Savaşta silahla savunduğu Saraybosna'yı bugün sanatla savunuyor

Savaşta silahla savunduğu Saraybosna'yı bugün sanatla savunuyor

Bosna'daki savaşta bir ayağı cephede, diğer ayağı sahnede doğup büyüdüğü Saraybosna'yı savunan Seksan, o yıllarda başladığı oyunculukla ülkesinde açılan yaraları sarmak için çalışıyor- Ortodoks bir baba ile Müslüman bir annenin çocuğu olan Seksan, üç buçu

SARAYBOSNA (AA) - EMRE BAŞTUĞ - Bosna'daki savaşta (1992-1995) bir ayağı cephede, diğer ayağı sahnede doğup büyüdüğü şehir olan Saraybosna'yı savunan Aleksandar Seksan, o yıllarda başladığı oyunculukla ülkesinde açılan yaraları sarmak için çabalıyor.

Ortodoks bir baba ile Müslüman bir annenin oğlu olan Seksan, üç buçuk yıl boyunca Sırp askerlerin kuşatmasında kalan Saraybosna için ön saflarda mücadele etti, savaş yıllarında İslam'ı seçti.

6 Nisan 1992 tarihinde başlayan Saraybosna kuşatması sürerken, "kafasını dağıtmak" için tiyatroya merak saran Seksan, bugün ülkedeki önemli tiyatro ve sinema oyuncularından biri.

Televizyon dizilerinin ve tiyatro oyunlarının yanı sıra "Saraybosna'da Ölüm", "Gori Vatra" ve "Kusursuz Çember" gibi önemli sinema filmlerine de rol alan Seksan, rol aldığı film ve dizilerde birçok farklı karakteri canlandırdı. Seksan, savaşın acılarını ve savaş sonrası toplumda doğan umudu, canlandırdığı karakterlerle izleyiciye de göstermek için çalışıyor.

- Okuldan cepheye

10 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Saraybosna kuşatmasında canı pahasına mücadele eden Seksan, kuşatmanın yıl dönümü öncesinde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Savaşın verdiği sıkıntılardan kaçmak ve bir nebze de olsa kafasını dağıtmak için ateşkesin sürdüğü 1995'te Saraybosna'daki Güzel Sanatlar Akademisi'nin tiyatro bölümüne kaydolduğunu anlatan Seksan, ateşkesin sona ermesiyle yeniden cepheye döndüğünü söyledi.

Seksan, Bosna'daki savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması'nın imzalandığını, Saraybosna'daki Ulusal Tiyatro'da düzenlenen bir konser çıkışı öğrendiğini belirterek, o dönemde sürekli farklı performansların sergilendiği Ulusal Tiyatro'nun görevlerinden birinin de hayatı "normal" tutmaya çalışmak olduğunu kaydetti.

Herkesin bu ülkeyi yaptığı işle savunduğunu vurgulayan Seksan, "Nasıl savaş döneminde Saraybosna'yı silahla savunduysam, bugün de ülkemi sanatımla savunuyorum. Elimizden gelenin en iyisini yapmak bizim görevimiz. Bu şekilde ülkemizi sevdiğimizi gösterebiliriz." diye konuştu.

Sanatçıların görevlerinden birinin de insanları bir şeyler hakkında düşünmeye teşvik etmek olduğunu dile getiren Seksan, çocuğunun kendisinin geçmişte yaşadığı zorlukları yaşamadan güvenli ve güzel bir ülkede yaşamasının hayalini kurduğunu söyledi.

- "Savaşın ana sebebi dönemin Sırp yönetiminin faşist politikalarıdır"

Ortodoks baba ve Müslüman annenin oğlu olan Seksan, Bosna'daki savaşın çıkmasının ana sebebinin din değil, dönemin Sırp yönetiminin faşist politikaları olduğuna inanıyor.

Seksan, Bosna Hersek'teki farklı toplumların tarih boyunca bir arada yaşadıklarını hatırlatarak, "Burada yüzyıllarca birlikte yaşadık, muhtemelen gelecekte de yaşamaya devam edeceğiz. Bunu korumaya çalışıyoruz." dedi.

İmzalandığı gün Dayton Barış Antlaşması'nın "yeni bir hayat" getireceğini düşündüğünü aktaran Seksan, yıllar geçtikçe bu antlaşmanın Bosna Hersek için iyi bir seçenek olmadığını anladıklarını savundu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :