ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Bizim istediğimiz, herkesin istediği Suriye'de DEAŞ'ın ortadan kaldırılması, kalıcı siyasi çözümün oluşturulması. Bu konuda biz üstümüze düşeni yaptık, diğer ülkelerden fazla yaptık. Fırat Kalkanı'yla ciddi anlamda bir mücadele ortaya koyduk." dedi.
Yıldırım, Habertürk TV, Bloomberg HT ve Show TV ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Sahaya çıktığınızda anayasa değişiklikleri konusunda sizi en çok zorlayan nedir? Rejim meselesi mi? 18 yaş meselesi mi?" sorusu üzerine Yıldırım, sahada kendisini zorlayan bir konu olmadığını söyledi. Yıldırım, "Aldığım bilgilere göre, en fazla kafa karıştırmak amacıyla kullanılan 18 yaş meselesi bir de milletvekili sayısı meselesi. Bunları çok fazla maalesef istismar ederek, kampanya yapılıyor." diye konuştu.
"Rejim mi değişiyor kaygısının" sorulması üzerine Yıldırım, "Yok, başlangıçta onu vermeye çalıştılar ama yemedi, tutmadı millet. '1923'te bitti bu mesele' dedik, noktayı koyduk. Olmayan şeyin endişesi olmaz. Millet emin. 15 Temmuz'u yaşadıktan sonra bu millet, artık rejimi kolay kolay kimse değiştiremez." ifadelerini kullandı.
Canlı yayında özel hayatına ilişkin de soruları yanıtlayan Yıldırım'a 2014'te "emekli modu"na geçtiği, torunlarını sevmek istediğini dile getirdiği hatırlatıldı. Yıldırım, "Torunlara fazla vakit ayırmayı emeklilik gibi algılamak yanlış olur. Keşke şimdi de daha çok vakit ayırsam, onlar benim bütün sinirlerimi alıyor, beni hayata döndürüyor. O bambaşka bir şey" değerlendirmesini yaptı. Torunlarına şu an çok vakit ayıramadığını ancak İstanbul'a gittiğinde ayaküstü görebildiğini dile getiren Yıldırım, insanoğlu için emeklilik diye bir şeyin olmayacağını, her yaşta yapılacak işler olduğunu aktardı.
"Neye sinirlenirsiniz?" sorusuna ise Yıldırım, kolay sinirlenen biri olmadığını, ancak zaman zaman stresin artması durumunda, torunların kendisiyle uğraştığında rahatladığını anlattı. Yıldırım, kaç torunu olduğu sorusuna ise "beş" yanıtını verdi.
Çocuklar üzerinden yapılan siyaseti eleştiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bunlar çok çiğ söylemler, popülist söylemler. Bu Türkiye Cumhuriyeti 1923'te kuruldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucu heyeti bize güzel bir ülke verdi. Güzel bir rejim getirdiler ve bu günlere geldik. Ben bunu daha öncede söylemiştim. Erzincan'ın Refahiye Kayı köyünden Topal Dursun'un oğlu Binali Yıldırım üniversiteye kadar okuyor. Ondan sonra çeşitli hizmetleri oluyor ve geliyor ülkede de önemli bir sorumluluğu alabiliyor. Dolayısıyla cumhuriyette herkese bu fırsat var. Örnekse ben kendimden örnek veriyorum. Onun için işte 'kendi çocuklarını bilmem ne' bunlar biraz rahatsız edici şeyler, bir de gerçeklerle örtüşmüyor."
- "Seyahat ederdim"
Başbakan Yıldırım, siyaset dışında neden hoşlandığı veya ne yapmak istediği şeklindeki bir soruya ise, "Bir kere yapma fırsatımız yok. Öyle bir imkanım olsa herhalde çok seyahat ederdim." dedi.
