Osmanlı'nın Kırklareli'ndeki köprüleri asırlara meydan okuyor

Osmanlı'nın Kırklareli'ndeki köprüleri asırlara meydan okuyor

Aralarında Osmanlı başmimarı Mimar Sinan imzasını da taşıyan ve dönemin mimarisini günümüze yansıtan taş köprüler, görenlerin ilgisini çekiyor- Asırlara meydan okuyan köprüler, mimari yapısıyla ilgi görüyor

KIRKLARELİ (AA) - UFUK ERTOP - Kırklareli'nde Osmanlı döneminin mimarisini günümüze yansıtan taş köprüler, asırlara meydan okuyor.

Osmanlı'nın batı seferlerine çıkan orduya hizmet etmesi amacıyla yaptırdığı, aralarında Osmanlı başmimarı Mimar Sinan'ın da imzasını da taşıyan köprüler, görenlerin ilgisini çekiyor.

Kırklareli'nin Lüleburgaz ve Pehlivanköy ilçelerinde birer, Babaeski ilçesinde ise iki taş mimari ile 16. yüzyılda inşa edilmiş köprü bulunuyor.

- Mimar Sinan'ın eseri 5 asırdır ayakta

Lüleburgaz ilçesinde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığını ve 1. Süleyman, 2. Selim ve 3. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını yapmış Sokullu Mehmed Paşa'nın adının verildiği Mimar Sinan'ın eseri köprü, 1570 yılında inşa edilmiş.

Çevre taşları ince yonu, mansap yönünde muntazam on iki köşeli bir planın yarısı üzerine resmedilen piramitten oluşan kısmıyla dikkati çeken köprünün menba kısmı ise piramit yerine koni şeklinde tasarlanmış.

16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin sefere çıkan orduya hizmet etmek amacıyla yapılan köprü, günümüzde de aktif olarak kullanılıyor. Köprü, yaklaşık 5 asırdır ilk günkü ihtişamıyla ayakta duruyor.

- Alpullu Köprüsü

Babaeski ilçesinde, Osmanlı'nın başmimarı Mimar Sinan'ın abide köprülerinden Alpullu Köprüsü de asırlara meydan okuyor.

16. yüzyılın ortalarında Sokullu Mehmed Paşa döneminde yapılan köprü, sivri kemeriyle dikkati çekiyor. Mimari bakımdan Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü'ne çok benzeyen eserin tek farkı, Ergene Nehri'nin batak ve kaygan olması nedeniyle orta kemerinin diğer kemerlerden daha büyük olması.

Diğer eserlerinde olduğu gibi Alpullu Köprüsü'nde de ustalığını konuşturan Mimar Sinan, köprünün inşasında büyük kemeri teşkil eden 76 santimetrelik çevre taşlarını da tek taş olarak kullanmış.

Bölgede başka hiçbir köprüde rastlanamayacak, boyları 2,5 metreyi bulan kemer taşı kullanılan 123 metre uzunluğa sahip 5 kemerli köprü, bugün de ihtişamını koruyor.

- Sultan 4. Murad Köprüsü

Babaeski ilçesinde 1633'de Sultan 4. Murad tarafından yaptırılan köprü, mimarisiyle göz dolduruyor.

İlçenin doğusunda Şeytan Deresi üzerine inşa edilen köprünün orta kısmında bir tarih köşkü ve balkonu bulunuyor.

Beyaz mermer üzerine beş satır yazılmış kitabesi bulunan, nöbet hücreleri birer dantel gibi taş işleme olan köprüde, lale ve zeren motifli süslemeleri dikkati çekiyor.

İnşa edildiği dönemde Rumeli'den gelip İstanbul'a gidecek yabancıların kontrolden geçirilmesi amacıyla kullanılan 72 metre boyundaki köprü, bugün de yoğun kullanılıyor.

- Akarca Köprüsü

Pehlivanköy'de bulunan, Osmanlı'nın taş mimarisiyle 16. yüzyılda yapılmış Akarca Köprüsü'nün ayak ve taş yolu günümüze kadar ulaşmış.

Osmanlı ordularının önündeki engel olarak görülen Ergene Nehri'nin bol suyunu aşmak amacıyla yapılmış 7 yuvarlak kemerli köprü, geçmişi günümüze taşıyor.

Köprü, Ergene Nehri üzerinden Pehlivanköy ilçesi ile Edirne'nin Uzunköprü ilçelerini birbirine bağlıyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :