Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Dışişleri Komisyonu'na sunum yaptı

Çavuşoğlu:- "Bu yıl içinde ABD ile üst düzey karşılıklı ziyaretlerimiz devam edecek. Sayın Başbakanımızın ziyareti olacak, Sayın Cumhurbaşkanımız nükleer zirve çerçevesinde Washington'u ziyaret edecek. Kerry'nin bana daveti var, ben de bu yılın uygun zama

TBMM (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu yıl içinde ABD ile üst düzey karşılıklı ziyaretlerin devam edeceğini belirterek, "Sayın Başbakanımızın ziyareti olacak, Sayın Cumhurbaşkanımız nükleer zirve çerçevesinde Washington'u ziyaret edecek. Kerry'nin bana daveti var, ben de bu yılın uygun zamanında ABD'ye gideceğim" dedi.

Çavuşoğlu, AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan başkanlığında toplanan TBMM Dışişleri Komisyonuna, Türk dış politikasındaki son gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Toplantının başında konuşan Özhan, 23 yıl önce Hocalı katliamı yaşandığını anımsatarak, yüzlerce Azeri'nin hayatını kaybettiği, binlercesinin esir düştüğü ve hala kayıpların olduğu katliama ilişkin yaranın hala kapanmadığını söyledi.

Özhan, "Bu katliamı bir kez daha telin ediyoruz, lanetliyoruz. Bir daha bölgemizde buna benzer katliamlar yaşanmamasını ümit ediyoruz" diye konuştu.

Kaotik bir dönemden geçildiğini vurgulayan Özhan, "1945 sonrası bu denli, aynı anda hem bütün coğrafi bölgeleri hem de bütün siyasi ve ekonomik dinamikleri ilgilendirecek kadar çalkantılı bir dönem yaşanmadı" ifadesini kullandı. Özhan, yeni dönemde bütün dünyayı ilgilendiren kriz alanları oluştuğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, sunumunda, Hocalı katliamında hayatını kaybeden şehitleri rahmetle andı ve Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerini iletti.

Çavuşoğlu, bugün sadece Türk dış politikasının değil, dünyanın da odaklandığı yerin Suriye olduğunu belirtti.

Suriye'de rejimin, Sovyetlerin 1930'lu yıllarda yaptığı gibi insanları kuşatma altında tutarak, açlığa terkederek öldürmek istediğini ve çok sayıda insanın da bu şekilde hayatını kaybettiğini anlatan Çavuşoğlu, bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla, uluslararası camiayla birlikte çaba sarfettiklerini vurguladı.

Çavuşoğlu, Münih'te 11 Şubat'ta yapılan Uluslararası Suriye'ye Destek Grubu Toplantısı'nda bir deklarasyon kabul ettiklerini anımsatarak, deklarasyonun amacının bir an önce çatışmaların durdurulması, insani yardımların kuşatma altındaki insanlara ulaştırılması, kalıcı ateşkesin tesis edilmesi ve siyasi müzakerelere tekrar başlanması olduğunu söyledi.

- "Suriye'de esas çözüm siyasi çözümdür"

Rus hava saldırıları devam ettiği ve Suriye rejim güçleri belli gruplarla saldırılarını sürdürdüğü için daha önce müzakere ortamı oluşmadığına işaret eden Çavuşoğlu, "Suriye'de esas çözüm siyasi çözümdür. Terör örgütleriyle mücadele devam etmeli. Kim olursa olsun ve neye hizmet ederse etsin terör örgütleriyle mücadele edilmeli. Çatışmalar durdurulsa da Suriye'deki terör örgütleriyle mücadele devam edecek ama diğer taraftan siyasi çözüm arayışlarını da devam ettirmemiz lazım" dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu, Münih'teki toplantıdan sonra ortaya çıkan fikirler konusunda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile sürekli görüş alış verişinde bulunduklarını ifade ederek, kendileriyle de paylaşılan taslağa katkılarını verdiklerini bildirdi.

Suriye'de 26 Şubat'ı 27 Şubat'a bağlayan gece çatışmaların durdurulacağını anımsatan Çavuşoğlu, "Umarım yarın gece çatışmalar durur, siyasi müzakereler için ortam oluşur, insani yardımlar aktarılır" diye konuştu. Çavuşoğlu, Rusya'nın hava saldırılarını, rejimin saldırılarını, İran'ın milislerini durdurması gerektiğini belirterek, amaçlarının, Suriye'de kalıcı bir çözümün olması, siyasi dönüşümün gerçekleşmesi, 18 aylık geçiş hükümetinden sonra Suriye halkının kendini yönetecek insanları seçecek ortamın oluşturulması olduğunu vurguladı.

