniyle sermaye akışında büyük çaplı azalış yaşanması, petrol fiyatlarının hızlı şekilde artması gibi aşağı yönlü bazı risklerin söz konusu olduğu kaydedildi.
"Tüm bunlara rağmen Türkiye'nin bankacılık sektörü ve mali dengeleri istikrarını koruyor. Sorunlu kredilerin oranı düşük ve kamu borcu geçen yılın sonu itibarıyla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 35’i seviyesinde" ifadelerine yer verilen raporda, geçen yıl Türkiye'nin beklenenden güçlü iç tüketim ve sığınmacıların da etkisiyle yüzde 4,0 büyüdüğü dile getirildi.
Raporda, ABD'nin parasal sıkılaştırma politikası, gelişen piyasalara ilişkin zayıflayan yatırımcı algısı ile seçim dönemindeki artan belirsizlikler nedeniyle Türk lirasının geçen yıl baskılandığı ve ABD doları karşısında yüzde 25 zayıfladığı belirtildi.
Raporda, "Düşük petrol fiyatları ve asgari ücretin yüzde 30 artırılması, 2016 yılında ekonomik büyümeyi destekleyecek. Öte yandan enflasyonist baskılar, ABD Merkez Bankasının (Fed) parasal sıkılaştırması, gelişen piyasalarda artan oynaklık nedeniyle fonlama maliyetinin 2016 ve 2017’de yüksek seviyesini koruması olası." öngörüsü paylaşıldı.
Türkiye’de iç talebin büyümeye pozitif katkısına işaret edilen raporda, buna rağmen bu etkinin son dönemdeki terör saldırıları sonrasında azalan turizm gelirleri, Rusya'nın yaptırımları, Avrupa'daki düşük büyüme ve Orta Doğu’da devam eden gerilimli ortam gibi sebeplerle baskılanabileceği savunuldu.
- EBRD’den küresel görünüm değerlendirmesi
Raporda, EBRD’nin faaliyet gösterdiği ülkelerin ortalama büyümesinin bu yıl sonunda yüzde 1,4’e, 2017 sonunda ise yüzde 2,5 seviyesine yükselmesinin beklendiği, düşük petrol fiyatları ve devam eden resesyon nedeniyle Rusya ekonomisinin bu yılın sonunda yüzde 1,2 daralabileceği kaydedildi.
ABD’deki petrol üretiminin gerileyeceği yönündeki tahminler doğrultusunda fiyatların şubat ayından itibaren kademeli arttığı belirtilen raporda, nisan sonlarına doğru Brent petrolün varil fiyatının yeniden 40-45 dolara çıktığı hatırlatıldı.
Raporda, finans piyasalarında küresel oynaklığın bu yılın ilk aylarında özellikle Çin kaynaklı endişelerle yükseldiği anımsatıldı.
Piyasalarda bu yıl Fed’in faiz oranlarını "hafif" artırmasının beklendiğine işaret edilen raporda, "ABD'nin parasal politikasını sıkılaştırması yönündeki beklenti nedeniyle gelişen piyasalara sermaye akışının, son yıllarda kaydedilenden daha düşük seviyede olması bekleniyor. Uluslararası Finans Enstitüsü, 2015 yılında gelişen piyasalara net sermaye akışının toplam 30 milyar dolar düzeyinde olduğunu tahmin ediyor. Bu, 2008 yılından bu yana en düşük seviye." bilgileri de paylaşıldı.
AA