Sancak'ın asırlık Osmanlı camisi: Hüseyin Paşa

Sancak'ın asırlık Osmanlı camisi: Hüseyin Paşa

Osmanlı'nın Balkanlar'daki en güzel eserlerinden biri olan beş asırlık Hüseyin Paşa Camisi, Sakal-ı Şerif'in yanı sıra dört asırlık kilime ve el yazması Kur'an-ı Kerim'e ev sahipliği yapıyor- 42 metrelik minaresi ve masmavi kubbesiyle görenleri kendine ha

PLJEVLJA (AA) - ALMİR TERZİC - Osmanlı'nın Balkanlar'daki en güzel eserlerinden biri olan beş asırlık Hüseyin Paşa Camisi, Sakal-ı Şerif'in yanı sıra dört asırlık kilime ve el yazması Kur'an-ı Kerim'e ev sahipliği yapıyor.

Karadağ'ın Sancak bölgesindeki Pljevlja (Taşlıca) şehrinde, 42 metrelik minaresi ve masmavi kubbesiyle görenleri kendine hayran bırakan tarihi cami, içindeki kalem işleriyle de dikkat çekiyor.

Her yıl Kadir Gecesi, Sakal-ı Şerif'i görmek için Müslümanların yanı sıra Hristiyanların da akın ettiği cami, bu özelliğiyle bölgedeki diğer camilerden ayırt ediliyor.

Karadağ İslam Birliği Pljevlja Meclisi Genel Sekreteri Jakub Durgut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin 42 metrelik minaresinin Balkanlar'daki en uzun minare olduğunu belirterek caminin kubbesinin, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde "masmavi" olarak nitelendirildiğini kaydetti.

Caminin, Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1570 yılında yapıldığını söyleyen Durgut, camide 1573 yılına ait bir kilim ve 1571 yılına ait 233 sayfalık el yazması Kur'an-ı Kerim'in de bulunduğunu aktardı.

Durgut, kilimin 1573 yılında Hüseyin Paşa tarafından Mısır'dan özel olarak getirildiğini anlatarak "Kilim, Kotor'a kadar gemilerle ve Kotor'dan sonra arabalarla getirildi. Kur'an-ı Kerim de kimliği bilinmeyen biri tarafından Hüseyin Paşa için yazıldı. Daha sonra yapılan araştırmalarda, Cafer isimli birinin yazdığı belirlendi." diye konuştu.

- "Hersek sancağına 257 yıl ev sahipliği yaptı"

Durgut, Pljevlja şehrinin Osmanlı'nın Hersek sancağına 257 yıl boyunca ev sahipliği yaptığına işaret ederek "Burası, 1576-1833 yılları arasında, Mostar'dan sonraki en büyük şehir olma özelliğine sahipti." dedi.

Tarihi caminin içerisinde kervansaray, hamam, medrese ve dükkanların bulunduğunu söyleyen Durgut, caminin hamamının kitaplara konu olacak güzellikte olduğunu ifade etti.

Durgut, cami yakınındaki tarihi saat kulesi ile şadırvanın 1972 yılında yıkılmak istendiğini anımsatarak "Cami, şadırvan ve saat kulesi arasındaki alanda yol yapılmak istendi. Şadırvan ve saat kulesinin yıkılması talimatı verildi. O dönem komünist rejimin hakim olduğu ülkede, halk ne kadar istese de sesini çıkartamadı. Daha sonra şehrin kadınları, kendi aralarında birlik olup yıkımı engelledi." diye konuştu.

Şehrin nüfusunun yüzde 65'ini 1965 yılına kadar Müslümanların oluşturduğunu kaydeden Durgut, yıllar geçtikçe Müslüman sayısının azaldığını söyledi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :