Ahlat'dan Konya'ya Selçuklu İzleri

Konya Kültür ve Turizm Derneği , her Perşembe akşamı düzenlediği Selçukya sohbetlerinde Mimar Özcan Beleni ağırladı ve “Ahlat Tarihi Kent Bölgesi Tasarım Projesi”ni dinledi.

Konya doğumlu bir mimarın , Selçuklu sanat ve mimarisini Ahlat’ta keşfetmesinin ve yıllarca üzerinde çalışarak bunu günümüze aktarmak ve yaşatmak için modern bir projeye dönüştürmesinin hikayesi ilgi ile izlendi .

Önce mektep sonra devlet kuracağız anlayışı ile Anadolu’ya giren Selçuklu Ruhuna ne kadar ihtiyacımız olduğunu söyleyen Mimar Belen , konu ile hiç ilgisi yokken güneydoğuda inşa ettikleri güvenlik binalarını kontrol amaçlı gezilerinde , helikopterle Ahlata indiğini ve gördüğü Selçuklu eserlerinden büyülendiğini anlattı. Selçuklunun kelamı astronomi ile hadisi geometri ile estetiği grafikle buluşturduğu eşsiz örneklerden ve Mimar Sinan’dan günümüze modern mimariye yansımalarını anlattı.

Konuya merak sarınca Ahlat’ın geçmişi üzerinde epeyce araştırma yapan Belen , Sultan Alparslan’ın Malazgirt’ten önce kefenini giyip atının kuyruğunu bağlayarak yaptığı tarihi konuşmayı Ahlat kalesinin önünde gerçekleştirdiğini söyledi. Diyojenin asıl hedefinin Türkleri bertaraf ettikten sonra Kudüs olduğunu dile getiren konuşmacı Ahlat tarihinden günümüze önemli mesajlar olduğunu açıkladı.

Selçuklu payitahtı Konya ile Ahlat arasındaki bağa da dikkat çekilen konuşmada ortak projelerin hayata geçirilmesi gerektiği de dile getirildi. Sözlerine :

Kadim bir milletin torunlarıyız. Ötüken’den Kaşgar’a, Balasagun’dan Semerkant’a Buhara’dan Nişabur’a, Söğüt’ten Çanakkale’ye… Hep biz vardık yeryüzünü bir kandil gibi aydınlatan… Kadim medeniyetler kurduk, mamur şehirler inşa ettik… Mürekkepler yetmedi Biruni’ye, Farabi’ye ve dahi Uluğ Bey’e; yeryüzünü ilim ile ilmek ilmek işledik. Çaka Bey’le başladı hırçın dalgalarla raksımız, Piri Reis’ten aldık sancağı, Barbaros’la uçsuz bucaksız ummanlara adımızı yazdık. Mimar Sinanlar yetiştirdik, Allah (C.C)’ın ismi ebediyete kadar yankılansın diye gök kubbede…

Bir nokta düşünün büyük bir medeniyetin tam ortasında yer alan.

Bir çokgen çizin, bir köşesi Mekke bir köşesi Medine… Bir kenarı Belh’ten Semerkant’a uzansın diğeri Buhara’dan İstanbul’ ve dahki Kudüs'e

Bir harf çizin taşların bağrına ince ve zarif. Bir yandan gizlice zikretsin de Hüda’nın adını; diğer yandan haykırsın ebedi varlığını.

Şimdi bir şehir düşünün; “bir” olmak nedir âleme haykıran.

Bir şehir düşleyin geçmişin kaleminde geleceğe methiyeler düzen.

Bir şehir düşünün; bin yıllık bir destanı nesiller boyu anlatan.

Bir şehir düşünün, bir kandil gibi tüm medeniyeti aydınlatan, kuşatan, kucaklayan...

Bir şehir düşünün, İslam’ı bu topraklarda buluşturan. bir memleketin tapu senedi…

Ve bir şehir düşünün; adı, “Ahlat” olan.

Anadolu'da bir ruh var: kanatlandıran bir ruh. Anadolu insanına yeniden hakikat aşısı yapacak, bu toplumu yeniden adalet, hakkaniyet ve barışla buluşturacak bir ruh... Bu ruh, keşfedilmeyi ve harekete geçirilmeyi beklemektedir.

