Diyanet İşleri Başkanlığı Olağanüstü Din Şurası

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4)- "Silahlı Kuvvetlerimizin içerisinde bu alçaklar olduğu gibi bunların karşısında dimdik duran haysiyetli, vatansever, milliyetperver bizim komutanlarımız, subaylarımız, askerimiz de var. Bunun da böyle bilinmesini özellikle isti

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Silahlı Kuvvetlerimizin içerisinde bu alçaklar olduğu gibi bunların karşısında dimdik duran haysiyetli, vatansever, milliyetperver bizim komutanlarımız, subaylarımız, askerimiz de var. Bunun da böyle bilinmesini özellikle istiyorum." dedi.

Erdoğan, Bilkent Otel'de düzenlenen Diyanet İşleri Başkanlığı Olağanüstü Din Şurası'nda değerlendirmelerde bulundu.

17-25 Aralık'tan beri birilerinin dilinde sürekli "Aman gayretullaha dokunmasın" ifadesinin bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Asıl 15 Temmuz'da 238 masumu katleden 2 bin 197 masumu yaralayan bu katillere hala masumiyet atfetmek, gayretullaha dokunur. Asıl bunca insanın zihnini ve kalbini karartmak, bunca insanı mankurtlaştırmak gayretullaha dokunur. Zalime merhamet etmek, mazluma zulümdür. Bunu böyle bilmek zorundayız." diye konuştu.

"Türkiye'nin, yaşadığı bu tecrübeden yola çıkarak her alanda olduğu gibi dini hayat, dini müesseseler konusunda da kendini sorgulamaya, kendine çekidüzen vermeye ihtiyacı vardır." diyen Erdoğan, her zaman güzel konuşmaları bulunan Diyanet İşleri Başkanı'na, bugün yaptığı çok daha farklı, çok daha anlamlı konuşması sebebiyle teşekkür etti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Diyorum ki özellikle de 100 bin gibi bir kadroya sahip olan diyanet camiamız, artık bu işi üstü örtülü götürmemelidir. Ama şunu bilelim ki hedefte sadece Fetullahçı Terör Örgütü yoktur, bölücü terör örgütü de bizim hedefimizdedir. Bingöl'de 7 polisimiz, ondan önce 6 erimiz yine bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edildi. Bütün bunlara karşı bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmemiz lazım. Kürt kardeşlerimizin bu terör örgütüne prim vereceğine ben inanmıyorum.

Biz bu ülkede Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla velhasıl kardeşiz... Ama bunları en ideal işleyecek olan kim? 1. derecede ben inanıyorum bölgedeki kanaat önderleri ve özellikle imam müezzin kardeşlerim. 15 Temmuz gecesi, minarelerden ezanlar, selalar okunmamış olsaydı o manevi hava eksik kalırdı. Onlar okununca işin manevi yönü de güçlenmiş oldu."

Bunun birilerini rahatsız ettiğini, İzmir'de müezzine saldıranların olduğunu dile getiren Erdoğan, bunların yine olacağını fakat yola kararlı şekilde devam edeceklerini vurguladı.

"Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli"ne inandıklarını ve böyle yolda yürüyeceklerini dile getiren Erdoğan, "Öyleyse bu musibet, bizim için bir fırsat olmuştur. Bin 400 yıllık birikimi en güzel şekilde değerlendirerek bünyemizi baştan sona kontrolden geçirecek, eksiklerimizi tamamlayacak, hatalarımızı düzeltecek bir süreci hep birlikte başlatmalıyız. Bunu şimdi yapmazsak yarın benzer başka sapkınlıklarla uğraşmaya devam ederiz. 15 Temmuz gecesi o yükselen selaları duyunca gözünü kırpmadan tankların, helikopterlerin, uçakların üzerine giden milletimize bunu borçluyuz." diye konuştu.

- "Emin adımlarla, güvenli adımlarla yolumuza devam edeceğiz"

"Bu millet, ne şanlı bir millet." diyen Erdoğan, "Ülkemizin maddi ve manevi tüm birikimlerine sahip çıkarak fitne ve fesat odağı haline dönüşme emaresi gösteren dini, etnik, ideolojik her türlü tehdide karşı 'tevhid ve vahdet' sancağı altında birleşmek mecburiyetindeyiz. Bunu başarmamız lazım. Şuramızın işte tüm bu meselelerinin tezekkür ve tefekkür aynı zamanda müzakere edileceği bir platform olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şura'nın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik etti. Tüm şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar, gazilere de şifalar dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Allah yar ve yardımcımız olsun. Biz emin adımlarla, güvenli adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Ama şunu da bilelim. Batı bu süreç içerisinde de hiçbir zaman yanımızda yer almamıştır. Batı, darbecilerin yanında yer almıştır, darbeye karşı koyan bu ülkenin yönetiminin yanında yer almamıştır. Bunları sizler zaten ilahi fermandaki açıklamalarla gayet iyi biliyorsunuz. Biz de onlara güvenerek değil, değerli bir büyüğümüzün güzel bir ifadesi vardı. Hastaydı, ziyaretine gitmiştim. Şu anda o da tabii ki ebedi alemde. Demişti ki; 'onların uçakları, tankları, topları varsa be kuzum bizim de Allah'ımız var' demişti. Bizim de Allah'ımız var. Şüphesiz ki bizim de tankımız, topumuz var. Silahlı Kuvvetlerimizin içerisinde bu alçaklar olduğu gibi bunların karşısında dimdik duran haysiyetli vatansever, milliyetperver bizim komutanlarımız, subaylarımız, askerimiz de var. Bunun da böyle bilinmesini özellikle istiyorum. Onlar da zaten bu mücadelede onlara karşı koymanın en güzel sınavını verdiler. Tekrar sizlere kalbi şükranlarımla saygılarımı sunuyorum."

- Notlar

Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Hafız Ali Tel tarafından Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından şehitler için dua edildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Olağanüstü Din Şurası'na, eski Diyanet İşleri Başkanları, Din İşleri Yüksek Kurulunun mevcut ve önceki üyeleri, Başkanlığın hizmet birimi başkanları, müftü ve vaizler arasından tespit edilen kişiler, Milli Eğitim Bakanlığı, ilahiyat fakülteleri ve diğer birçok kurumdan üye ve temsilciler ile kariyer uzmanlarından oluşan yaklaşık 300 kişi katıldı.

Programın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile aynı makam aracında Bilkent Otel'den ayrıldı.

(Bitti)

AA

Gündem Haberleri

İki arkadaş denize girdi, izleyenler üşüdü
İstanbul'un Yeni Dev Yapısı Yükseliyor: Sazlıdere Köprüsü'nde Sona Doğru
TBMM’deki taciz iddiaları için Bakanlık devrede: Destek başlatıldı
ANNELERİ BIRAKIP ÇIKTI
Mehmet Akif Ersoy Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği görevinden uzaklaştırıldı