Halkın içinde olmayı çok sevdiğini, kendisine en çok huzur veren şeyin "protokolsüz, sessizce gidip bir yerde selam verip, oturmak" olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Ama artık o şansımız kalmadı. Şu andaki bulunduğumuz görev ve sorumluluk gereği denetimli serbestliğe tabi mahkumlar gibiyiz. Böyle bir hayatımız var, maalesef. Bu da çok benim hoşuma gitmiyor ama 'güvenlik' diyorlar. 'O' diyorlar, 'bu' diyorlar." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, köyünü çok sevdiğini, yılda bir, iki kez çocukluğunun geçtiği yerlere giderek, oradaki anılarını hatırladığını, bunun da kendisini bir süre günlük konulardan kopardığını söyledi.
- "Çok genç yaşta, çok ağır sorumluluklar aldım"
Eşine hiç şiir okuyup okumadığının sorulması üzerine Yıldırım, "Yok, benim duygusal tarafım körelmiş vaziyette. Onu yaşama fırsatı bulmadım. Çok genç yaşta, çok ağır sorumluluklar aldım. Hayatı hep bir şeyi başarmak, yeni bir şey ortaya koymak olarak gördük. Hep o boyutta gördük, romantik tarafını, duygusal tarafını yaşamadık." diye konuştu.
"Bu yolların yapılmasına, bu köprülerin yapılmasına vesile oldum. 'Bravo bana' deyip kendi kendinize gururlandığınız oluyor mu?" şeklindeki bir soruya ise Başbakan Yıldırım, böyle bir hizmetin bir parçası olmaktan her zaman mutluluk duyduğunu, ancak hiçbir zaman kibirlenmediğini ifade etti.
- "Bu PYD/YPG sorun, bunların mutlaka oradan çıkarılması lazım"
Dış politikayla ilgili de görüşleri sorulan Yıldırım, Suriye'deki son durumla ilgili şunları söyledi:
"Son durum Membiç biliyorsunuz ABD, önceki yönetimi PYD/YPG ile falan uzun bir mücadeleden sonra, 70 gün belki daha fazla, 'burayı DEAŞ'tan kurtardık' dediler. Bize de dediler ki 'bunları biz kullandık, göndereceğiz' dediler. Ha bugün, ha yarın göndermediler onlar orada kaldı. Şimdi ne oldu Rusların desteği ile rejim güçleri geldi. Amerikalılar zaten orada, yerli halkın birçoğu Arap ama bir de PYD/YPG var. Bu PYD/YPG sorun, bunların mutlaka oradan çıkarılması lazım. Bu bizim önceliğimiz." şeklinde konuştu.
PYD/ YPG'nin zaman zaman Özgür Suriye Ordusuna da ateş açtığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
"Orada şimdi Rusya destekli rejim güçleri var. Rusya var, ABD var, PYD/YPG var. Bir de sessiz sedasız yığınlarca oranın yerli Arap halkı var. Ne anlama geliyor? Doğrusu karmaşık bir denklem. Bekleyeceğiz, göreceğiz, buradan ne çıkacak? Ama bizim istediğimiz, herkesin istediği Suriye'de DEAŞ'ın ortadan kaldırılması, kalıcı siyasi çözümün oluşturulması. Bu konuda biz üstümüze düşeni yaptık, diğer ülkelerden fazla yaptık. Fırat Kalkanı'yla ciddi anlamda bir mücadele ortaya koyduk. Hem kendi ülkemize olan tehditleri bertaraf ettik hem sınır güvenliğimizi sağladık. Diğer yandan da ülkemize daha önce gelmiş olan mültecilerin bu temizlenen bölgelere taşınmasına destek olduk."
Başbakan Yıldırım, "Buradaki bekle ve gör duruşumuzdan ABD ve Rusya'nın rahatsız olduğu iddiaları için ne dersiniz?" sorusuna, "Hayır, yok. Bunlarla koordinasyon içerisindeyiz bir rahatsızlık yok. Askeri düzeyde yakın koordinasyon içindeler. Yani ne olacak? Amerikalılar oraya yerleşip ne yapacak? Ruslar oraya yerleşip ne yapacak? Öyle bir şey yok." yanıtını verdi.