- "İdeolojisi farklı diye başka terör örgütüyle işbirliği yapmak..."

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, YPG ile PKK arasında ayırım olmadığını kaydederek ikisinin de aynı olduğunu söyledi. YPG'nin tüm kademelerinde PKK'lı teröristlerin olduğunu belgeleriyle muhataplarına verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerinin altını çizen Çavuşoğlu, bazı Avrupa ülkelerinin bu gelişmeyi görmeye başladığını dile getirerek ABD'den ne kadar çelişkili bilgiler gelse de Kerry'nin YPG'nin de güvenilmez olduğunu söylemesinin önemli olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, "Terör örgütleriyle işbirliği yapmak çocuk oyuncağı değildir, çok tehlikelidir, ateşle oynamak gibidir. O yüzden bir terör örgütüyle mücadele ederken, ideolojisi farklı diye başka bir terör örgütüyle işbirliği yapmak zafiyettir, acizliktir, aynı zamanda çok büyük yanlışlıktır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bir taraftan insan kaçakçılarıyla mücadele ederken, diğer taraftan ülkeye sığınan insanlara topraklarını ve gönlünü açtığını ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin mülteciler için bugüne kadar 10 milyar doları aşan yardım yaptığını anımsattı. Mevlüt Çavuşoğlu, hep AB'den gelecek 3 milyar avronun konuşulduğunu kaydederek, "İçeride ve dışarıda sanki bu para Türkiye'nin bütçesine gidecekmiş gibi yorumlar yapılıyor, bu son derece yanlıştır. Bu para doğrudan mültecilere ve onlar için gerçekleştirilecek projelere harcanacak" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, eğitim çağındaki 700 bin Suriyeliden 300 binine bu olanağı sağlayabildiğini belirterek, "Bir neslin kaybolmaması lazım. Bir nesil maalesef bu şartlarda yok oluyor, eğitimsiz bir nesil ortaya çıkıyor" dedi.

- "Suriyelilerin işlediği suç oranı yüzde bir bile değil"

Suriyelilerin sürekli suça bulaştığı iddiasının doğru olmadığını anlatan Çavuşoğlu, Gaziantep'in nüfusunun yüzde 18'inin Suriyeli, bugüne kadar Suriyelilerle ilgili hukuki işlem oranının sadece yüzde 3 olduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, "Yüzde 3'ün hepsine, Suriyeliler suç işlemiştir diyemeyiz. Bazen kendi aralarındaki uzlaşmazlıklardan kaynaklanıyor, bazen de bizim vatandaşlarımızın onlara yönelik eylemlerini kapsıyor. O yüzden Suriyelilerin işlediği suç oranı yüzde bir bile değil bir şehirde. Bu nedenle onları potansiyel suçlu gibi görmek insani değil" ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Irak'ın sorunlarına değindiği sunumunda, Türkiye'nin Irak'ta hem peşmergeye hem de Başika'daki kampta Araplara, Kürtlere, Yezidilere, Hristiyanlara, Türkmenlere, ihtiyaç duyan herkese eğitim verildiğini kaydederek bugüne kadar her iki kampta yaklaşık 2 bin 500 kişiye eğitim sağlandığını söyledi.

Irak'ın yaşadığı en büyük sorunun mali sorun olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Irak'ın bu şekilde çaresiz bırakılmaması gerektiğini, uluslararası camianın buna çözüm bulması gerektiğini bildirdi.

- "Rusya ile ilişkileri düzeltmek için samimi gayretlerimiz oldu"

Rusya ile olan ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uçak düşürme hadisesinden sonra, Rusya ile ilişkileri düzeltmek için samimi gayretlerimiz oldu ama Rusya'nın Suriye'deki müdahaleleri sorunlara farklı bir boyut kazandırdı. Sivillere, hastanelere yönelik saldırıları yeni göç dalgalarına sebep oldu. Biz Rusya ile ilişkileri düzeltmek için olgun bir tavır sergiledik, kendisine güvenen çağdaş bir devlet gibi davrandık. Rusya'nın duygusal tepkilerine ölçülü cevaplar verdik, Rusya'nın bize yönelik aldığı kararlara karşılık vermedik. Sabırla ilişkilerimizin düzelmesini bekliyoruz."

