İSTANBUL (AA) - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Olpak, "Biz kendi büyümemizi hiçbir zaman yeterli görmüyoruz ama Türkiye olarak neredeyse uluslararası kuruluşlar tarafından büyüme oranları her gün pozitif anlamda revize edilen bir süreç yaşıyoruz." dedi.
Olpak, DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi tarafından düzenlenen "Güney Kore Ülke Raporu"nun tanıtım toplantısındaki konuşmasında Güney Kore ile Türkiye arasında uzun yıllara dayanan toplumsal ve kültürel miras bulunduğunu söyledi.
Bu kapsamda Türkiye'nin Oscar için "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde aday adayı gösterdiği "Ayla" filmine de atıfta bulunan Olpak, Kore Savaşı'ndan çıkan önemli hikayeler bulunduğunu bildirdi.
Olpak, Türkiye'nin Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonrasında, uzun yıllar savaştan uzak kalmayı başardığını anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak kendimizi, Asya'nın diğer ucunda, Kore'de, hiç beklemediğimiz bir zamanda, hiç beklemediğiz bir savaşın içinde bulduk ama güzel olanı, Koreli dostlarımıza yardım eder pozisyondaydık. Dilerim bir daha savaşları hiç konuşmadığımız bir süreçte hayatımız devam eder. Bugün, Türkiye ile Güney Kore arasındaki coğrafi mesafeyi ortadan kaldıran güçlü bağlardan biri kan kardeşliği unsuru.
İki ülke arasında 2012 yılı itibarıyla 'stratejik ortaklık' düzeyine gelmiş bir ticari ilişki var. Şimdi iş adamları olarak bize düşen ilişkileri aynı şekilde geliştirerek götürebilmek. Biz DEİK olarak ülkemizin 'küresel ufku' olma misyonunu yerine getiren bir kurumuz. Bu çerçevede, sadece organizasyonlarımız ile değil ürettiğimiz bilgiyle de ülkemiz vizyonuna katkı sağlamayı hedefliyoruz."
- Türkiye'deki Güney Kore menşeli doğrudan yatırımlar 566 milyon dolar
Asya Pasifik Bölgesi özelindeki çalışmalar kapsamında DEİK/Türkiye-Güney Kore İş Konseyi tarafından son 1 yılda, 18'den fazla etkinlik gerçekleştiğini belirten Olpak, Aralık ayı içinde de Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla bölgeye bir ziyaretin planlandığını açıkladı.
Olpak, Güney Kore'de, önümüzdeki 10 yıl içinde ortalama yüzde 2,5-3 civarında stabil büyüme beklendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye baktığınız zaman biz kendi büyümemizi hiçbir zaman yeterli görmüyoruz ama neredeyse uluslararası kuruluşlar tarafından büyüme oranları her gün pozitif anlamda revize edilen bir süreç yaşıyoruz. Bunları beraber değerlendirdiğimizde, çok fazla mutlu olmadığımız ikili ticaretimizin daha dengeli bir şekilde götürülmesi, önceliklerimiz içinde olmalı.
Ülkelerimiz arasında 2013 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşmasının, daha işlevsel ve aktif hale getirilmesi gerekmekte. İkili ticaretimizin, ülkemiz lehine dengelenmesi için, gıda, inşaat, tekstil, hazır giyim ve yenilenebilir enerji gibi, rekabetin yüksek olduğu sektörlerde daha yoğun çalışmalı ve ürün bazında çeşitliliğin artması için gayret sarf etmeliyiz."
İki ülke arasında önemli fokus alanlarının olduğunu bildiren Olpak, Güney Kore ile Türkiye'nin birlikte kat edeceği yolda önemli kazançlar sağlanabileceğini anlattı.
Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Youngcheol Cha ve DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi Başkanı Tamer Saka'nın da katıldığı toplantıda Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı Dr. Altay Atlı, rapora ilişkin sunum gerçekleştirdi.
Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Youngcheol Cha, iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığın geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, ikili ticaretin artırılması ile ekonomik ilişkilerin düzelebileceğini, ihracat potansiyeli olan ürünlerin ticarete konu edilmesi gerektiğini söyledi. Başkonsolos ayrıca inşaat sektöründe üçüncü ülkelerde iş birliğinin mümkün olduğunun da altını çizdi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, Türkiye ile Güney Kore arasında 2012 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması sonrasında 2016 yılında Türkiye'deki Güney Kore menşeli doğrudan yatırımlar 566 milyon dolara, iki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 6,9 milyar dolara ulaştı.
AA