"Münbiç'in Türkiye için son durak olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Yıldırım, "Bizim için önemli şey PYD/YPG'nin PKK'dan sonra yeni bir örgüt olarak karşımıza çıkmaması Suriye'de. Biz bunun mücadelesini veriyoruz ve bunu anlatmaya çalışıyoruz, muhataplarımıza diyoruz ki 'bunlar isminin ne olduğunun önemi yok, bunlar PKK'dır. PKK'nın kuzenidir. Dolayısıyla bunları, PKK'yı nasıl görüyorsanız öyle görün, ona göre bunlarla iş yapın.' Bizim bütün feryadımız bu."
- Irak Başbakanı İbadi ile yapılan görüşme
Akşam saatlerinde Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarına ilişkin bilgi veren Yıldırım, İbadi'nin Musul'daki operasyonları, oradaki mücadelelerin nasıl gittiğini anlattığını söyledi.
İbadi'nin Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin öneminden bahsettiğini de aktaran Yıldırım, "Sincar'la ilgili daha önce benim ziyaretimde verdiği bir söz vardı, 'Sincar'da PKK'nın oralara yayılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Peşmerge ile birlikte oraların güvenliğini, Irak güvenlik güçleri olarak ele alacağız. Şimdi onun adımlarını attık' dedi. Bu konularda bilgi verdi." dedi.
Yıldırım, "Yani, bundan sonraki süreçte PKK'nın Sincar'da barınması söz konusu olmayacak diyorsunuz." şeklindeki bir değerlendirme üzerine, "Evet, Irak Bölgesel Yönetimi de aynı şeyi düşünüyor, Irak Merkezi Yönetimi de aynı şeyi düşünüyor ve bu konuda da gereğini yapacaklar." şeklinde konuştu.
- "Ülke onuru her şeyin önünde gelir"
Rakka'daki son gelişmeler ve Avrupa'daki gerilimin turizme yansımalarıyla ilgili sorular üzerine Yıldırım, Türkiye'nin hiçbir zaman sebepsiz yere gerilimi tırmandırmadığını belirterek, Türkiye'ye yönelik saldırılara sessiz kalmayacaklarını anlattı.
Ülke onuru ve itibarının her şeyin önünde geldiğine işaret eden Yıldırım, "Tabii ki bizim için ekonomi de istihdam da önemli. Allah'a şükür son aldığımız kararlarla birlikte istihdamda artış var, ekonomide iyi sinyaller var. Sadece cazibe merkezlerine 83 milyar liralık yatırım talebi geldi. 3 bin 200 firma başvurdu ve 300 bine yakın istihdam sözü geldi. Bunlar müthiş şeyler." diye konuştu.
Yıldırım, Rakka ile ilgili ABD'nin bir hazırlık içerisinde olduğuna dikkat çekerek, "Hazırlıklarını da hızlandırdı, bizim buradaki teklifimiz başından beri çok net. Diyoruz ki 'buradaki operasyonu bizim terör örgütü olarak gördüğümüz YPG-PYD ile yapmayın. Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nda ÖSO ile bu işi nasıl başardık ise 3 binden fazla DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik ise burada da ayanı modeli uygulayabiliriz, birlikte çalışabiliriz. Buna göre kararınızı verin' dedik. Bu yönde umutluyuz." ifadesini kullandı.
"Halk oylamasında hayır çıkarsa ne olur?" sorusu üzerine Yıldırım, korku siyasetinden yana olmadıklarını belirterek, vatandaşın vereceği her türlü karara saygılı olduklarını söyledi.
Yıldırım, halka, "evet" kararının güzel günlere vesile olacağını anlattıklarını ifade ederek, "Hayır çıkması dünyanın sonu değil, böyle bir şey yok. Bunu asla tehdit olarak kabul edemeyiz. Ama varsayımlar üzerine hüküm vermenin bir anlamı yok. Daha önümüzde bir ay var. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendireceğiz vatandaşlarımıza anlatacağız. Biz yaptığımız işin ne olduğunu biliyoruz. Milletimizin geleceği için güzel bir iş yaptığımızı düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)
AA