"Sahada bir ateşkesin oluşmasını çok mümkün görmüyorum"

"Sahada bir ateşkesin oluşmasını çok mümkün görmüyorum"

SETA Dış Politika Araştırmacısı Acun:-"Ateşkeste dikkat edilmesi gereken husus, YPG gibi bir terör örgütünün de bu anlaşmanın kapsamına dahil edilerek, koruma altına alınmış olması. Burada Türkiye'nin hamlelerinin de kısıtlanmak istendiğine dair bir izlen

ANKARA (AA) - SULTAN ÇOĞALAN - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Suriye’de kısmi ve geçici ateşkes niteliğindeki çatışmaların sonlandırılması anlaşmasıyla ilgili, "Ateşkeste dikkat edilmesi gereken husus, YPG gibi bir terör örgütünün de bu anlaşmanın kapsamına dahil edilerek, koruma altına alınmış olması. Burada Türkiye'nin hamlelerinin de kısıtlanmak istendiğine dair bir izlenim oluşuyor" dedi.

Can Acun, ABD ve Rusya'nın açıkladığı Suriye'deki ateşkes ve sahadaki olası yansımalarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, ateşkesin Suriye'deki iç savaşı sonlandırması noktasında çok iyimser olmadığını belirtti.

ABD ile Rusya arasında hasmane tutumların sona erdirilmesiyle ilgili bir mutabakat zemininin oluşturulduğunu ancak tarafların yaptığı açıklamalarda El-Nusra Cephesi ve ilişkili grupların, bu ateşkesin dışında tutulacağının ifade edildiğini anımsatan Acun, "Rusya'nın ateşkesin ardından yayınladığı haritalarda Suriye muhalefetinin çok büyük kısmını ateşkesin dışarısında bıraktığı anlaşılıyor. Dolayısıyla burada aslında taraflar kalıcı bir ateşkes ve siyasi çözümden ziyade Esed rejimini ayakta tutabilecek formüller üzerinde anlaşmaya varmış gibi görünüyorlar. Ateşkeste dikkat edilmesi gereken bir husus ise YPG gibi bir terör örgütünün de bu anlaşmanın kapsamına dahil edilerek, koruma altına alınmış olması. Burada Türkiye'nin hamlelerinin de kısıtlanmak istendiğine dair bir izlenim oluşuyor. ABD ve Rusya'nın yaptığı açıklamalardan bunu görmek mümkün" değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de açıkça terör faaliyetlerinde bulunan Hizbullah gibi Şii milis grupların da koruma kalkanı altına alındığına dikkati çeken Acun, bunlar göz önüne alındığında ateşkesten bir sonuç çıkacağını düşünmenin zor olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bu konuda kararlı tutumunu sürdürdüğünü dile getiren Acun, Rusya ve ABD arasındaki ateşkes mutabakatının Türkiye'yi bağlamadığının ifade edildiğini, Türkiye'nin ulusal güvenliği için gerekli gördüğünde PYD-YPG'ye müdahale etmeye devam edeceğini kaydetti.

Acun, ateşkesin, Rusya ve ABD'nin bölgedeki çıkarlarını merkeze almanın yanı sıra rejime zaman kazandırmayı amaçladığını, Suriye halkının iradesini gölgelediğini ve onun bileşenlerini yok saydığını kaydetti.

- "Çatışmaların durmasını beklemiyorum"

Ateşkesin sahadaki olası yansımalarını da değerlendiren Acun, bunun 30 Eylül'de "DAEŞ ile mücadele görüntüsü altında" muhalifleri çok yoğun şekilde bombalamaya başlayan Rusya'nın hamleleriyle şekilleneceğini anlattı.

Acun, "Şimde de 'El Nusra'ya müdahale ediyorum, terör örgütlerine müdahale ediyorum' görüntüsü altında muhalifleri hedef almaya devam edecek. Buna da muhalifler elbette yanıt vereceklerdir. Çatışmaların durmasını beklemiyorum. Belki görece olarak belli cephelerde kısmi sakinlik oluşabilir belli bir süre ama Suriye sathında çatışmalar fiilen devam edecektir. Sahada bir ateşkesin oluşmasını çok mümkün görmüyorum" diye konuştu.

Ateşkesin dışında tutulan yapılanmaların nerelerde etkili olduğuyla ilgili Rusya'nın yayınladığı bazı haritalarda Azez ve çevresinin El Nusra Cephesi ve onun bileşenlerince kontrol edildiğinin gösterildiğini anlatan Acun, "Ancak o bölgede sadece ÖSO bileşenleri var. Bunu dikkate alarak, ateşkesin bu bölgeyi kapsamadığını iddia edip YPG güçleri ve Rus hava bombardımanıyla bu bölgede ilerlemek isteyebilirler. Türkiye de buna karşı önleyici adımlar atacak ve YPG'nin bulunduğu mevzileri vurmaya devam edecektir diye düşünüyorum" dedi.

- ABD, Esed'i destekleyici pozisyon alıyor

Acun, ABD'nin söylemleri ile eylemleri arasında boşluk olduğunu, retorik düzeyde Esed'in gitmesi gerektiğini, Suriye'nin geleceğinde Esed'in asla olmayacağını ifade etse de Rusya ile yaptığı angajmanla Esed'in ömrünü uzatan, ona zemin kazandıran hamleleri yapmaya devam ettiğini söyledi.

Acun, "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin Suriye muhalefetini etkili bir şekilde desteklemesinin de önüne geçmeye çalışıyor. ABD'nin en azından şu anda Obama yönetiminde samimi bir şekilde Esed'in gitmesine yönelik adımlar atmadığının, Esed'i destekleyici bir pozisyon aldığını görüyorum" ifadelerini kullandı.

- "15 günlük ateşkesi sadece insani duyarlılık olarak görüyorum"

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ise 5 yıldır Suriye'de devam eden ve yaklaşık 300 bin insanın ölümüne yol açan iç savaşta 15 gün gibi kısa bir süre de olsa tüm taraflarca kabul edilen ateşkesin ilk olması açısından önem taşıdığını söyledi.

Suriye'nin çeşitli bölgelerinde kuşatma altında bulunan ve açlıkla mücadele eden tüm kesimlere insani yardımların ulaştırılması adına fırsat olan ateşkesi taraflar açısından düşünme imkanı olarak görmek gerektiğini dile getiren Akgün, bu fırsatın Cenevre'deki müzakerelerde iyi değerlendirilmesi ve nasıl kalıcı hale getirileceği konusunda gayret gösterilmesi gerektiğini kaydetti. Akgün, aksi halde bu sürecin, tarafların daha fazla mühimmat biriktirmek için kazandıkları bir zaman olacağını kaydetti.

Rusya'nın nihai hedefinin Suriye'nin tamamında Esed rejiminin hakimiyetini tekrar sağlamak olduğuna dikkat çeken Akgün, "15 günlük ateşkesi sadece insani duyarlılık olarak görüyorum, kalıcı bir stratejik barış anlaşması olarak değil. Ne zaman gerçekten kalıcı barışı konuşuru? Esed rejimi, sahada bugün kendisiyle çatışmakta olan muhalefeti meşru olarak görüp birlikte işleyebilen ortak bir hükümet kurmayı kabul ettiği zaman. Zaten 2254 sayılı BM kararı da bunu öngörüyor, 6 ay içerisinde bir geçiş hükümeti kurulması ve ateşkesin sağlanması" ifadelerini kullandı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :