Başbakan Yıldırım, iş dünyası temsilcileriyle buluştu

Başbakan Yıldırım: (3)- "Geçen sene ihracatımız büyümeye eksi katkı sağladı. Tarım eksi katkı sağladı. Bu sene ikisinden de artı katkı bekliyoruz. 4,2 büyüme hedefimiz var. Biz bunun üzerine çıkacağız. Başka yolu yok. En az 5"- "Altı ay içinde 200 milyar

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, geçen sene ihracat ve tarımın büyümeye eksi katkı sağladığını belirterek, "Bu sene ikisinden de artı katkı bekliyoruz. 4,2 büyüme hedefimiz var. Biz bunun üzerine çıkacağız. Başka yolu yok. En az 5." dedi.

Yıldırım, iş dünyası temsilcileriyle Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde bir araya geldiği iftar programında, ekonomideki olası sıkıntının işveren ve işçiyi etkilediğini söyledi.

"Bu durumlarda piyasalarınızı kaybedeceksiniz, Türkiye'de üretim ve milli gelir düşecek, moraller bozulacak. İşte bunu anında görüp müdahale edildi. Allah'a şükür şimdi tıkır tıkır herkes işine, gücüne bakıyor." diyen Yıldırım, borçların yeniden yapılandırıldığını, nakit ihtiyacının karşılandığını, böylece bu moral bozukluğu, belirsizlik ve karamsarlık ortamının yok olduğunu, bunun işin bir boyutu olduğunu ifade etti.

İşin diğer boyutunun ise 120 milyarlık geçmiş yıllara sarih devlete olan iş aleminin yükümlülüğü olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

"O da yerine gelmemiş. Ne var bunda? Vergi borcu, sosyal güvenlik primi, muhtasar ödemeleri var. Bütün bunları yeniden yapılandırdık. 10 milyon mükellefi, bu taahhütlerini gelecek 36 içinde ödemesi için bir imkan sağladık. Onun toplam tutarı 120 milyar lira. Bir başka konu, 2017'nin ilk 3 ayının SSK, muhtasar ödemelerini yılın son 3 ayına erteledik. Bir başka konu, asgari ücret 1400 liranın üzerine çıktı biliyorsunuz. Onun, bir öncekiyle yeni asgari ücret arasındaki farkından doğan ödemelerin bir kısmını da biz devlet olarak üstlendik. Bu da iş hayatının bir yükünü alma namında önemli bir katkıdır."

- İşletmelere verilen destekler

Küçük ve orta ölçekli işletmelere de önemli katkılar yaptıklarını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu da nedir? KOSGEB Kredisi. Bugüne kadar zannediyorum orada da 260 bin civarında, 460 bin mükelleften 260 bin civarında fiilen kullandılar. Bu kredi 20 binden 50 bine kadar 3 yıl vadeli, faiz sıfır. Bir yılı da ödeme yok. Böylece küçük işletme, tuhafiyeci, berber, bakkal, küçük işletmelere de bir rahatlatma getirdik. Bu da gayet güzel. Bendevi Palandöken'in de keyfi yerinde. Bütün bu KOSGEB, KGF teminatlı krediler, nefes kredisi vesaire hepsinin şu ana kadar piyasaya verdiğimiz para miktarı 200 milyar lira. Altı ay içinde 200 milyar lira sektöre para aktardık. Niye? İşsizlik olmasın,üretim devam etsin, ihracat artsın, ekonomimiz hiçbir olumsuzluk yaşamasın diye. O bakımdan, şimdi diyeceksiniz ki 'Bu kadar parayı verdiniz de bankaların hali ne olacak?' Siz bankaları düşünmeyin. Bankaların her zaman tuzu kurudur. Bankaların karları artıyor. Ama şimdi burası dost meclisi bir aile. Her şeyi güzel konuşalım. Paraları verdik, sizlerin sorunu çözüldü. Bankaların da yeni nakde ihtiyaçları var. Yeni nakdi nasıl sağlayacaklar? Ya mevduat faizlerini artıracaklar yahut da dışarıdan kaynak bulacaklar. İlave kaynak bulacaklar. Bu, attığımız birinci adımdı. İkinci adımda mevduat faizlerinin artmasını istemiyoruz. Neden? Çünkü mevduat faizi artarsa, kredi faizi artıyor. Kredi faizi bir noktanın üzerine çıkarsa artık onun fizibilitesi kayboluyor. Yani yüzde 15, 16'dan para alacaksınız da onu nasıl işletmeye döndüreceksiniz? Buradan nasıl kar edeceksiniz? Bu çok ağır bir yükümlülük. Onun için şimdi izlemeye devam edin."

Yıldırım, ikinci adımlarının maliyetleri aşağı çekecek sürdürülebilir bir finansal yapıyı oluşturmak olduğunu dile getirerek, bu konu hakkındaki detayları önümüzdeki günlerde açıklayacağını söyledi.

Kendi doğal şartlarında işlerin yoluna gireceğini aktaran Yıldırım, paradan ticaret yapma anlayışıyla değil, parayla üretim yapma, istihdam oluşturma, ticareti artırma, refahı büyütme ve refahın adil paylaşımını sağlamanın bundan sonraki hedefleri olduğunu vurguladı.

Yıldırım, bunun için büyümenin branşlarını ve dökümünü oluşturan inşaat, sanayi, tarım, turizm, ihracat gibi kalemlerin arasındaki dengenin kurulması gerektiğine dikkati çekerek, "Sadece bir sektöre dayalı büyüme risklidir. Bunlarla ilgili de tedbirlerimizi alıyoruz. Az önce anlattığım gibi tedbirleri ortaya nasıl koyduysak burada da aynı şeyi yapacağız. Bunun için elimizde araçlar var. Ne yapacağımızı biliyoruz. Siz önünüze bakın. Hız kesmeden devam edin. Yolda hız felakettir, ekonomide hız berekettir. Yollar güzel. Yollarda kurallara uyalım. Hız sınırlarını geçmeyelim. Ama ekonomide sınırlama yok. Bas, basabildiğin kadar. 2016 sonundan bu yana... 2016'nın sonunda başladı, 2017'de ihracat artmaya devam ediyor. Bu senenin hedefi 153 milyar dolardı. Bunu geçecek miyiz? Hadi şunu 160 diyelim de düz olsun. 160 milyar dolar ama yani ticaretimiz, ihracatımızın rakamının büyümesi önemli. O rakamdan elde ne kalıyor ona da bakmamız lazım. Aldık sattık, hesaba baktık el elde baş başta. Bu olmaz. Geçen sene ihracatımız büyümeye eksi katkı sağladı. Tarım eksi katkı sağladı. Bu sene ikisinden de artı katkı bekliyoruz. 4,2 büyüme hedefimiz var. Biz bunun üzerine çıkacağız. Başka yolu yok. En az 5."

Dünyayla kopuk bir hallerinin olamayacağını dile getiren Yıldırım, dünyada olup bitenleri bilmeleri gerektiğini söyledi.

Yıldırım, dünyanın en cömert ve destek unsurları içeren proje bazlı teşvik sistemini yaptıklarını anımsatarak, "terzi işi" teşvik verdiklerini kaydetti.

(Sürecek)

AA

Gündem Haberleri

İMAMOĞLU BÖYLE SAVUNMA YAPTI
3 bin yıllık Hisar Arkeopark 2026’nın ilk ayında açılıyor
Riva’da harabeye dönen Legend Otel kaderine terk edildi
VATANDAŞA ULAŞIM ŞOKU
'Ölüyorum' diye bağırdı: Garsonun Heimlich müdahalesi hayata döndürdü