Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fahri Doktora Tevdi Töreni

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fahri Doktora Tevdi Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Böyle bir ortamda kendilerini biliyorsunuz, ifade vermek üzere davet eden yargı mensuplarını ve dolayısıyla Türk devletini hiçe sayanlara müsamaha gösterilmesi söz konusu olamaz. Meclisin karar verdiği, Anayasa Mahkemesinin hu

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ifade vermek üzere davet eden yargı mensuplarını ve dolayısıyla Türk devletini hiçe sayanlara müsamaha gösterilmesinin söz konusu olamayacağını belirterek, "Meclisin karar verdiği, Anayasa Mahkemesinin hukuka uygun bulduğu, yargının kendi usulü çerçevesinde harekete geçtiği bir konuda birilerinin çıkıp 'Biz sizi tanımıyoruz' demesi aslında 'Bunun için bize yapılacak her türlü muameleyi de peşinen kabul ediyoruz' anlamına geliyor." dedi.

Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Fahri Doktora Tevdi Törenindeki konuşmasında, Sabancı suikastının failine değindi. Failin bir kaç kere yakalandığını, bir kapıdan sokulup, öbür kapıdan bırakıldığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her alanda yaptıkları iş bu. Ama bizler bu konuda onların bu yaklaşım tarzına karşı somut güvenlik anlayışımızı inşallah bunlara deldirmeyeceğiz. Böyle baskılarla, maskılarla, gazetelerle bizi karikatürize edecekler, bilmem ne yapacaklar, bunun neticesinde de bizler geri adım atacağız. Boşuna bu şeylerde kafalarını yormasınlar. Biz bunların ne olduğunu gayet iyi tanıyoruz, biliyoruz. Tarihlerini de iyi okuduk. Onu da iyi biliyoruz. 14 yıllık Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığım döneminde de gayet iyi tanıdım bunları. Artık hücrelerini okuyorum. Onlar bana diktatör demiş, bilmem şunu demiş, bunu demiş. Hiç umurumda değil. Bir kulağımdan girer, öbür kulağımdan çıkar. Milletim ne diyor, önemli olan bu. Onun için de ben milletime efendi değil, hizmetkar olmaya geldim, derken bunu kastediyorum."

Böyle bir ortamda kendilerini ifade vermek üzere davet eden yargı mensuplarını, dolayısıyla Türk devletini hiçe sayanlara müsamaha gösterilmesinin söz konusu olamayacağını ifade eden Erdoğan, "Meclisin karar verdiği, Anayasa Mahkemesinin hukuka uygun bulduğu, yargının kendi usulü çerçevesinde harekete geçtiği bir konuda birilerinin çıkıp 'Biz sizi tanımıyoruz' demesi aslında 'Bunun için bize yapılacak her türlü muameleyi de peşinen kabul ediyoruz' anlamına geliyor. Çünkü hukukun usulü bellidir; ifade vermeye gitmezsen zorla götürülürsün. Önceki gün yapılan işlemlerin adı tam olarak işte budur, yani hukukun işletilmesidir. Bu ülkede hiç kimse layüsel değildir. Hiç kimse kendisini hukukun üstünde, dışında, sağında, solunda göremez." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargının her kararını kayıtsız, şartsız doğru kabul etmek diye bir şeyin de olamayacağını vurgulayarak, bunun ayrı mesele olduğunu, yargı kararlarıyla ilgili itirazların usulünce işleme sokulduğunu, eleştirilerinin de yüksek sesle ifade edilebildiğini söyledi.

Şahsen kendisinin de geçmişten beri, hatta şu anda dahi yargının tenkit ettiği pek çok kararı ve uygulaması olduğunu belirten Erdoğan, Anayasanın 138. maddesinin çok açık ve net ortada olduğunu, kimsenin yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına, yargı sürecinde tesir altına almak, ona müdahale etme hakkına sahip olmadığını, kendisinin dahi böyle bir yetkisinin olmadığını kaydetti.

- "Asla ben bu kararı tanımıyorum demedik"

Erdoğan,bunların kimini herkesle, kimini de sadece ilgilileriyle paylaştığını, "Ama asla ben bu kararı tanımıyorum. Hadi sıkıysa gelin, zorla uygulayın, uygulatın, demedik, demeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999'da hakkındaki hapis kararı tüm itiraz aşamaları geçilip kesinleştiğinde kuzu kuzu gidip, Pınarhisar'da cezasını çektiğini belirterek, bağırıp çağırarak şov da yapmadığını söyledi.

