Basının Etkisi....

yazar-28

Yıllardır gazetelerde yazılar yazarım. Özellikle dikkat ettiğim yazılarda şahıs isimlerinin mümkün olduğunca az geçmesi veya isim yazmak zorunda isem bunun övgü dolu olmasıdır. İlk defa bir yazımın bu kadar önemsendiğini gördüm. Önemsenmekten öte yeni yayınlanacak bir tebliğe kaynak oluşturdu ve Konya’ya hizmet etti.

Gazetede her zaman pazartesi yayınlanan yazım internetteki bir aksaklıktan dolayı ulaşmayınca Salı’ya kaldı. Selçuklu Ziraat Odası Başkanının vermiş olduğu mücadeleye destek amacıyla yazdığım ve Bakanda böyle söylerse başlığını taşıyan yazı umduğumun üzerinde bir ilgi gördü. Özelliği de  muhtemelen art niyetli ama Konya’dan Ankara’daki siyasilere bu yazının faks edilmesiydi.

Yazımda tebliği ile bilgiler veriyor ve Faruk Çöklü’nün Konya için verdiği mücadeleye desteğimi belirtiyordum. Amacım kimseyi ayaklandırmak hatta beni aramasını sağlamakta değildi. Tebliğ; Tarım Bakanlığından yayınlanan kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı çerçevesinde tarıma dayalı yatırımların desteklenmesi tebliği  (tebliğ no: 2007/3 14 Şubat 2007 Çarşamba Resmî Gazete Sayı: 26434) idi. Sadece oda başkanına değil, Konya için verdiği mücadele ve çalışmalarından dolayı Konya Milletvekili Atilla Kart’a da bir teşekkür vardı. Yazının yayınlanmasını takiben gerek oda başkanı gerekse sayın vekil arayıp Konya konusunda gösterilen hassasiyete teşekkür ettiler, bende kendilerine tekrar teşekkür ediyorum. Bizim mücadelemiz Konya için bir taş koyana, tek bir lakırdı edene, biraz terleyip emek harcayana.

Yazı ile ilgili olarak kimlerin aradığını liste yapmak niyetinde değilim. Fakat, özellikle Tarım eski Bakanı Sami Güçlü'nün aramasından keyif aldığımı söylemeliyim. Kendine has tavırlarıyla yazının muhtevasındaki eksiklikleri bir bir anlattı. Olayı bende biliyordum ama ifade ve üslup o kadar mükemmeldi ki sözü kesmek baş kesmekten daha acı verecek diye düşünerek, sonuna kadar dinledim. Bilgiler için teşekkür ettim. Aslında o yazının temelinde uzun zamandır hissettiğim bir acının hesaplaşması vardı. Sayın Bakanın görevden alınış şekli ve sonrası beni bir Konya'lı olarak son derece üzmüştü. Keyfi idarelerde bile bir bakan öyle alınmazdı, alınmamalı idi. AKP'den soğumama sebep olmuştu. O zaman devlet memuru idim ses çıkaramadım. Ama keserin dönüp, sapın döndüğü buna ek olarak hesabında döndüğü bir an mutlaka olacaktı. Oldu da. Bunu kendisine söylediğimde olayın olağan bir gelişme olduğunu bu kadar önemsenmemesi gerektiğini söyledi. Ankara’dan öyle görünüyor olabilir ama Konya’dan görünen tablo benim hissettiklerimden ibaret.

Olay anlatılmış, maksat hasıl olmuş diye düşünürken hiç ummadığım gelişmeler olmaya başladı. Çünkü İl Tarım Müdürlüğüne Ankara’dan gelen baskıcı telefonlar ziraat odası başkanının yalanlanmasını istediği için, ben şahsen bir tekzip bekledim. Bu konuda benzer yazılar yazılmış olay incelenmişti ama yine de bir tekzip gerekir mi diye düşünürken Ziraat Odası başkanı tekrar aradı. Kendisini Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün aradığını ve Tarım Komisyonunun toplanarak daha önce yayınlanan tebliğe Konya ilave edilerek Başbakanlığa imza için yeniden gönderildiğini söylediğini anlattı. Basının etkisi ve gücü için teşekkürlerini yineledi. Bu hiç beklemediğim bir sonuçtur. Faruk Çöklü’nün gayretleri semeresini vermişti, üstelik yazımın etkisini de önemsiyordu. Yıllardır bu kente gururla hizmet ettim. O hizmetlerim benim pembe incili kaftanımdır. Her zaman zevk duyarım. Ama inanın yıllardır böyle zevk almamıştım. Konya için bir şeyler yapmanın zevki bana tüm sıkıntılarımı unutturdu. Oh be dedim. Nihayet Konya Milletvekilleri uyandı. Konya için yeni ufuklar açıldı. Bir tebliğ yeniden yazılıyor, belki de bu yazı yayınlandığında imzalanmış ve resmi gazetede yayınlanmış olacak. Gayretlerinden dolayı Sayın Öksüz’e de teşekkür ederim.

Bu yazıyı yazarken Ankara kodu ile gelen yeni bir telefonun öbür ucunda Sayın Konya Milletvekili Mehmet Kılıç vardı. O ince bir sitem kokan nezaketi ile yazının keşke daha iyi bilgilendirilmeyi takiben yazılsaydı iyi olmaz mıydı ifadesiyle başladı ama bu yeni tebliğin komisyondan çıkıp Başbakanlığa imzaya gönderildiğinden duyduğu rahatlıkla konuştuğu belli idi. Kendisine hassasiyeti için teşekkür ederim.

Bütün bunların sonunda ahir kelam şudur. Faruk Çöklü haklı bir dava gütmüş ve kazanmıştır. Ankara’da alel acele komisyonun daha önceden yayınlanmış olan bir tebliği ele alması ve Konya’yı ilave ederek tekrar yayınlanmak üzere Başbakanlığa göndermiş olması bunun göstergesidir. Bir konunun takipçisi olmak ve sonucu almak başarısı Selçuklu Ziraat Odası Başkanının olmuştur. Kutlanması gerek bu davranışa karşılık diğer Ziraat odaları ne yapmaktadır merak ediyorum.

Sonuçta kazanan Konya olmuştur. Hayırlı olsun…..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.