Prof. Dr. Sencer İmer: Tek parola var, o da üretmek!

Prof. Dr. Sencer İmer: Tek parola var, o da üretmek!

Prof. Dr. Sencer İmer, “Bugün var olup olmama mücadelesi veriyoruz. Biyolojik ve ticaret savaşları hız kazandı. Türkiye, dünya üzerinde var olmak ve dış güçlere karşı güçlü olmak istiyorsa, tek çaresi üretmektir” dedi

Mevlâna Kültür Merkezi (MKM)'de gerçekleştirilen 8. TEKDER Konuşmalarının konuğu Demir ve Çelik İşletmeleri A. Ş. Eski Genel Müdürü Prof. Dr. Sencer İmer oldu. İmer'in “Ülke Kalkınmasında Teknik Elemanın Rolü” konulu konuşması, büyük ilgi gördü. Programa konuşması olarak katılan Prof. Dr. Sencer İmer'in yanı sıra; Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Hüseyin Uyar, Konya Sanayi Odası (KSO) Yönetimi adına Ömer Faruk İyibildiren, MÜSİAD adına Bahattin Düzgün, YENİAD adına Sinan Toprak, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, Makine Mühendisleri Odası ve Mimarlar odası adına temsilciler, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, Meram Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkan, Karatay Belediyesi Eski Başkanı Mehmet Şen, AGD Bölge Başkanı Mehmet Küçükgünay, AGD Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Bahri Kırışık, ESDER Konya Şube Başkanı Yahya Becerik, DİNBİRDER Konya Şube Başkanı Abidin Yalman, TEKDER Konya Şube Başkanı İsmail Bulut, yönetim kurulu üyeleri, diğer odaların başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. 

FARKLI ALANLARDA DİKKAT ÇEKEN KONULAR İŞLENİYOR 

Programın açılış konuşmasını TEKDER Konya Şube Başkanı İsmail Bulut yaptı. Bulut, şunları kaydetti: “Şimdiye kadar TEKDER Konya Şubesi olarak yapmış olduğumuz birbirinden kıymetli programlar oldu. Programlarımızın konuları farklı alanlarda çok ilgi çeken konular oluyor genellikle. Bizler, bu programlarla hem eğitim alanında kendimizi geliştiriyoruz hem mesleki gelişim sağlıyoruz hem de kültürel çalışmalar yapıyoruz. İleride yapacağımız daha güzel çalışmalar, çalıştaylar olacak. Şehrin problemlerinin konuşulduğu çalıştaylar düzenleyeceğiz. Üniversite öğrencilerine yönelik programlarımız olacak.” 

MÜSLÜMANLAR ÇOK HAYIRLI İŞLERE İMZA ATTI 

Kişi başına düşen milli gelirin ölçümünün kolaylıkla yapılabileceğini dile getirerek, konuşmasına başlayan Prof. Dr. Sencer İmer kişi başına düşen milli gelir ne kadar yüksekse, bir ülkenin o kadar gelişmiş olduğunu ifade etti. Kalkınmış bir ülkenin ise kendi ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, dünyadaki diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılamış bir ülke konumunda olması gerektiğini aktaran Sencer, “Ürünler, hizmetler ve düşüncelerle ihtiyaçlar karşılanır. Batı belli bir süre sonra tüm bu konularda bizim önümüze geçti. Dünyada tek bir medeniyet vardır. Bu medeniyete bütün herkesin katkısı ve desteği olmuştur. Kültürler vardır. İnsanların yaşayış biçimi bir kültürdür. Yunanların tek bir medeniyete yaptığı en büyük katkı, birikimleri yazılı hale getirmesidir. İslam dini ortaya çıktıktan sonra Müslümanlar Allah'a olan aşkından dolayı ve Allah'a yaklaşmak istemelerinden dolayı yazılı olan bütün şeyleri okuma gayreti içine girmişlerdir. Yazılmış olan eserler, Arapça'ya tercüme edilmiştir. Tercüme süresi 100 yılı bulmuştur. Suriyeliler, Yunanca ve Arapça'yı bildikleri için tercüme işlemini onlar yürütmüşlerdir. Tercüme işi bittikten sonra Müslümanlar, yazılanları anlamaya başlamışlardır. Türkler ve Faslar da Arapçayı kullanmışlar. Eserler anlaşıldıktan sonra, üzerine yeni inşalar yapılmıştır. İnşa süreci de 8. yüzyıldan, 12.-13. yüzyıla kadar sürmüştür. Müslümanlar daha sonra Matematik alanında çok önemli çalışmalara imza atmışlardır. Türk kökenli Müslümanları da burada anmak gerekir. Müslümanların yaptığı en büyük hizmetlerden bir tanesi bugünkü kullanılan rakam sistemini ortaya çıkarmaları olmuştur. Bu sistem sayesinde ticaret hayatı gelişebilmiş ve insanlar birçok hesabı kolayca yapabilmiştir. Bu hizmet küçük görünemez” şeklinde konuştu. 

AVRUPALILAR İŞİ BİZDEN ÖĞRENDİ ŞİMDİ BİZİ GEÇTİ! 

“Müslümanlar daha sonra gök bilimi üzerine çalışmalar yapmışlar. Geometri alanında büyük atılımlar yapmışlardır” diyen Sencer, daha sonra şunları kaydetti: “2 ve 3 denklemli bilinmeyen konusunda Müslümanlar tarafından önemli çalışmalar yapılmış. Biz, o günün katkılarıyla bugün otomasyon konusunda önemli işlere imza atıyoruz. Cebir konusunda temeli atanlar Müslüman bilginlerimiz. Çalışmalar zamanla hiç olmayan kimya dalını ortaya çıkarmış. Metalürji ve ilaç sektörü başta olmak üzere bugünkü çoğu sektörün kaynağı kimyadır. Müslüman bilginlerin yaptığı buluşlar, daha sonra uygulamaya dönüşmüştür. İcatlar yapılmıştır. Teknik ve teknolojik demek, önce tabiat kanunlarını bilmektir. Bilmekten sonra da bunları kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanmamız demektir. Tıp, ekonomi ve diğer bütün alanlarda Müslümanlar, medeniyete ciddi katkılar sağlamış ve liderlik etmiştir. Avrupa, eğitim konusunda geride olduğunu biliyordu. Çoğu aile, çocuklarını eğitim almak için Bağdat ve Şam'a gönderdi. Şimdi Şam ve Bağdat'ın haline bakın. Eğitim için Bağdat ve Şam’a giden Hristiyan çocuklar, eğitimi Müslümanlardan aldıktan sonra, öğrendiklerini Avrupa'ya taşıdılar. İspanya'da Arapça yazılmış bütün eserleri Latince'ye çevirmek istediler. Müslümanlarla o dönemde aynı seviyelere gelinmek istendi. Bugün Avrupa, Müslümanları her alanda geçer seviyeye ulaştı.” 

1-305.jpg

CORONA VİRÜSÜ BİYOLOJİK BİR SAVAŞTIR! 

Erbakan'ın ifade ettiği ağır sanayi hamlesinin, fabrika kuran fabrikalar olduğunun altını çizen Sencer, Konya'da önemli sanayi merkezlerinin ve potansiyellerinin varlığını da vurgu yaptı. Konya başta olmak üzere ülke genelinde daha on binlerce merkezin ve her merkezin de farklı alanlarda çok farklı potansiyellerinin olduğunu kaydeden Sencer, şu ifadelerle konuşmasını noktaladı: “Bazı şeyleri hazır olup kullanmak yerine, kendimiz bir şeyler geliştirmeliyiz. Cep telefonunda, otomobilde ve başka ürünlerde... Hep başkasının yaptığını kullanmamamız gerekir. Yeni yeni şeyler üretmeliyiz. Bugün ticaret savaşları yaşanıyor. Neden corona virüs 20 Ocak tarihinden bir hafta önceyi buldu. Virüsün ortaya çıkışı, yaygınlaşması neden Çin'de hareketliliğin en fazla olduğu dönemi buldu? Niye 2-3 ay önce veya sonra değil de ifade ettiğim zamanda ölümlere sebebiyet veren bu virüs ortaya çıkarıldı? Bunun adı biyolojik savaştır. İnsanlık çok acımasız bir yolda ilerliyor. Yakında bu tarz bir insanlık dışı olay ABD'de de farklı noktalarda da çıkarsa hiç şaşmam. Demokrasi getiriyoruz adı altında Irak'ta başlatılan savaşı hatırlayın. Irak'a atılan füzelerin başlığında nükleer başlıklar vardı. Atılan nükleer füzeler Irak'ta genetik hastalıkları, kanserleri ortaya çıkardı. Bu hangi demokrasi anlayışına sığar? Bunlara karşı kuvvetli olmalıyız, aklımızı başımıza almalıyız. Kuvvetli olmak için de üretmemiz gerekir. Olma veya olmama meselesi ve mücadelesi içindeyiz. Mesele bu kadar ciddi bir iş.” 

Program, Konya Sanayi Odası (KSO) Yönetimi adına Ömer Faruk İyibildiren’in, Prof. Dr. Sencer İmer’e hediye takdimi ile sona erdi. 

Kaynak:HABER MERKEZİ

Etiketler :