CANIM MAÇ GİTTİ

Selman S. Akyüz
Bu kez yazmaya başlamak için 21 dakika bekledim. Uzun süredir görmediğim dolu tribünleri izledim. Susmayan Bursaspor taraftarına, Teksas’a, Radikal’e baktım. Davul seslerine kulak verdim. Sonra sahaya döndüm. 
Gol atmakta sıkıntı yaşayan Beşinci Şampiyon maça sakin başladı. Mecburen sakindi. Torku Konyaspor öyle başladı ki maça; rakibe üst üste, üç pas yaptırmadı. Sanki bir şeyler olmuştu oyunculara. İlk on birin, geçen hafta Gaziantep deplasmanında üç gol atan kadrodan farkı yoktu. Genelde orta sahada etliye sütlüye pek karışmayan ama isabetli uzun paslar atan Mehmet Güven bile Batalla’nın başından ayrılmadı, koştu, bastı. Defans çok dikkatliydi. Çalım yemekten belini bir türlü doğrultamayan ErgünTeber, yerini koruduğu gibi, ara sıra da atağa çıktı. Djalma ve Recep, Gekas’ı hep kaleye yakın tuttu. Onlardan birinde, 21. dakikada, yine Recep’in pasında Gekas, sol ayağıyla vurup top direkten dışarı çıkınca herkes ayağa kalktı. Ben de yazmaya başladım. 
Normal olarak, 30. dakikadan sonra Torku Konyaspor’un hızı düştü. Ama golcüsü olmadığı için orta sahada yaptığı çalışma sürekli boşa giden Bursaspor, 5 dakika sonra Konyaspor’un üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Yine de savunması, özellikle sağ ve sol bekleri güçlü olduğu için Erdal ve Djalma ne orta yapabildi ne de dikine kaleye gidebildi. 
İkinci yarı, ilk on dakika görüntü aynıydı. Ama yılların tecrübesi Daum, Colin Kazım’ı Selim ve Erdinç’e yaklaştırıp ortadan Belluschi ve Murat Yıldırım’ı hızlı koşularla araya kaçırınca iki dakikada iki net pozisyon buldular. 
Ve Uğur Tütüneker yine dayanamadı ve 61. dakikada iki değişiklik birden yaptı. Dayanamadı diyorum çünkü gerçekten erkendi. Çok varlık gösteremese de Bursaspor’un güçlü bir kadrosu var. 30 dakika kala iki oyuncu birden değiştirmek tabiri yerindeyse risk düşkünlüğüdür. Tabi hücum gücünü arttırınca savunma da çok öne çıktı ve iki hafta önce tek başına maç kazandıran Kaleci İtandje bu kez tüm takımın emeğini heba etti. Kazım’ın ortasına çıkmayınca Konyalı Ferhat Kiraz kolay bir gol attı. 
Bursasporlu futbolcular çimleri öptü. Nasıl gol attıklarına inanamıyorlardı sanki.( tabi 30 bin liralık galibiyet primi için de öpmüş olabilirler) Konyaspor, tam anlamıyla golcüsüz takımdan gol yedi ve Daum, Tuncay’ı bile oyuna almaktan vazgeçti. 
Futbolun adaleti var mı bilmiyorum. Sürekli inancım sarsılıyor. İyi yapıp kötü sonuç alıyorsun, kötü oynayıp kazanıyorsun. 
Bursaspor, 1965 yılından bu yana Konyaspor’u ilk kez Konya’da 1-0 yenmeyi başardı. hem de berbat bir oyunla. 
Üç topun direkten döndüğü, Konyaspor’un çok iyi oynadığı bu maç için söylenecek tek cümle şu: “canım maç gitti”
 
Not: Söylemeden edemeyeceğim. Konya’da her zaman son derece yerinde güvenlik önlemleri alarak başarılı bir kurumsal çalışma örneği sergileyen Konya Emniyeti bu maçta maalesef yetersiz kaldı. Bursasporlu taraftarların sahaya patlayıcı madde sokmasına izin verdi. Ayrıca maç sonu hem de protokol tribününün karşısında canlı yayın yapan Bursa-Olay TV ekibine taraftarların saldırısında olay yerindeki memurlar resmen seyretti. Üzerlerine demir bariyer atıldı yine müdahale edilmedi. Umarım tekrarı olmaz. Konya Polisi’nin imajına hiç yakışmadı.