Bu ruh atılımı, bu topraklarda bir heyecan dalgası oluşturacaktır. Bu ruh ve fikir, bu topraklarda yeniden hayata bulacak; insanlara diriltici bir hakikat aşısı yapacaktır. Bu ruh atılımı, köklerimizle irtibat kurmamızı sağlayacak; kurulan irtibatın mukimliğinde Türk halkına umut ve ufuk sunacaktır. Çünkü Ahlat, Anadolu’nun ruhu, dirilişin mayasıdır.

Türklerin, Malazgirt Savaşı öncesinde cihat ve gaza üssü olarak seçtikleri Anadolu’daki en önemli merkezdir.

İslam’ın, bu coğrafyaya girişinin anahtarı olan,  bir anıt şehirdir Ahlat.

Kökü Buhara ve Semerkant’a dayanan, İmamü’l Haremeyn el Cüveyni, Gazali, Abdülkerim Kuşeyri ve Nizamülmülk gibi âlimlerin mayasını çaldığı Selçuklu-İslam Medeniyetinin sentezlenerek kaynaştırıldığı şehir olan Ahlât, taşıdığı kültürel mirasıyla, bu topraklara vurulmuş bir  “İSLAM MÜHRÜ ”dür.

Ahlat, Kayıların 170 sene yaşadığı, Ertuğrul Gazi´nin doğduğu yer olarak Osmanlı padişahları tarafından “Ata Şehri” olarak adlandırılan kadim bir şehirdir.

13. Ve 14. Yüzyıllarda yetiştirdiği tıp, felsefe, astronomi, kimya alanındaki değerli bilim adamları, kültür ve sanat adamları, mutasavvıflar ve zahitleriyle Ahlat, Belh ve Buhara ile birlikte dünyada sadece 3 şehre verilen KUBBETÜ’L İSLAM unvanını almıştır.

Ahlat, bir Selçuklu-İslam şehri olarak sahip olduğu Anadolu’daki en eski ve köklü eserler nedeniyle    Anadolu’nun “tapu senedi”dir. Diye devam etti.

 

Sonrasında karşılaştırmalı mimari örnekler ve kendi projeleri ile ilgili bir sunum yapan Belen :Milli tarihimiz Malazgirt’le XI. Asırda Anadolu başladıktan sonra Selçukluoğulları burada bir Rönesans açtı. (Nurettin Topçu)

 Ahlat Anadolu Rönesansın başladığı beldenin adıdır.

 İnanç-Sanat bağlantısı artık tartışılmıyor. Sanat-İnancın yansıması olduğu bütün dünyada kabul görmüştür.

 Tartışılan şey inanç göstergeleriyle anlam boyutları bunların sembolik katılımları ve farkları kültür geleneklerindeki yorum farkıdır.

‘Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.’ Ayet

İnsan hayatı, ayrı ayrı tarihlere göre bölünemeyeceğine göre bir tek tarih vardır. Oda insanlık tarihidir.

Ahlat insanlık tarihi adına çok önemli bir yerleşimdir.

Sanat toplumun aynasıdır.

Türkler tarihte uzun asırlar boyunca cihan hakimiyeti mefkurası inancı ve bunu gerçekleştirmek için mücadele etmiş millettir.

İslam dünyasında iç ve dış tehlikelere böyle buhranlara maruz kaldığı asırda türkler islamı kabul etmiş 11. Asırda Selçuklu imparatorlunun kurulmasıyla birlikte islam dünyasına taze bir kan aşılamıştır. Bu büyük zaferin bir hususiyeti de tarihte ilk defa bir Bizans imparatorunun İslamlara esir olması idi. Zaferin büyük ehemmiyeti dolayısıyla Türk-İslam dünyası bayram yapmış, bu uğurlu gün İslam’ın Kadisiye ve Yermük gibi ilk zaferleri meyanında tebcil ve Alpaslan da ulu Peygamberin eshabı olan gaziler arasında tanzim edilmiştir. Malazgird Zaferi’ne daha ilk zamanlarda atfedilan bu ehemmiyet ve onun ilk büyük İslam zaferleriyle mukayesesi, tarihin neticeleri dolayısıyla da, isabetli olmuştur. Gerçekten İran’a ve Bizans’a karşı ilk zaferler kazanılmamış olsaydı

Amaç Türklerin Anadolu’dan çıkarmak değil Kudüs’ü ele geçirmekti.

