Çarık Sevgisi

Dr. Faik Özdengül

 

Padişah Eyaz’a şöyle seslendi.

Ey Eyaz,bir çarık parçasına şu sevgi nedir? Neden bir put gibi ona aşıksın?
Mecnun’un kendi Leyla’sının yüzünü din edindiği gibi sen de  bir çarığı kendine din, iman edinmişsin. Mesnevi.5.3251.

Hikayeye göre Eyaz gizli bir odada bir çarıkla bir pösteki saklar ve zaman zaman girip o odada uzun süre vakit geçirirdi. Hal böyle olunca saraydakiler Padişaha şikayette bulundular. Dediler ki senin o çok sevdiğin ve huzurda bizden öne geçirdiğin Eyaz gizli işler çeviriyor. Senden kaçırdığı hazineyi gizli bir odada saklıyor. Dedikodu haddi aşınca, Padişah kilidi kırıp kontrol edin o zaman dedi. Öyle de yaptılar. Kapıyı zorla açıp içeri girdiler. Baktılar ki duvarda bir çarıkla bir pösteki. Odayı didik didik ettilerse de başka bir şey bulamadılar. Ettikleri dedikodu ve iftiradan başka bir şey kalmadı ellerinde. O mahcubiyetle Padişahın huzuruna geldiler. Padişah Eyaz’ı küçükken yanına almış kendi yetiştirmişti. Ona güvenirdi. Eyaz’a olan sevgisi haset celbetmişti. Eyaz’da Padişahın sevgisini kaybetmekten endişe ederdi. Sahip olduklarından dolayı kibir olmasın diye, kendine saraya ilk geldiği zamanki halini hatırlatması için asmıştı çarıkla pöstekiyi o duvara. Arada gidip onlara bakar ve geldiğin yeri unutma, kibirlenme, nerden geldiğini aklından çıkarma diye telkin ederdi kendi kendine.

Padişah bunları bilirdi bilmesine de yine de hepsini topladı huzuruna ve sordu Eyaz’a. “Ey Eyaz neden bir çarığa bunca sevgi?”

Hikaye Mesnevi’de geçer. Hz Mevlana her ne kadar Eyaz’ın bu davranışını, kibirlenmemek için bulduğu yöntemi beğense de yine de yeterli bulmaz. Bunun da ötesi var çünkü. Evet onlara bakıp ibret almak mümkün ancak  bu bir bakıma da geçmişte kalmak demektir. Bugünde tutunmak için geçmişi yüceltmek anlamına da geliyor. Hafıza da put bir bakıma. Bugünü yaşatmayan yönümüzü ve ayaklarımızı sürekli geriye doğru çeken bir engel. Geçmiş adı üstünde geride kalmış olan. Orada her ne olduysa orada kalmalı. Bugün ondan daha değerli ve kıymetli. Sadece ondan değil gelecekten de.

Eyaz çarıktan medet umdu ya. İşte asıl eleştiriye maruz kalan o. Allah var ise başka sevilen ve medet umulan her şey put. Çünkü şöyle devam ediyor Hz Mevlana:

İki eski çarığa niceye kadar bir taze sözler söyleyerek, cansız bir şeye ezeli sırrı açacaksın? Mesnevi.5.3254.

Konuşulacak kim Eyaz? Sırların açılacağı, medet umulacak olan kim?

Leyla’nın yüzü Mecnuna nasıl perde olduysa Eyaz’a da çarık perde oldu. Mecnun perdeyi kaldırsaydı, Eyaz da çarığa öykünmekten vazgeçseydi neyi göreceklerdi?

Şimdi bakalım kendi putlarımıza, öyle ya okuduğumuz bizim hikayemiz.

İşimiz mi? Mal mı? Para, kadın, erkek, kumaş, ideoloji, duvar yazıları, saatlerce vakit geçirdiğimiz sosyal dijital alanlar, geçmişte bırakamadığımız kin, öfke, bağışlayamadıklarımız veya gelecek kaygısı mı? Allah’tan daha çok meşgul olduğumuz her şey.

Put nedir biliyor musunuz? Allah yerine koyduğunuz her şey. Allah’ın dışında düşündüğünüz, konuştuğunuz her ne varsa.

Allah’tan başka bir şeye öykünmek, viranelere, yıkılmış evlere,  uzun uzadıya aşkını anlatan insanların yaptığına benzer.

Eskiye yeni söz söyleme.

Yeni sözler yeni güne olsun.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.