Bütüncül Tedavilerde Mikro Besin ve Aromaterapi Destekleri Kongresi'nde konuşan uzmanlar, kekik bitkisinin kansere karşı potansiyelini vurguladı. Dr. Burak Aydın, kekiğin etken maddesi karvakrolün kanser hücreleri üzerindeki güçlü etkilerinin bilimsel çalışmalarla gösterildiğini söyledi. Aydın, standardize edilmiş kekik preparatlarının kanser tedavisinde aktif rol oynayabileceğine dikkat çekti.
Kansere Karşı Doğal Güç: Kekik
Önceki gün düzenlenen Bütüncül Tedavilerde Mikro Besin ve Aromaterapi Destekleri Kongresi’nde, bitkisel desteklerin sağlık ve tedavi süreçlerindeki etkileri masaya yatırıldı. Kongreye katılan önemli isimlerden Dr. Burak Aydın, çevresel faktörler ve yaşam tarzı nedeniyle artan kanser hastalığına karşı bitkisel formüllerin önemini dile getirdi.
Dr. Aydın, "Maalesef neredeyse her ailede bir kişi kansere yakalanıyor. Elimizde kanserin kuvvetini azaltabilecek bitkisel formüller bulunuyor. Bu doğal ürünlerden biri de standardize edilmiş kekik. Doğru kullanıldığında, kekikteki karvakrol etken maddesinin kanser hücreleri üzerinde güçlü bir koruma mekanizması oluşturduğu bilimsel araştırmalarla gösterilmiştir" dedi.
"Kekik, Gelecekte Kanser Çözümünde Önemli Rol Oynayacak"
Anavatanı Akdeniz havzası olan ve dünya ihtiyacının büyük bir kısmının Türkiye'den temin edildiği kekiğin "çok özel bir bitki" olduğunu vurgulayan Dr. Aydın, pandemi sürecindeki destekleyici rolüne de dikkat çekti. Aydın, "Etki gücü son derece yüksek olan karvakrolün kanserle ilişkili tedavi edici özellikleri üzerine yapılan çalışmalar ülkemizde dikkat çekiyor. Yakında kanser tedavisinde kekik preparatları ve standardize ürünlerin aktif şekilde kullanılmaya başlanacağını göreceğiz. Anadolu'dan dünyaya yayılan kekik bitkisi, gelecekte kanserin çözümünde önemli bir rol oynayabilir" şeklinde konuştu.
Standardizasyon ve Diğer Faydalar
Dr. Burak Aydın, karvakrolün yalnızca kanser değil, aynı zamanda bağırsak sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde de önemli etkileri olduğunu belirtti. "Karvakrolün farmasötik olarak standardize edilmesi çok önemlidir. Doğru doz ve formülasyonla kullanıldığında, karvakrol hem koruyucu hem de destekleyici bir doğal bileşen olarak büyük potansiyele sahiptir" ifadelerini kullandı.
Kongrede konuşan Doktor Öğretim Üyesi Selin Aktar Kiremitçi ise, uçucu yağ bileşenlerinin sinerjik etkileriyle antikanser özelliklerini vurguladıklarını belirterek, "Şu ana kadar meme, akciğer, pankreas ve prostat kanseri hücreleri üzerinde çalıştık. Bu uçucu yağ bileşenlerinin sinerjik etkileriyle antikanser potansiyellerinin arttığını gözlemliyoruz" diyerek araştırmalarının sürdüğünü kaydetti.