2025 yılı, altının ons fiyatının 4.200 dolar seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek değerine ulaşmasıyla küresel ekonomi açısından dönüm noktası oldu. Sektör temsilcileri, altının artık yalnızca yatırım aracı olmanın ötesine geçerek jeopolitik güç dengelerinin sembolü haline geldiğini ifade ediyor.
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altındaki yükselişi “yeni bir dönem” olarak değerlendirdi.
“Ulus devletler altını yeniden rezerv sisteminin merkezine koydu”
Kitiş, altının 2025 boyunca yükselmesinde küresel politikalardaki değişimin belirleyici olduğunu söyledi.
“Altının ons fiyatı Aralık 2025’te 4.200 dolar seviyelerinde dengelendi. 2024 ABD seçimleri sonrası ekonomi politikalarının yeniden şekillenmesi, FED’in temkinli faiz stratejisi ve küresel gerilimlerin artması altına güçlü bir zemin oluşturdu. Bu yıl altın yalnızca fiyat olarak değil, fonksiyon olarak da yükseldi. Ulus devletler altını yeniden rezerv sisteminin merkezine koydu. 4 bin 200 dolar geçici zirve değil, yeni dönemin başlangıcıdır” dedi.
Kitiş’e göre aynı dönemde gümüş de endüstriyel talep nedeniyle güçlü bir yükseliş eğilimi gösterdi.
“4 bin 200 dolar tavan değil, yeni normalin eşiği”
2025 boyunca jeopolitik riskler, tedarik sıkıntıları ve merkez bankalarının hızlı rezerv artışı altını destekledi.
Kitiş, “Arz artmıyor fakat talep tarihin en yüksek seviyesinde. Bu nedenle altın yapısal bir yükseliş döngüsüne girdi. 4 bin 200 dolar bir tavan değil; yeni normalin eşiğidir” sözleriyle beklentileri paylaştı.
FED’in faizleri uzun süre sabit tutması ve 2026’ya yönelik indirim beklentileri de altının güçlü kalmasında etkili oldu.
Gümüş artık enerji dönüşümünün omurgasında
Kitiş, gümüşteki talep artışının teknolojik gelişmelerle paralel ilerlediğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Gümüş yalnızca güvenli liman değil; güneş paneli üretimi ve batarya teknolojilerinde kritik konumda. Bu metalin değerini altınla kıyaslayarak değil, geleceğin enerji altyapısıyla birlikte değerlendirmek gerekiyor.”
Finans devlerinden 2026 altın öngörüleri
Uluslararası kurumlar, altındaki yapısal yükselişin 2026 yılında da devam edeceği görüşünde.
Kitiş’in aktardığı projeksiyonlar şöyle:
Goldman Sachs: 2025 kapanışı 4.350-4.500 dolar
JP Morgan: 2026 ilk çeyrekte 4.500 dolar üzerinde kalıcılık
UBS: “Rezerv politikaları nedeniyle uzun vadeli boğa trendi”
Citibank: 4.600-4.700 dolar potansiyeli (jeopolitik şoklarda)
Kitiş, “Asıl belirleyici unsur devletlerin altına yönelimi. 2026’da altın merkez bankalarının stratejik güvenlik alanı olmaya devam edecek” dedi.
“Altın düştüğünde alım yapan kazanıyor”
Fiziki altın talebinin yıl boyunca hiç zayıflamadığını belirten Kitiş, Türk yatırımcısının da küresel eğilime uyduğunu söyledi:
“Altın artık psikolojik değil, stratejik bir yatırım. Altın düştüğünde alım yapan kazanıyor. FED’in temkinli duruşu altını doğal bir sigorta aracına dönüştürdü.”
Kitiş’e göre:
Piyasa istikrarlı ilerlerse yıl sonu 4.400 dolar mümkün,
Jeopolitik baskı artarsa sert sıçramalar görülebilir,
Gümüşte 38-40 dolar aralığı olası.
“2025, altının yeniden parasal güç hâline geldiği bir yıl. 2026’ya girerken altının rolü artık tartışma konusu değil; dünya altına, altın da dünyaya yön veriyor” ifadelerini kullandı.