CENEVRE (AA) - BAYRAM ALTUĞ - TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, batı medyasında son dönemde tırmanışa geçen Türkiye aleyhtarı yayınların Türkiye'nin son 15 yıldaki büyümesinden kaynaklandığını belirterek, "Batı medyası aslında hiçbir zaman hikayeyi bir bütün olarak göremedi. Hikayenin kendine bakan taraflarını gördü." dedi.
TRT World'ün Medya Paneli partneri olduğu Davos Dünya İletişim Forumu için İsviçre'nin Cenevre kentine gelen Eren, AA muhabirine TRT World'ün hedefleri ve uluslararası medyadaki Türkiye aleyhtarı haberlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Eren, Türkiye'nin son 15 yılda dünyada birçok açıdan atağa geçmesine rağmen TRT World'ün geç kalmış bir proje olduğunu, bununla beraber 3-4 yıl içerisinde dünyanın uluslararası yayın yapan en önemli ilk 3 kanalından biri olmayı hedeflediklerini söyledi.
- "Mazlumların sesi olmak istiyoruz"
TRT World yayına başladıktan sonra yurt dışında birçok engelle karşılaştıklarını anlatan Eren, engellere rağmen yeryüzündeki mazlumların sesi olmak istediklerini ifade etti.
Eren, "Bu engellerin sebebi de buradaki izleyicilere doğruyu göstereceğimizi ve Türkiye'nin bakış açısını sunacağımızı biliyor olmalarından kaynaklanıyor. Örneğin, İspanya veya Almanya'ya gittiğimiz zaman 'platformlarınıza bizi de alın' diyoruz. Türkiye ve TRT ismini duyunca ilk başta 'platformlarımızda yer yok' diyorlar. Biz de diyoruz ki kanalımızı seyredin sonra bize geri dönün. Seyrettikten sonra bize geri dönüyorlar ve 'biz bunu uluslararası kanalları arasına almaktan memnun oluruz' diyorlar. Maalesef herkesin bir ön yargısı var. Ancak, Türkiye ile ilgili bu ön yargılar TRT'i World'ü izleyenler tarafından kırılıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT World'ün lansmanında yaptığı konuşmada, "Ben TRT World'ün devlet bülteni olmasını istemiyorum. TRT World'ün mazlumların sesi olmasını istiyorum." dediğini anımsatan Eren, "Bu özelliklerinden bakıldığında TRT World dünyada alternatifi olmayan bir kanal ve inşallah daha da büyüyecek." dedi.
TRT Genel Müdür Yardımcısı Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz doğruları söylemeye devam edeceğiz. İnsanların fikri değişir değişmez bu ikinci bir mevzu. Bizim işe başlattığımız yeni arkadaşlar, ilerledikçe, kariyerlerini genişlettikçe ve yurt dışından aldığımız gazetecilerin yanında mesleklerini çok iyi bir şekilde öğrendikçe önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde TRT World'ün Avrupa, Asya ve Afrika'da birinci veya ikinci kanal olarak seyredileceğine inanıyorum. "
İbrahim Eren, Türkiye'nin son bir yıl içerisinde darbe girişimine ve birçok terör saldırısına maruz kalmasına rağmen uluslararası gazetecilerin TRT World için İstanbul'da çalışmak için yoğun başvuru yaptığını aktardı.
- "Batı medyası hiçbir zaman hikayeyi bir bütün olarak göremedi"
Son dönemde batı medyasında tırmanışa geçen Türkiye aleyhtarı yayınların, Türkiye'nin son 15 yıldaki büyümesinden kaynaklandığını belirten Eren, şunları kaydetti:
"Kökeni aslında bizde olan eşitlik ve adalet gibi kavramları batı kendi medyasında yıllardır varmış gibi gösterdi. Batı medyası aslında hiçbir zaman hikayeyi bir bütün olarak göremedi. Hikayenin kendine bakan taraflarını gördü. Ortadoğu'ya oryantalist baktı, Afrika'ya farklı baktı. Avrupa merkezli bir yayın yaptı her zaman ve dünyaya oradan baktı. Şimdi de, tüm medya organlarıyla Türkiye aleyhinde bir kampanya başlatmış vaziyetteler. Türkiye'yi hiç okumadan, ne olduğu hakkında hiçbir fikirleri olmadan alenen yanlış haberler yapıyorlar. Kötü olan taraf bunu açıktan yapmaları ve buna karşılık buradaki resmi makamların da yeteri kadar tepki vermemesi."
Eren, Türkiye düşmanlığını körükleyen haberlerin kalıcı olmayacağını düşündüğünü, Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda gücünü perçinleştirdikçe Avrupa'daki yayınların tekrar normale döneceğini inandığını kaydetti.
- "Tek ortak birleştikleri nokta Türkiye düşmanlığı"
Batı medyasındaki olumsuz haberlerin diğer bir nedeninin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takıntısından kaynaklandığına işaret eden Eren, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnşallah referandumu hayırlı bir şekilde atlatırız. Tek ortak birleştikleri nokta Türkiye düşmanlığı ve bu da Türkiye'nin büyümesiyle alakalı. Eski Türkiye'de bu tür haberler yapmıyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan obsesifliği var batı medyasının. Bu, Erdoğan'ın şahsından kaynaklanmıyor. Türkiye'yi büyütmesinden ve son 15 yılda yaptıklarından kaynaklanıyor."
İbrahim Eren, batıda medyaya yıllar içerisinde güvenin önemli ölçüde düştüğünün altını çizerek, Davos Dünya İletişim Forumunda bu konu ile birlikte batı medyasındaki "sahte ve yönlendirici" haberlere ilişkin sunum yaptıklarını da söyledi.
- "Sosyal medya yanlış haberlerin yayılması için iyi bir kuluçka yeri"
Sosyal medyaya ilişkin görüşlerini de açıklayan Eren, bu platformun kutuplaşmalara yol açtığını, ana medya akımlarının da sosyal medya kullanıcılarının beğeneceği haberleri üreterek tuzağa düştüğüne dikkat çekti. Eren, "Böylece kısır döngü oluşuyor. Bu çok zararlı. Sosyal medya yanlış haberlerin yayılması için iyi bir kuluçka yeri. Orada besleniyor, büyüyor ve bu yanlış haberler sosyal medyadan yayılabiliyor." şeklinde konuştu.
AA