Osmanlı'yı hatırlatan Rus sözcüye tarihi ders!

Osmanlı'yı hatırlatan Rus sözcüye tarihi ders!

Türkiye'ye Osmanlı'nın yıkılışını hatırlatan Rus yetkililere Dışişleri'nin cevabı manidar oldu: “Dünyaya SSCB vatandaşı olarak gelenler bugün Rusya vatandaşıdır. 20'nci yüzyılda üç farklı devlet tecrübesi geçirmiş bir ülke, başkalarına akıl öğretmemeli”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, AA muhabirinin Zaharova'nın, İzvestia Gazetesi'nde dün yayımlanan “Türk yönetiminin Osmanlı İmparatorluğu'nun eski gücünü geri getirmek istiyormuş gibi bir izlenim bıraktığı ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunun ne olduğunun herkes tarafından bilindiği" ve "Moskova'nın Türkiye'nin politikalarına karşı uzun süre sabrettiği" yönündeki ifadelerine ilişkin soruya yanıt verdi.

Sözcü Bilgiç, Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün görevinin başka ülkelerin geçmişi ve geleceğiyle ilgili yorumda bulunmak değil, ülkesinin yürüttüğü resmi dış politikayı izah etmek olduğunun altını çizdi.

20. YÜZYILDA RUSYA'DA ÜÇ FARKLI DEVLET

Son dönemdeki diğer açıklamalar gibi bu ifadeleri de ciddiyetten uzak ve bilinen propaganda faaliyetlerinin yeni bir örneği olarak gördüklerini belirten Bilgiç, yanıtında şunları kaydetti:

"Türkiye'ye Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu anımsatanlar, mevcut kimlikleriyle doğduğu zamanki kimliklerini karşılaştırmalıdır. Dünyaya SSCB vatandaşı olarak gelenler bugün Rusya vatandaşıdır. Dolayısıyla 20. yüzyılda üç farklı devlet tecrübesi geçirmiş bir ülkenin sözcüsü olarak başka ülkelere devletlerin yıkılışı konusunda akıl öğretmek hayli tuhaf bir durumdur.

Türkiye Cumhuriyeti 1923'ten bu yana onurlu, barışçı ve dostane politikalar yürütmektedir. Kısa süre öncesine kadar aynı çatı altında yaşadığı eski müttefiklerine karşı açık veya hibrit muharebe uygulayan, komşularının toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen, 21. yüzyılda hala başka ülkelerin topraklarını ilhak edip oralardaki azınlıklara karşı sistematik baskı uygulayan, kendi iç sorunlarını dış politikadaki maceralarla kamufle etmeye çalışanların bu tür açıklamalarının bizim nezdimizde bir değeri bulunmamaktadır."