Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Demirpolat, Türkiye’nin buğday stoku ve un fiyatları etrafında oluşan spekülasyonlara açıklık getirdi. Demirpolat gazetemize yaptığı açıklamada un fiyatlarının 3–4 yıldır aynı bantta seyrettiğini belirterek “Şu anda da un fiyatlarında zannedildiği kadar bir artış yok. Küresel ısınma dolayısıyla önceki aylarda yaşanan yağış sıkıntısı bizi 2007 Buğday Rekoltesi konusunda bizi endişeye sevk etmişti. Ancak son günlerdeki yağışlarla birlikte bu endişemiz ortadan kalktı. Yine de temkinli olmak, Nisan ve Mayıs aylarındaki yağışları beklemek lazım. Ama son günlerde yağan karla beraber endişeye kapılmanın yersiz olduğu ortaya çıktı” dedi.
Demirpolat, TMO’nun stokunda 300 bin ton buğday kaldığı şeklindeki bilgileri de doğrulayarak “Evet, TMO’nun elinde 300 bin ton buğday kaldı. Ancak, bu Türkiye’deki bütün buğday stoku demek değildir. Halen ihracatçı firmalarımızın limanlardaki silolarda bekleyen tonlarca buğdayı var ve istediğimiz an buğday ithal edebilecek durumdayız. Ayrıca un fabrikalarının da kendi hammadde stokları bulunmakta. Buna ilaveten, TMO da gerekli tedbirleri almış durumdadır. Bu konuda paniğe kapılmaya gerek yok. Un fiyatlarının daha fazla artacağını düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.
TMO’NUN SPEKÜLASYONLARI ÖNLEMESİ LAZIM
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Toprak Mahsuller Ofisi Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu'nun piyasada yeterli buğday olduğu yönündeki sözlerini değerlendirerek, "TMO'nun derhal devreye girip fiyatları düşürmesi lazım. Ben de yeterli olduğunu biliyorum ama fiyatlar yükseliyor. Bu durumda, piyasaya hâkimsen yükselen fiyatları düşür" dedi.
Yetkin, kuraklığın bahane edilerek, buğday fiyatlarının artmasıyla sebze ve meyve fiyatlarının enflasyona etkileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yetkin, Türkiye'de son günlerde etkili olan yağışlarla birlikte kuraklığın getirdiği tahribatın bir ölçüde giderildiğine işaret ederek, ancak buğday üretiminin önümüzdeki yıl tüketim düzeyinin altında kalacağını tahmin ettiklerini söyledi. 2006 yılı sonbaharında yaşanan sel ve kuraklık nedeniyle buğday üretiminin Konya ve Çukurova gibi önemli bölgelerde yüzde 20'ye varan oranlarda düşmesinin beklendiği öngörüsünü dile getiren Yetkin, “TMO'nun bildirdiği gibi 2006 yılında 20 milyon ton buğday üretimi yapıldığına inanmıyoruz. Yeni hasada kadar piyasadaki yaklaşık 6.5 milyon ton buğday miktarına rağmen, Ocak 2007 itibariyle TMO'nun elindeki buğday stoku 500 bin ton. Bu rakam günlük 47 bin ton buğday tüketimi olan Türkiye'nin ancak 10–11 günlük ihtiyacını karşılayabilir. TMO, çiftçinin elinden ucuza aldığı buğdayı, daha sonra tüccara piyasanın altında satıyor” iddiasını ileri sürdü.
UN FİYATLARI ARTARSA EKMEĞE ZAM GELİR
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı ise, mevcut koşullarda ekmeğe zam öngörmediklerini belirterek, ”Ancak 50 kiloluk torba un fiyatlarındaki artış 40 YTL'yi bulacak olursa, bunun ekmeğe yansıması kaçınılmaz olacaktır” dedi. Balcı, “Tedbir almazsak, yakın gelecekte sıkıntı kapımızda... Buğdayda yaşanacak rekolte azlığı, un sektörünün fiyat artışına doğrudan etki edecek ve halkımızın temel gıda maddesi 'ekmek'te yeni bir fiyat ayarlamasının gündeme gelmesine sebep olacaktır” diye konuştu. Un sektöründe sıkıntı yaşandığını ve buna çözüm bulunamaması halinde undaki fiyat artışının devam edeceğini ileri süren Balcı, bunun da ekmek fiyatlarını etkileyeceğini belirtti. Murat Güzel-Memleket