Paranın Yeni Adresi Belli Oldu: Geleceğin Metali Gümüş
Küresel riskler ve enflasyonist baskılarla altın ve gümüş, altı ayda sırasıyla %26 ve %30'a yakın değer kazandı. Uzmanlar, altını güvenin sembolü, gümüşü ise "geleceğin metali" olarak nitelendiriyor.
Küresel piyasalar, son altı aylık dönemde altın ve gümüş için tarihi bir yükselişe sahne oldu. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim sinyallerine rağmen enflasyonun kalıcı hale gelmesi, jeopolitik risklerin artması (özellikle Orta Doğu ve Rusya-Ukrayna hattı) ve Asya ekonomilerinin rezerv tercihlerinde altına yönelmesi, yatırımcıların güvenli liman arayışını değerli metallere çevirdi.

Ons Fiyatlarında Çift Haneli Yükseliş
Küresel ölçekte ons altın fiyatı altı ayda yaklaşık yüzde 26 artış kaydederken, gümüşteki yükseliş yüzde 30'a yaklaştı. Özellikle sanayi üretiminde kritik rol oynayan gümüş, yeşil enerji yatırımlarının (güneş panelleri, batarya sistemleri) hızlanmasıyla birlikte artık yalnızca bir değer saklama aracı olarak değil, aynı zamanda "geleceğin metali" olarak görülmeye başlandı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, yükselişi sadece kısa vadeli fiyat hareketleri olarak görmüyor. Kitiş, "Altın insanın duygusal hafızasında bir güven sembolü, gümüş ise geleceğe dair bir umut göstergesidir. Altın geçmişi, gümüş geleceği temsil eder," ifadelerini kullanarak bu durumu küresel ekonomik sistemin yeniden yapılanma sinyali olarak yorumladı.

Türk Yatırımcısı Gümüşe Yöneliyor
Türkiye'deki ekonomik tablo da yerel yatırımcıyı değerli metallere yöneltti. Yıllık enflasyonun yüzde 33-35 seviyelerinde seyretmesi, Türk Lirası'nın yıl genelinde yüzde 22 değer kaybetmesi ve mevduat faizlerinin reel getiride zayıf kalması, gram altın fiyatlarını tarihi zirvelere taşıdı. Bu süreçte bireysel yatırımcının gümüşe olan talebi de dikkat çekici biçimde arttı. Özellikle 100 gram altı yatırım gümüşleri ve 1 kilogramlık külçeler, bireysel portföylerde yaygınlaşmaya başladı.
Türk yatırımcısının gümüşe yönelimini "rasyonel bir çeşitlendirme davranışı" olarak niteleyen Kitiş, bu durumu "Altın Türk kültüründe bir gelenek; gümüş ise yeni bir bilinç," sözleriyle açıkladı. Kitiş, önümüzdeki dönemde gümüş fiyatlarının özellikle sanayi talebiyle destekleneceğini ve arz-talep dengesinin altından daha dinamik olabileceğini öngördüğünü belirtti.

Belirsizlikler ve Psikolojik Etki
ABD'de yaklaşan seçim süreci, Orta Doğu'daki ateşkes ihlalleri ve Rusya-Ukrayna hattındaki çözümsüzlük gibi jeopolitik ve siyasi belirsizlikler, küresel güven endekslerini aşağı çekiyor. Ahmet Cumhur Kitiş, bu tablonun yatırımcıların riskten kaçış refleksini güçlendirdiğini ve piyasalarda artık "sayısal veriler" kadar "duygusal göstergelerin de" etkili olduğunu vurguladı.
Kitiş, son altı aydaki durumu özetle, "Altın ve gümüş, son altı ayda yalnızca yatırım aracı değil, aynı zamanda güvenin iki yüzü haline geldi. Altın, kriz anlarında geçmişin istikrarını temsil ederken; gümüş, teknolojik dönüşüm çağında geleceğin güvenli limanı olarak konumlanıyor," değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