Cezaevinde yattığını, milletin de "Biz sizi partini kur, yola açık. Farklı yerde görmek istiyoruz" dediğini belirten Erdoğan, 16 ay sonra da iktidara geldiklerini, milletin kolay kolay sapmayacağını, milletin söylediğine kulak verilmesi gerektiğini anlattı.

Bu cezanın kendisine ülkeye, millete ihanet ettiği veya terör örgütlerini desteklediği için verilmediğini dile getiren Erdoğan, sadece Talim ve Terbiye Kurulunun tavsiye ettiği bir şiirden dolayı bu cezaya muhatap olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İfadeye çağrılan malum partinin milletvekillerine yönelik suçlamalara baktığımızda, arabasıyla terör örgütüne silah taşımaktan, terörist nakline, sırtını terör örgütüne dayadığını ilan etmeye kadar her şey var. Bu eylemlerin, bu ifadelerin hiç biri de milletvekilliği görevi ve sıfatıyla ilgili değildir. Eğer siz milletvekili gibi değil de terörist gibi davranırsanız elbette terörist muamelesi görürsünüz. Bir fikri, bir siyaseti savunmakla terör örgütünü, teröristi, terör eylemlerini savunmak çok farklıdır. Bizim her türlü fikrin ifadesine, katılmıyor olsak da saygımız vardır. Ancak konu ülkenin bütünlüğü, milletin birliği, vatandaşların can güvenliği olduğunda hiç kimse kusura bakmasın, gözümüz kimseyi görmez. Sıfatı ne olursa olsun, kendi ülkesine, kendi milletine ihanet içinde olanların yargıya hesap vermesini sağlamak, bunun için gereken altyapıyı oluşturmak, bizlerin en başta gelen görevidir." ifadelerini kullandı.

Bu sorumluğun gereklerini yerine getiremezlerse milletin yüzüne bakamayacaklarını dile getiren Erdoğan, uzun zamandır gittikleri her yerde, millet tarafından bu konunun önlerine getirildiğini, kendilerinden hesap sorulduğunu anlattı.

- "Bizim yaptığımız yargıya gereken desteği vermektir"

Erdoğan, siyaset yoluyla gelinen her görevin aynı zamanda millete hesap verme yeri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bir kez daha ifade ediyorum. Bizim yaptığımız yargının görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için gereken desteği kendilerine vermekten ibarettir. Diğer tüm işlemler yargı ve emniyet mensuplarının tasarruflarıdır. Şahsen bu tasarrufları da gayet yerinde buluyorum. Türkiyeyi kimsenin suç işleme imtiyazının olmadığı, doğrudan ve dolaylı hiç bir terör örgütünün faaliyet gösteremediği bir ülke haline getirmekle mükellefiz. Çünkü bizim görevimiz milletimizin huzurudur. Bizim görevimiz tüm kurumlarımızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını temindir. Bunun içinde gerekli adımları atmakta kararlıyız."

Erdoğan, terör örgütüne verdikleri destek sebebiyle ifade vermek üzere gözaltına alınan, bir kısmı da tutuklanan milletvekilleriyle ilgili Batı ülkelerinden gelen tepkilere değinerek, "Rahatsız olanlar mı? Kaygılı olanlar mı? Hatta derinden kaygılı olanlar mı ararsınız. Ankara'nın anlayacağı güçte hareket etmekten bahsedenler mi ararsınız. Türkiye'nin demokrasiden uzaklaştırıldığını, Avrupa Birliği ilkelerine sırtını döndürdüğünü ifade edenler mi ararsınız. Hoş görülebilir seviyenin ilerisine geçtiğimizi söyleyen mi ararsınız. Daha neler neler. Batının siyasetçileri böyle söyler de medyası geri kalır mı? Onlar da kendilerine göre Allah ne verdiyse deyip döşemişler. Özellikle de tutuklanan eş başkanlardan biriyle ilgiyi yapılan Obama benzetmelerine çok güldüğümü ifade etmek isterim." diye konuştu.

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :