Eskişehir'in beyaz altını olarak bilinen lüle taşı, sahte üretim tehdidiyle karşı karşıya. Bu el sanatının sayılı temsilcilerinden biri olan usta Abdurezzak Seyfi Aktaş, lüle taşı tozlarından kimyasallarla sahte ürünler yapıldığını ve bu durumun hem sektöre hem de tüketiciye zarar verdiğini söyledi.

Çocukluğundan beri lüle taşı işçiliğiyle uğraşan ve bu zanaati babasından devralan Aktaş, son yıllarda artan sahte üretime dikkat çekti. Aktaş, “Biz ustalar taşı işlerken çıkan toz ve kırıntıları imha ederiz. Ancak bazı kişiler bu artık malzemeleri toplayarak, kimyasallarla karıştırıp presleyerek yeniden şekillendiriyor. Böylece gerçek gibi görünen ama sahte olan ürünler piyasaya sürülüyor” dedi.

Gerçeğinden ayırt edilmesi çok zor

Sahte ürünlerin görünüş açısından neredeyse birebir olduğunu vurgulayan Aktaş, "Gerçek lüle taşı gibi gözüküyorlar. Hatta ustaların bile ayırt etmesi oldukça zor. Ancak kullanıldıklarında fark ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Özellikle pipolarda bu farkın daha net hissedildiğini belirten usta, "Gerçek lüle taşından yapılan pipolar asla çatlamaz, dağılmaz ya da erimez. Ancak sahte taşlardan yapılan pipolar zamanla çatlayabiliyor, hatta eriyebiliyor" dedi.

Tüketici dikkatli olmalı

Aktaş, lüle taşı satın alacak kişilerin güvenilir kaynaklardan alışveriş yapmaları gerektiğini belirterek, sahteciliğe karşı hem ustaların hem de tüketicilerin daha bilinçli olması çağrısında bulundu.

Eskişehir’in kültürel mirası olan lüle taşı sanatı, sahte üretimler nedeniyle değer kaybı riskiyle karşı karşıya. Uzmanlar, bu el işçiliğinin korunması için denetimlerin artırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini vurguluyor.