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin de son zamanlarda ivme kazandığına dikkati çekti.

AB'nin, "Sadece göç konusunda Türkiye'ye ihtiyacımız var, o yüzden Türkiye ile belli adımları atalım, ondan sonrasına bakarız" anlayışının yanlış olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "AB'ye olan ihtiyacımızı biz hiçbir zaman gizlemedik. Ama AB'nin de bize olan ihtiyacını gizlememesi gerekiyor. Dün de ihtiyacı vardı, bugün de ihtiyacı var, yarın her zamankinden daha fazla ihtiyacı olacak" diye konuştu.

Siyasi kaygılardan kurtularak, sonuç odaklı yol haritası üzerinde ilerlemeleri gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Gümrük Birliği Anlaşması 1995'li yıllarda avantajdı ama bazı unsurları dezavantajdı. Türkiye ekonomisi büyüdükçe, üyeliğimiz geciktikçe bu dezavantajın ağırlığını hissediyoruz. Bu sebeple Gümrük Birliğini güncellememiz gerekiyor" dedi.

Çavuşoğlu, sadece 17. faslın açılmasının yetmeyeceğini, yeni fasılların da açılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, "Bizim korkacağımız hiçbir şey yok ama AB de samimi olsun" ifadesini kullandı.

- "Umarım Kıbrıs'ta bu sene kalıcı çözüm olur"

Mevlüt Çavuşoğlu, sunumunda Kıbrıs konusundaki gelişmelere de değindi.

Bu yıl Kıbrıs'ta çözüme kavuşulacağını ümit ettiğini belirten Çavuşoğlu, iki tarafın müzakerelerde önemli mesafeler alındığını ancak hala çetrefilli sorunların da olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, KKTC'de çözüm konusunda konsensüs olduğunu belirterek, "Umarım Kıbrıs sorununda bu sene kalıcı bir çözüm olur" dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin komşu ülkelerle ilişkilerini düzeltmek için çabaladığını ifade ederek, "Bu ülkelerden birisi İran. İran'la bölgesel konularda aynı düşünmediğimiz sır değil ama İran'ın üzerindeki ambargoların kalkmasından da memnuniyet duyuyoruz" diye konuştu.

Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun İran'ı ziyaret edeceği, bu ziyaretten önce İran Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'ye geleceği bilgisini verdi.

Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginliğin azaltılması için objektif tutum sergilediklerini, iki tarafa da çağrıda bulunduklarını kaydeden Çavuşoğlu, Filistin'e 500 milyon dolara yakın yardım yaptıklarını söyledi.

- "Seçimden sonra İsrail'in arzusunu daha fazla gördük"

İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için yapılan görüşmelerin sürdüğünü, üç şarttan biri olan özür şartının yerine getirildiğini anlatan Çavuşoğlu, tazminat ve Filistin'e yapılan ambargoların kalkması konusundaki görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Çavuşoğlu, bugünlerde görüşmelerin daha da sıklaştığını, özellikle 1 Kasım seçimlerinden sonra İsrail'in bu konudaki arzusunu, kararlılığını daha fazla görmeye başladıklarını bildirdi.

Türkiye'nin ABD ile ilişkilerine de değinen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her ne kadar ABD seçim yılında olsa da bu yıl içinde ABD ile de üst düzey karşılıklı ziyaretlerimiz devam edecek. Sayın Başbakanımızın bir ziyareti olacak, Sayın Cumhurbaşkanımız nükleer zirve çerçevesinde Washington'u ziyaret edecek. John Kerry'nin bana daveti var, ben de ikili ziyaretimizi gerçekleştirmek üzere bu yılın uygun zamanı içinde ABD'ye gideceğim. ABD ile bazı konularda görüş ayrılığımız olabilir ama ABD bizim önemli müttefiğimizdir, model ortağımızdır. Önemli olan görüş ayrılığı olduğu noktalarda da samimi bir şekilde bunları paylaşabilmek ve birbirimizi anlayabilmektir. Ama teröre destek ve terörle mücadele konusundaki hassasiyetleri de korumamız lazım."

AA

Türkiye Haberleri

Yollarda Tehlike Kol Geziyor! Kime Neden Ceza Yazıldı? İşte Cevabı
Ekmek Tüketiminde Dünya Şampiyonu: Türkiye!
Hakkari'de son depremler 7 büyüklüğünde depreme işaret ediyor