MALAZGİRD Zaferi’nden sonra başlayan Haçlı Seferleri ne kadar Garbın şuursuz bir hareketiyse İslam medeniyetinin tesirleriyle bunların Avrupa üzerindeki medeni neticeleri o derece ehemmiyetli olmuştur. Bu seferlerle birlikte Avrupa uyanmaya ve yeni medeniyet hamlesi yapmaya başlarken Akdeniz hakimiyeti de Müslümanlardan onlara intikal ediyordu.

Tüm bu sebeplerden dolayı Türk-İslam tarihi açısından taşıdığı önem ve hak ettiği değerin ivedilikle yeniden kazandırılması, İslam birliğinin sağlanması, sosyal yapı, ekonomi ve siyaset yelpazesinde ülkenin katma değeri olarak ortak bilinç oluşturulması için atılan en önemli adımlardan biri “Ahlat Tarihi Kent Bölgesi Tasarım Projesi” olacaktır.

Ahlat, Anadolu’daki Selçuklu-İslam mirasının ihya ve inşası açısından ilk örnek projedir.

Hal-i hazırda yürütülmekte olan Ahlat projesi, Ahlat’ın günümüze kadar ulaşan eserlerin öncelikle korunmasını sağlayarak, çağdaş tasarlanmış mekanlar oluşturmaktır.

Ahlat Tarihi Kent Bölgesi Kentsel Tasarım Projesi çalışma alanı;

• Kümbetler Aksı ve Çevresi

• Ahlat Sahil Kalesi ve Çevresi

• Harabe Şehir ve Çevresi olmak üzere üç bölgeden oluşmaktadır. Çalışma alanlarına etki eden bölgeler ise Selçuklu Meydan Mezarlığı ve Ahlat Kent Merkezidir.

Açıklaması ile konuşmasını bitirirken bu proje için Sayın Cumhurbaşkanın desteklerini beklediklerini dile getirdi .

Konya Kültür ve Turizm Derneği, Kültür ve Sanat yönetmeni Avukat, Yazar Fatma Şeref’in organize ettiği proğramda şehrin sanat tarihi ve kültür alanında ünlü bir çok siması da dinleyici olarak yer aldı.Söyleşi sonrasındaki soru cevap bölümünde ise Selçuklu Başkenti Konya’nın Ahlat’tan başlayarak tüm Selçuklu coğrafyasında kültürel mirasçı olduğu dile getirildi.

Mimar Özcan Belen ‘e Konya Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Seyit Küçükbezirci tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Söyleşi sonunda konuşmacı ve konuklar Türkü Yarenleri Grubundan Anakız Sonuvar’ın seslendirdiği türkülerle dinlendirildi. Dernek yönetim kurulu üyesi Öksüz Ozan Ahmet Yıldırım’ın verdiği ayakla, ozanlar  Mimar Özcan Belen şerefine doğaçlama söyledi : Yol var Ahlat’tan Konya’ya ..

 

Özcan Belen hocam çizdi

Yol var Ahlat’tan Konya’ya

Öksüz Ozan gidip gezdi

Bul var Ahlat’tan Konya’ya …

 

Yağız Ozan

 

Hadi gidelim de görek,

El var Ahlat’tan Konya’ya

Birer birer biz de derek,

Gül var Ahlat’tan Konya’ya …

 

Aşık Bizari

 

Manayı fikr edip böyle

Bakmayınız sırra öyle

Mezar taşını  seyr eyle

Dil var Ahlat’tan Konya’ya …

 

Yağız Ozan

 

Bakmıyor şöhrete , şana

İsmindedir büyük mana,

Ol taht ile Süleyman’a

Hal var Ahlat’tan Konya’ya …

 

Yerel Haberleri

TANITIM TOPLANTISI YAPILDI
M1 Konya AVM’de imza günleri ve Kitap Fuarı başlıyor
Bel ağrınız artıyorsa bu bilgiye kulak verin
Meram'ın Yeşil Hazinesi Kışa Hazırlanıyor
Kış Gelmeden Teslim! Hacılar'da 552 Konutluk TOKİ Projesi Hız Kesmiyor